Rs:Fazla çekingen davranıyorsun
Ls:Bilemiyorum... Yani bir ünlünün odasındayım bu durumda nasıl davranmam gerekir ki?
Rs:Ah, tahmin etmeliydim. Beni bir ünlü olarak görme. Sıradan biriymişim gibi davran ki öyleyim de sıradan bir insanım bu yüzden çekingen davranma
Ls:Hala beni buraya çağırma sebebinizi anlamış değilim
Neden bilmiyordum fakat sesim istemsizce sessiz çıkıyordu
Rs:Nasıl dile getireceğimi bilmiyorum. Adın ne?
Ls:Lisa
Rs:Lisa... Gerçekten güzel. Artık başını kaldırır mısın? Geldiğinden beri boynun bükük. Dayak yemiş gibi görünüyorsun rahatla biraz sana bir şey yapmayacağım
Başımı hafifçe kaldırdım
Rs:Bundan sonra bana dışarıdaki gibi Bayan Park diye seslenmeni istemiyorum. Kısaca Rosé de.
Ls:Ne? Ama gerçekten çok tuhaf yani Rosé... Böyle seslenmem kulağa bile tuhaf geliyor
Rs:Bunca zaman Bayan Park dediğin içindir. Artık sadece Rosé de.
Ls:Peki. Fakat ne zaman evime döneceğim. Annem beni sabah göremezse endişelenebilir.
Rs:Ne? Tek başına yaşamıyor musun? Kaç yaşındasın sen?
Ls:19
Rs:Benimle yaşıt olduğunu sanıyordum... Fakat bu engel değil, boşver. Aileni halledeceğim. Numarasını girer misin?
Telefonunu hırkasından çıkardı ve bana doğru uzattı. Ben ise sadece numarayı girdim. Fakat neden girdiğimi bile bilmiyordum
Rs:Bana biraz zaman ver halledip geliyorum
Dedi ve gitti. Ben ise hala ne yaptığımı sorguluyordum. Şuanda Park Chaeyoung'un odasındaydım. Yani, Rosé. Beni neden çağırmıştı? Ne gibi planları vardı? Aklım bunlar gibi birçok soruyla dolu. Ben içimden kendi kendime söylenirken ise Rosé geri geldi
Rs:Tamam, hallettim
Ls:Ne? Bu kadar hızlı mıydı?
Rs:Evet?
Diyecek bir şey bulamamıştım
Rs:Seninle sadece ufak bir işimiz kaldı pasaport işi bunu beraber halledeceğiz
Ls:Pasaport mu? Yolculuk mu yapacağız?
Rs:Evet. Buradan çok sıkıldım. Zaten yolculuk gibi planlarım vardı. Şimdi ise bana senin gibi biri eşlik edecek. Bu çok güzel...
Cevap vermemiştim.
Rs:Biraz hızlı oldu farkındayım fakat yapmak istediklerimi ertelemeyi sevmem.
Ls:Anladım
~~~~~~~~~
Ertesi gün uyandığımda Rosé ile hızlıca pasaport işlerini ayarlamıştık. Biraz uzun sürmüştü ama halletmiştik. Ve bu sefer sıradan bir gün geçirmiştim. Arada sırada Rosé ile konuşuyordum ama hala çekiniyordum. Bir an önce yarın olsun istiyordum hayatımda ilk defa uçağa binecektim. Ben öylece koltukta uçak hayali kurarken ise Rosé konuştu.
Rs:Yorgun gibisin. Erkenden yat istersen
Ls:Ama saat daha 21.00
Rs:Yarına dinç olman gerek bence şimdiden yat sen.
Rosé'yi dinleyip odaya gitmiş ve yatağa yatıp gözlerimi yummuştum. Yaklaşık yarım saat uyuyamamıştım fakat sonunda uykuya dalmıştım...
__________________~Sabah~__________________
Normalde geç saatlere kadar uyuyan ben, bu sefer huzursuz olduğu için erkenden uyanmıştı. Uyanır uyanmaz odadan çıkmıştım ve salonda oturan Park Chaeyoung, yani... Rosé ile karşılaşmıştım. Arkası bana dönüktü ve telefonla uğraşıyordu fakat benim varlığımı hissetmiş gibi geldiğimde arkasını dönmüştü.
Rs:Günaydın. Senin bilet işi bizi biraz zorlayacak gibi görünüyor. Dün geceden beri biletini halletmeye çalışıyorum
Ls:Ne? Cidden mi? Ne bileti bu? Gerçi... İnanın hiç gerek yok yani uğraşmanıza değeceğini sanmıyorum
Rs:Seninle biraz uzaklara gitsek fena mı olur?
![](https://img.wattpad.com/cover/344842491-288-k912788.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Otel Odası | CHAELİSA |
RomanceRosé, dünyanın en ünlü şarkıcılarından biriydi. Lisa ise en büyük hayranı. Rosé tarafından sadece fark edilmek isteyen Lisa, fark edilmekle kalmayıp Rosé'nin dikkatini çekmeyi de başarmıştı...