4.Bölüm

621 55 26
                                    

Ls:Çok üzgünüm fakat öyle bir isteğim yok

Rs:Öyle mi dersin? Kim hayranı olduğu birisiyle bir yolculuğu istemez ki?

Aslında bunu bana birkaç gün önce deseler hemen kabul ederdim fakat... Nereden bilebilirdim ki bunun gerçekleşeceğini, gerçekte daha da tuhafmış

Ls:Aslında-

Rs:İstersin evet biliyorum. Önce senin için alışveriş yapmaya ne dersin? Ya da gidince mi yapsak? Sana şimdilik kendi kıyafetlerimden vereceğim

Bir anda oturduğu yerden kalkmış, ve odaya gitmişti. Geldiğinde ise elinde bir kazakla eşofman vardı.

Rs:Al, giy bunları

Kıyafetleri bir anda bana atmıştı, ve koltuğa geri oturmuştu. Ben ise bir şey demeden odaya gidip kıyafetleri giydim

Ls:Ah, kıyafetleri gerçekten çok güzel kokuyor...

Rs:Oldu mu?

Rosé'nin sesini duyar duymaz panikle arkamı dönmüştüm ve ister istemez kekeleyerek konuşmuştum

Ls:Sen.. Ne kadar süredir oradasın?

Rs:Giyinmeye başladığından beri

Ls:Ne? Şakadır umarım

O an işte gerçekten utanmıştım

Rs:Utanmana gerek yok, aynısı ben-

Bu sefer daha da utanmıştım ve hızlıca odadan çıkıp banyoya koşmuş ve kapıyı kilitlemiştim

Ls:Aptal Lisa! Ne diye kapıyı kapatmıyorsun sen!

Sanki olayı unutmasını beklermiş gibi bir süre banyoda kalmıştım. Ardından çıkmıştım fakat kafam eğikti. Çünkü ona bakarsam tekrar utanacağımı biliyordum.

Banyodan çıktıktan sonra tüm odalara bakmıştım. Fakat Rosé yoktu. Bu sebeple bende bi rahatlamıştım ve koltuğa yayılarak oturmuştum.

Ls:Sakin Lisa. O burada değil ayrıca utanılacak bir şey yok

Sadece kendimi kandırdığımın farkındaydım. Bir süre gözlerimi tavana diktim ardından bi kapı açılma sesiyle bakışlarımı gelen kişiye yani Rosé'ye çevirdim.

Rs:Gidiyoruz, sadece telefonunu alsan yeter kıyafet işini zaten biliyorsun

Ls:Peki

Rosé'nin dediği gibi yatak odasına gidip sadece telefonumu aldım. Ardından o da yanıma gelip bana bir mont uzattı

Rs:Bunu giy, dışarısı epey soğuk

Gülümseyerek elinden montu aldım ve üstüme geçirdim

Rs:Hadi gidelim

Rosé yürümeye başladığında arkasından bende yürümeye başladım. Otelden çıkıp aşağı indiğimizde adımlarımızı hızlandırarak arabaya binmiştik.

Havaalanına vardığımızda Rosé arabadan inmeden konuştu.

Rs:Al başına belayı. Fanlar başımıza toplanacak

Ls:Ben ne olacağım?

Rs:Hiçbir şey olmayacak. Sadece yanımda yürü

Ls:Peki

Rosé arabadan inmeden önce beklenmedik bir anda elimi tuttu. Bunu gerçekten beklemiyordum. Ben Rosé'ye şaşkınlıkla bakarken beni aldırmıyordu bile.

Arabadan indiğimizde birçok yerden flaş patlamaya başlamıştı. Bu yüzden kafamı kaldıramıyordum. Fanların çığlıkları, bağırışmaları, ve küfürleri. Hepsi kulağımı dolduruyordu ve sanırım küfürlerin sebebi bendim.

Fakat Rosé bunlara aldırmadan insanların arasından hızlıca geçmişti. Korumalar ise fanları engelliyordu zaten. En sonunda fanlardan kurtulmuştuk. Fakat benim pasaportum yoktu ya o ne olacaktı?

Ls:Şey.. benim pasaportum yok

Rs:Artık var

Ben yine Rosé'ye şaşkınlıkla bakarken Rosé yine umursamadı ve görevliye pasaportları verdi.

~~~~~~~~~~~

Her şey halledilmişti. Artık uçağa binecektik ve ben oldukça heyecanlıydım. Hayatımda ilk defa uçağa binecektim.

Rs:Fransa'ya gidiyoruz. Sormanı bekledim fakat sormadın.

Ls:Oraya ne için gidiyoruz?

Rs:Hiç öylesine. Eyfel kulesini hiç gördün mü?

Ls:Hayır tabikide bence bunu sormadan da anlayabilirsin

Rs:Tahmin ettiğim gibi. Hem eyfel kulesini görmen için bir fırsat olur işte ne güzel

Ls:Evet ama-

Rosé beni bir anda çekince cümlem yarıda kesilmişti. Uçağa doğru yürüken ise neden çektiğini anlamıştım. Biz uçağa binip yerlerimize geçene kadar ise uzun süre bir sessizlik olmuştu.

Tiktoktan gelen kişiler ya da bu fic e rastlayıp okuyan kişiler, büyük ihtimal  benden beklentiniz yüksekti ve ben sanırım bunu batırdım. Daha yeni yeni fic yazmaya başladığım için gerçekten kötü olduğunu düşünüyorum bu yüzden hepinizden özür dilerimmm♡

Otel Odası | CHAELİSA |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin