Jungwon-
"Biraz sert mi davrandım acaba ya? Bir gündür ortada yoklar." dedim bizimkilere. Herkes kamp ateşinin önünde oturuyordu ve hava kararmıştı. Dün sabah Jake giderken Sunoo da arkasından gitmişti, fakat sonra onlardan haber alamadık.
Heeseung, "Gelirler 1 saate." dediğinde sinirlendim ve, "Ulan dün gittiklerinden beri '1 saate gelirler' diyorsun hani neredeler?!" dediğimde Heeseung göz devirdi.
Jay, "Aslında gidip bakmak iyi olur." dediğinde ayağa kalktım.
"Hadi gidelim." dedim fakat Niki bana yan gözle baktı ve, "Zaten senin yüzünden gittiler, bir zahmet sen getir. Ne olduğu belirsiz yaratıklar yüzünden götün tutuşuyor zaten sabahtan beri." dedi.
Heeseung, "Dün akşam da aynısını dedin Jung-won, ama o mutant yaratıklar yüzünden şuradan şuraya gidemedin." dedi eli ile kısa bir mesafe göstererek.
"Tamam ulan, gel Jay birlikte gidelim." dedim ve Jay'in elini tuttup ormana sürükledim.
[...]
"Sen... Nasılsın?" dedim konu açmak için, yaklaşık yarım saattir konuşmadan etrafa bakıp yürüyordu.
"Kötüyüm tabii ki, şu düştüğüm hallere bak. İdol olmak istiyordum, ilk primimi de Amerika'ya gitmekle yapacaktım ama ne oldu, Allah'ın belası uçak düştü." dedi sinirli bir ses tonu ile.
"Aslında benimde resim paylaştığım anonim bir hesabım vardı. Herkes resimlerime bayılıyordu, ve benim hakkımda bilgi edinmek istediler. Bende sadece erkek olduğumu ve henüz 20'lerde olduğumu söyledim. 'Kesin çok yakışıklı biri.' yorumları art arda gelince üzülüyorum, çünkü bence yakışıklı değilim." dedim, o da sabırla beni dinledi.
"Dur bakayım." dedi ve omuzlarımdan tutup beni durdurdu.
"Gözlerin ne kadar güzel kokuyor." dedi sonra ise, "Ay, yani güzel gözüküyor diyecektim." dedi ve yürümeye devam etti.
"Gözlerimi bazı kişiler sevsede bazıları sevmiyor. Arkadaşlarım gözlerimin çok büyük olduğunu söylüyor. Bak sana bir fotoğrafımı göstereyim." dedim ve arka cebimden telefonumu çıkardım.
"Gözlerim böyle." dediğimde bana baktı.
"Ben zaten gözünü görebiliyorum Jung-won."
"A- doğru."
"Fotoğraf çekilelim mi yarın?"
"Neden yarın?"
"WOOOHHOOOOOOOO!?"
"UÇUYORUZ ULAN UÇUYORUZ?!" sesi ile dağdan üzerimize kayan iki şey gördük.
"JUNG-WON KAÇ!"
"ANANI SİKEYİM!?" diye bağırdım ve kendimi sağ tarafa attım, Jay ise beni korumak için üstüme atladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
7 Erkek ve Bir Ada | Jakehoon
أدب الهواةBir uçağın düşmesi ile ıssız bir adada yanlız kalan 7 erkek ve daha sonradan keşfedeceği, ürkütücü yaratıklar. Sadece gerçeği öğrenmek istiyordu Sim Jake.