5.Bölüm

545 43 2
                                    

Yerlerimize geçtiğimizde camdan dışarısına bakıyordum. Gerçekten de gökyüzünde olduğumuzda bulutlar nasıl gözükecek merak ediyordum

Rs:Sende dinlemek ister misin?

Rosé'nin sesiyle ona dönmüştüm. Elinde bir kulaklık vardı ve birisini bana uzatıyordu

Ls:Olur

Hızlıca elindeki kulaklığı alıp taktım. Daha önce hiç duymadığım bir müzik çalıyordu

Ls:Hangi dil bu?

Rs:Rusça. Sevmez misin?

Ls:Yok hayır severim

Artık uçak yavaş yavaş havalanmaya başlamıştı bende camdan dışarısını izliyordum

~~~~~~~~~~

En tepeye çıktığımızda bulutlar çok güzel görünüyordu. Birçok fotoğraf çekmiş, ardından izlemeye devam etmiştim. Fakat kısa süre sonra omzuma bir kafanın düşmesiyle irkilmiştim. Rosé, uyuyordu.

Aslında bu hoşuma gitmişti. Bu yüzden pozisyonumu bozmadım hatta daha rahat etmesi için biraz daha ona sokuldum

Ardından aklıma bir düşünce geldi. Belki de kısa bir süre sonra yollarımız ayrılacaktı ve Rosé'yi asla göremeyecektim. Bu yüzden bu anın fotoğrafını çekmek için telefonumun kamerasını açıp birkaç fotoğraf çektim. Rosé gerçekten uyuyan bir melek gibi çok güzel görünüyordu.

Bende başımı hafifçe yatırdım ve kısa süre sonra bende uykuya daldım.

~~~~~~

Hostes belki uyandırmasaydı daha fazla uyuyabilirdim fakat artık yolculuk bittiği için uyandırılmıştım

Ls:Ah, kahretsin. Bu kadar uyumamalıydım. Hayatımda ilk defa bir uçağa biniyorum ve ben bu şansımı tamamen uyuyarak mı kullandım?

Rs:Bu kadar dert etme. Eğer çok sevdiysen sadece benimle kalmayı kabullenmen yeterli. İstediğinde tekrar gidebiliriz

Rosé'nin bu dediğine gerçekten çok sevinmiştim

Ls:Gerçekten mi? Rosé, gerçekten çok ama çok teşekkür ederim

O anın mutluluğuyla bir anda Rosé'ye sarılmıştım. O ise bana şaşkın şaşkın baktı. Fakat çok geçmeden o da sarıldı

Rs:Artık insek iyi olacak. Eve gitmek için bi yarım saatlik yolumuz var

Rosé'ye sarılmayı bıraktım. Ve yine elimi tutarak yürümeye başladı. Ben ise sesimi çıkarmadım

~~~~~~

Eve giderken Rosé ile hiç konuşmamıştık. O benden telefonumu isteyene kadar...

Rs:Telefonunu alabilir miyim?

Ls:Tabiki

Telefonumu ona uzattım. O ise karıştırmaya başladı. Telefonumda hiçbir şey yok diye rahattım. Ta ki aklıma Rosé uyurken çektiğim fotoğraf gelene kadar. Bir anda telefonu Rosé'nin elinden aldım. O ise bana tuhaf bir bakış attı.

Ls:Hayır! Olmaz!

Rs:Neden? Sadece çektiğin fotoğrafı kendime atacaktım

Ls:Ne?

Onun fotoğrafını çektiğimi biliyor muydu?

Rs:Uçakta çektiğin fotoğraftan bahsediyorum. Kendime atacağım sadece

Bir süre cevap vermemiştim

Rs:Vermeyecek misin? İyi o zaman al bunu numaramı kaydet ve sen bana at

Kendi telefonunu benim kucağıma fırlatmıştı. Ben ise bir süre boş boş baktıktan sonra numarasını kaydedip fotoğrafı ona atmıştım

Ls:Uyumuyor muydun?

Rs:Ben mi? Hayır.

Ls:O zaman neden uyuyor gibi yapıp kafanı omzuma yatırdın?

Rs:Tepkini ölçmek için. Ne yapacağını merak ettim

Ls:Peki... İstediğin tepkiyi aldın mı?

Evet, biraz tuhaf bir soruydu fakat merak ediyordum

Rs:Evet. Dürüst olmak gerekirse rahat etmem için bana sokulman hoşuma gitti

Böyle düşünmesi beni mutlu etmişti fakat bunu söylememiştim ve dışarısını izlemeye başlamıştım

~~~~~~~

Eve geldiğimizde ağzım açık kalmıştı. Gerçekten kocaman bir evdi. Ben eve hayretle bakarken ise Rosé konuştu.

Rs:Bakmaya devam edecek misin? Haydi iniyoruz

Ls:Ah, özür dilerim

Hızlıca arabadan inmiştim ve evin önünde durmuştum. Rosé ise arkamdan gelip hızlıca kapıyı açmıştı.

Rs:Hadi geç


Otel Odası | CHAELİSA |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin