kiss

62 10 0
                                    

༺✯༻

Hoseok

Bugün prens min gelecekti heyecanlıydım
Yatağımdan kalkıp odamdaki banyoya girdim aynadan kendime baktım kilomu ne almıştım yanaklarım çıkmıştı elimi yüzümü
Yıkayıp saçımada biraz şekil verip banyodan çıktım. Bugün şık olmak istiyordum
Üstüme beyaz saten bu gömleğin ilk üç düğmesini açıp taşlı bi kolye taktım altıma ise bacaklarımı saran beyaz pantonla tamamlanmıştım.

Aşağıya indiğimde babamın gözleri direk bana baktı baştan aşağı süzdü.kaşlarını çatıp tam bişe diyecekken yanından ayrıldım
Ne diyeceklerini biliyordum çünkü ayıplıyıcaktı yeleksiz ve ceketsiz olduğum için ama ne yapabilirim o tür şeyleri sevmiyorum.etrafa bakarak merdivenden
İnerken bizimkileri görmemle gülümsedim
Onlar olmasa ne yapardım bilmiyorum tek onalar va hayatımda konuşup sevdiğim iyikide varlar. Ben onlara bakarken taetae beni fark edip

"Ooo prensim bu ne güzellik insanları delirtmek mi istiyorsunuz acama"diyip göz kırptığında bende bilmiş bi edayla

"Abartma tae benim her zaman ki halim"

"Bence sen çok fazla Jin hyungun yanında duruyorsun"ona dil çıkarıp gülerken

"Bugün misafirimiz var "

"He şimdi anlaşıldı niye böyle takım giyinmediğiniz tabi kat kat"o bişkin bişkin gülerken ben ne dediğini anlamamla şok ile
ona bakakalmıştım

"Taehyung!!"diye bağırmamla jimin kafasına vurması bir oldu.

"Aptal prensimiz böyle giymeyle daha rahat olduğunu söylemişti ya!!"

"Evet evet şimdi hatırladım niye bağırdın ki sanki ne dedim böyle çok"

"Ne çok"demem ile

"Seksi ve şirin siniz bende anlamadım prensim haklı boşuna yanınıza yanaşmıyor
Gerçi o da çok yakışıklı gözündeki yara izi bile yüzünü bozmamış"biraz bekledikten sonra

"tabii jungkook kadar olmasanızda idare edersiniz"

"Hıh"

"Ben Bahçeye gidiyorum"

"Tabi prensim misafirler gelince haber veririm size"

Yürürken aklıma yüzü geldi gerçekten yüzü nası öyle çizilmişti acaba.bi yandan Bahçede çiçeklerime bakarken bi yandanda kokularını içime çekiyordum.mutluydum
daha çok mutlu olacağım sesi duydum

"Prens hoseok"
.
.
.
.
Yoongiden

Ben jung krallığına girerken etrafı baktım
Biraz burası bizim krallıktan çok farklıydı
İlk geldiğimde farketmesemde şimdi ne kadar ışıl ışıl olduğu rengarenk olduğu ortadaydı

"Prens min gelmişsiniz"diyen taehyung a baktım adını jungkooktan öğrenmiştim.

"Evet pren hoseok nerde"ben hariç her yere bakıyordu

"bişey mi oldu "dememle bana bakıp gülümsedi

"ee şey kardeşiniz prens junkook gelmedimi"harika gelde anlat zaten buraya gelebilmek için nanjoon ve jungkook
Onlar kalmaları gerekti malum babam.

"Onlar bugün gelemiyecekler işleri var"

"İşleri mi jungkook bana bugün hiçbir işi olmadığını ve geleceğini söylemişti"o bana
Hayal kırıklığına uğramış gibi bakarken ben ne diyeceğimi bilemeden omuz silkip

"Prens Jung nerde "bahçede efendim yani buyrun takip edin beni

o dalgınlıktan çıkıp beni götürünce kendine gelip söyledi
Yanındaki adamlara benim atımı verirken bende onu takip etmeye başladım.bi bahçeye
Girdiğimizde o tam adını seslenecekken onu durdurup gitmesini söyledim şaşgınca benim yüzüme bakarken kafasını sallayıp
Gitti.

Ben hoseok a doğru giderken.birbirimize ismimizle seslenmemizi de kendisi söylemişti zaten resmiyete gerek yok diye.
Benimde hoşuma gitmişti daha yakınmışız gibi hissettiriyo.ben ona yaklaşırken çokdan
Büyüsüne kapılıp sırıtmaya başlamıştım bile
Bahçede çiçeklerin arasında çicekleri bile kıskandıracak bi güzellikle çicekleri inceliyodu bende ona biraz daha yaklaşıp
İzleme başladım çok güzeldi insan dokunmaya bakmaya kıyamıyordum beni farketmemişti daha tam sırtını dönecekti ki

"Hoseok"bana dönüp o kalp gülüşünü vermişti.

"Ah hyung geldiğini farketmemiştim"
Yanına yaklaşıp

"Ses çıkarmadan sana bakıyordum"dememle
Yanakları kızarması bir olmuştu Tanrım yanaklrını ısırmak istiyorum.arkamdaki adama bişeler demiş gitmişti.ben onu izlerken

"Hyung seni bahçeyi gezdiriyim"diyerek bana baktı gülerek kafa salladığım gibi elimi tutarak ilerlemeye başladı kalbim yerinden çıkmak üzereydi.gezmemiz bittiğinde bi masaya oturarak çay içtik.çok güzel sohbetler ettik onunlayken zaman nası geçiyo hiç farketmemiştim taki güneş batmaya yakın durduğunda ne kadarda gitmek istemesemde gitmem gerekiyordu.

"Çok güzel vakit geriçdim herşey için teşekkür ederim hoseok"o bana ceylan gözleriyle bakarken ben dayanamayıp yanağından öptüm. O bana şok olmuş bi şekilde baktıktan sonra kırmızı yüzüyle etrafa bakındı hemen kimse varmı diye ama saraydan o kadar çok uzaklaşmıştıkki kimse yoktu.bana gülümseyip yaklaşınca bende ona bakıp kıkırdamaya başladım.ellerini yanaklarıma koyup benim gülüşümden öpünce bu sefer şoka giren taraf ben olmuştum.bana gülümsemesiyle ellerimi beline sarıp kendime daha çok çektim.

"Gülüşün çokda güz-"sözünü bitirmesine izin vermeden dudaklarına kapandım biraz bekledikten sonra tam ayrılcakken karşılık vermesiyle bende vermeye başladım ben onun alt dudağını emerken o da benim üst dudağımı emiyordu nefessiz kalıp ayrılınca alnımı onun alnına koydum

"sen bide benim gözümden kendi gülüşünü görsen hayatım boyunca gördüğüm en güzel gülüş ve yaşama huzurum sen hep gül"alınlarımız birbirinde gözlerimize dalıp gülümsüyoruz
Kimseyi umursamadan.

༺✯༻



༺✯༻

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
𝙠𝙞𝙣𝙜𝙙𝙤𝙢|sopeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin