4- Hayatta Kalmak

217 28 30
                                    

Jake-

Sunghoon gittiği anda gözlerimi açıp ayağa kalktım. Uyuma taklidi yapmasam gitmeyecekmiş gibi hissettim bu yüzden uyumuş taklidi yaptım. Dışarıdan garip sesler geliyordu, yanıma bir balta aldım ve kapıya ilerleyip aşağıya atladım. Bir yaratık karşımda bana bakıyordu.

"SENİ LANET OLASI YARATIK!" diye bağırdım. Evet çok komik gözüküyordum. Baltayı iki elimle tuttum ve bir anda yaratığa doğru koşmaya başladım. Bana tıslayıp duruyordu.

"NESİN LAN SEN!?" diye bağırdığım anda kafasına baltayı geçirdim. Yaratık ölmeden önce bana ilk ve son vuruşunu yaptı, yani kolumu yaraladı. Kolum kanarken bir anda istemsizce yaratığın üstüne düştüm. Kafasındaki kanlar üstüme gelmişti, ve ben katil olmuştum...

"Be-ben ne yaptım lan!?" diye bağırdım kendi kendime. Arkamdan gelen adım sesleri ile o tarafa döndüm.

Sunghoon, "Jake!" diyerek üstüme koşuyordu. "Sen ne yaptın!?" dediğinde yutkundum ve gözlerim dolmuş bir şekilde ona baktım. Masum, yavru köpek bakışlarıma dayanamadı ve, "Sen katil olamazsın!" deyip elimdeki kanlı baltayı alıp üstüne, yüzüne ve eline sürdü.

"Jake, sakince uçağa git. Ben halledeceğim." dediğinde koluma baktım.

"Acıyor mu? Bekle." dedi ve üstündeki, ince, beyaz tişörtünden birazını yırtıp koluma sardı.

"Ah!" dediğimde kendisinin de canı acımış gibi yüzü ekşimişti.

"Sen uçağa git ben bizimkilere söyleyeceğim." dedi ve bir anda yanımdan kayboldu. Ben kalkamıyordum. Kalkamazdım, ben öldürdüysem, ben katilimdir.

O sırada Sunghoon-

"Umarım sözümü dinlersin Jake." diye mırıldandım. Öksürdüm ve elimdeki baltayı iyice üstüme sürüp yere attım. Niki'nin gülme sesi geliyordu.

"A-arkadaşlar." dedim bilerek kekeleyip. Hepsi bir anda bana baktığında Niki, "Sung-hoon!" diye bağırdı.

"Biri şu tavşanı tutsun, yanmasın!" dedi ve elindeki sopaya saplanmış olan tavşanı Heeseung'a uzattı. Heeseung tutar tutmaz Niki hızlıca yanıma gelmeye başladı.

"Ne oldu sana Sung-hoon? Bir yerine bir şey mi oldu?!" dedi ve beni baştan aşağı taradı. Yutkundum ve önce Sunoo'ya sonra Niki'ye baktım, Sunoo da ayağa kalkıp bana doğru yaklaştı.

"Be-ben yaratık öldürdüm..." dedim çaresiz bir ses tonu ile konuşarak. Niki eğildi ve yaram var mı diye bacaklarıma sonra ise vücudumun her yerine baktı.

"Ne yaratığı?" dedi Sunoo. Bende kafamı hafifçe sol tarafıma çevirdim. Sunoo o tarafa doğru ilerledi ve bir anda, "JAKE!" diye bağırdı. Hayır, lütfen düşündüğüm şey olmasın.

Jake-

Arkamdan Sunoo'nun sesinin gelmesi ile kafamı o tarafa çevirdim. Sunoo telaşlı bir şekilde koşarak bana geliyordu.

"Jake, ne oldu sana!" diye bağırdığında Jungwon alakasız bir yerden, elinde fener ve sırtında eskimiş bir çantayla bana doğru geldi. Tek başına mı gitmiş bu korkunç ormana?

Jungwon elindeki feneri yanlışlıkla açıp yüzüme tuttuğunda gözlerimi kapattım. Ellerim, kollarım, bacaklarım, yüzüm ve kıyafetim, kısaca her yerim kan içindeydi.

"JAKE!?" diye bağırdı Jungwon koşarak.

"Ben katilim." dediğimde hepsi altımda olan yaratığa baktı.

"JAKE KALKSANA ŞURADAN!" dedi Sunoo, ve koltuk altlarımdan tutup beni ayağa kaldırdı.

"Ben böyle mi kalacağım?" dediğimde Sunghoon geldi ve derin bir nefes aldı.

7 Erkek ve Bir Ada | JakehoonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin