Yerlerimize geçtiğimizde camdan dışarısına bakıyordum. Gerçekten de gökyüzünde olduğumuzda bulutlar nasıl gözükecek merak ediyordum
Rs:Sende dinlemek ister misin?
Rosé'nin sesiyle ona dönmüştüm. Elinde bir kulaklık vardı ve birisini bana uzatıyordu
Ls:Olur
Hızlıca elindeki kulaklığı alıp taktım. Daha önce hiç duymadığım bir müzik çalıyordu
Ls:Hangi dil bu?
Rs:Rusça. Sevmez misin?
Ls:Yok hayır severim
Artık uçak yavaş yavaş havalanmaya başlamıştı bende camdan dışarısını izliyordum
~~~~~~~~~~
En tepeye çıktığımızda bulutlar çok güzel görünüyordu. Birçok fotoğraf çekmiş, ardından izlemeye devam etmiştim. Fakat kısa süre sonra omzuma bir kafanın düşmesiyle irkilmiştim. Rosé, uyuyordu.
Aslında bu hoşuma gitmişti. Bu yüzden pozisyonumu bozmadım hatta daha rahat etmesi için biraz daha ona sokuldum
Ardından aklıma bir düşünce geldi. Belki de kısa bir süre sonra yollarımız ayrılacaktı ve Rosé'yi asla göremeyecektim. Bu yüzden bu anın fotoğrafını çekmek için telefonumun kamerasını açıp birkaç fotoğraf çektim. Rosé gerçekten uyuyan bir melek gibi çok güzel görünüyordu.
Bende başımı hafifçe yatırdım ve kısa süre sonra bende uykuya daldım.
~~~~~~
Hostes belki uyandırmasaydı daha fazla uyuyabilirdim fakat artık yolculuk bittiği için uyandırılmıştım
Ls:Ah, kahretsin. Bu kadar uyumamalıydım. Hayatımda ilk defa bir uçağa biniyorum ve ben bu şansımı tamamen uyuyarak mı kullandım?
Rs:Bu kadar dert etme. Eğer çok sevdiysen sadece benimle kalmayı kabullenmen yeterli. İstediğinde tekrar gidebiliriz
Rosé'nin bu dediğine gerçekten çok sevinmiştim
Ls:Gerçekten mi? Rosé, gerçekten çok ama çok teşekkür ederim
O anın mutluluğuyla bir anda Rosé'ye sarılmıştım. O ise bana şaşkın şaşkın baktı. Fakat çok geçmeden o da sarıldı
Rs:Artık insek iyi olacak. Eve gitmek için bi yarım saatlik yolumuz var
Rosé'ye sarılmayı bıraktım. Ve yine elimi tutarak yürümeye başladı. Ben ise sesimi çıkarmadım
~~~~~~
Eve giderken Rosé ile hiç konuşmamıştık. O benden telefonumu isteyene kadar...
Rs:Telefonunu alabilir miyim?
Ls:Tabiki
Telefonumu ona uzattım. O ise karıştırmaya başladı. Telefonumda hiçbir şey yok diye rahattım. Ta ki aklıma Rosé uyurken çektiğim fotoğraf gelene kadar. Bir anda telefonu Rosé'nin elinden aldım. O ise bana tuhaf bir bakış attı.
Ls:Hayır! Olmaz!
Rs:Neden? Sadece çektiğin fotoğrafı kendime atacaktım
Ls:Ne?
Onun fotoğrafını çektiğimi biliyor muydu?
Rs:Uçakta çektiğin fotoğraftan bahsediyorum. Kendime atacağım sadece
Bir süre cevap vermemiştim
Rs:Vermeyecek misin? İyi o zaman al bunu numaramı kaydet ve sen bana at
Kendi telefonunu benim kucağıma fırlatmıştı. Ben ise bir süre boş boş baktıktan sonra numarasını kaydedip fotoğrafı ona atmıştım
Ls:Uyumuyor muydun?
Rs:Ben mi? Hayır.
Ls:O zaman neden uyuyor gibi yapıp kafanı omzuma yatırdın?
Rs:Tepkini ölçmek için. Ne yapacağını merak ettim
Ls:Peki... İstediğin tepkiyi aldın mı?
Evet, biraz tuhaf bir soruydu fakat merak ediyordum
Rs:Evet. Dürüst olmak gerekirse rahat etmem için bana sokulman hoşuma gitti
Böyle düşünmesi beni mutlu etmişti fakat bunu söylememiştim ve dışarısını izlemeye başlamıştım
~~~~~~~
Eve geldiğimizde ağzım açık kalmıştı. Gerçekten kocaman bir evdi. Ben eve hayretle bakarken ise Rosé konuştu.
Rs:Bakmaya devam edecek misin? Haydi iniyoruz
Ls:Ah, özür dilerim
Hızlıca arabadan inmiştim ve evin önünde durmuştum. Rosé ise arkamdan gelip hızlıca kapıyı açmıştı.
Rs:Hadi geç
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Otel Odası | CHAELİSA |
RomanceRosé, dünyanın en ünlü şarkıcılarından biriydi. Lisa ise en büyük hayranı. Rosé tarafından sadece fark edilmek isteyen Lisa, fark edilmekle kalmayıp Rosé'nin dikkatini çekmeyi de başarmıştı...