(Hadi bakalım başlayalımm🥳🥳)
"Woobin bana da ver şu yemekten." dedi Jaeyun.
Woobin, "Tamam Hyung." dedi ve önündeki el yapımı kekten biraz üvey abisine verdi.
"Ya! Biraz sessiz olun lan!" sesi geldi arkadan. Jaeyun hemen sinirlenen biriydi. Arkasına doğru döndü hafifçe, ve karşısında anime yüzlü, yakışıklı bir erkek gördü.
"Sana ne lan!?" dediğinde Jaeyun'un önünde oturan kişi de arkasına dönmüştü.
"Sessiz olur musunuz lütfen?" dedi. Jaeyun önüne döndü ve önündeki kibar sesin sahibine baktı. Kedi gibi gözleri vardı. Gözlerini devirdi ve kafasını koltuğa yasladı.
"Şşt çocuk, bana da kek ver." dedi arkadan bir ses. Jaeyun'un gözleri kapalıydı ve kulaklık takıyordu. Fakat üvey kardeşinin kolu kendisine değince o tarafa döndü. Arka tarafa kek uzatıyordu.
"Ne yapıyorsun Woobin?!" dedi kaşlarını çatıp. Arkadaki adama baktı. "Bana kek uzatıyordu." dedi adam. Yüzü o kadar güzel gözüküyordu ki, reddetse adamın olmayan korumaları dövecekmiş gibiydi.
"Yok ben vermem." dedi Jaeyun. Arkasındaki adam, "Ben Sunghoon tanıştığıma memnun oldum, bence artık alabilirim?" dedi. Jaeyun derin bir nefes aldı.
"Ya, kardeşim bi' siktir git, kendi yemeğini ye!" dedi fakat sesi biraz yüksek çıkmıştı. Arkada Sunghoon denilen adamın yanında oturan biri konuşmaya başladı.
"Ima wa shizukani shite kudasai."
(Lütfen şimdi sessiz ol.)
"Hangi dil bu? Adam gibi konuş." dedi Jaeyun.
"Japonca küfür ettim." dedi adam.
"Ben sana bir küfür ederim-!" dediğinde önündeki ve yan koltuktaki adamlar Jaeyun'a baktı.
Yan koltuktaki adam," Lütfen biraz sessiz ol." dedi. Neyse en azından kibar, diye düşündü Jaeyun.
Ön taraftaki adam ise, "Arkadaşımı uyandıracaksınız, susun artık." dedi, kedi gözlü çocuk arkadaşı sanırım, diye mırıldandı kendi kendine.
Bir kaç dakika sonra "Woobin, Amerika'ya gidince kışkırtma videosu çekeceğiz unutma sakın." dedi Jaeyun, üvey kardeşinin kulağına.
Woobin, "Tamam Hyung. Ben yatacağım." dediğinde Jaeyun kafası ile onayladı. Üvey kardeşini pek sevmiyordu, ama asla ona zarar gelsin istemezdi. Üvey kardeşi henüz 12 yaşındaydı kendisi ise bir kaç ay önce 25 yaşına basmıştı. Woobin gözlerini kapatıp, kafasını abisinin koluna yasladı. Fakat bir anda uçak sallanmaya başladı.
"Lan ne oluyor!?" diye bağırdı Jaeyun.
"Panik yapmayın!" diye bağırdı önden biri, fakat herkes bağırıyordu şuan. Jaeyun, kardeşine sıkı sıkı sarıldı. Ona bir şey olsun istemezdi.
"UÇAK DÜŞÜYOR LAN!" diye bağırması ise son sözleri oldu.
~~~
"Woobin..?"
Uçak çoktan yere çakılmıştı. Jaeyun gözlerini hafifçe açtı, karşısında lacivert renge boyanmış bir adam Woobin'i alıyordu. Fakat Jaeyun'un gözleri dayanamadı ve tekrar kapandı.
----
Aslında başka bir Jakehoon fici yazıyordum ama aklıma bir anda böyle bir konu geldi, umarım sevilir🥳
ŞİMDİ OKUDUĞUN
7 Erkek ve Bir Ada | Jakehoon
FanfictionBir uçağın düşmesi ile ıssız bir adada yanlız kalan 7 erkek ve daha sonradan keşfedeceği, ürkütücü yaratıklar. Sadece gerçeği öğrenmek istiyordu Sim Jake.
