12.Bölüm

435 31 39
                                    

Rosé boynuma doğru iniyordu ki ben buna hazır olmadığımı fark ettim. Fakat şuanda olduğum pozisyondayken hareket etmem epey zordu.

Rosé boynuma geldiğinde iyice kasılmıştım. Dudaklarımdan bir inilti dökülmemesi için dudaklarımı birbirine bastırıyordum. Rosé ise en sonunda çok kasıldığımı fark etmiş olacak ki yavaşça çekildi. Ardından gözlerime uzunca baktı. Ve usulca üzerimden kalkıp odadan çıktı.

Açıkçası tuhaf hissediyordum. Her seferinde böyle yapıyordu. Ne olursa olsun yaşanmamış gibi davranıyor, eski haline geri dönüyordu. Bunu değiştirecek ise tek kişi vardı, ben.

Telefonumu elime aldım ve İnstagram'dan çıkıp kapattım. Ardından yanımdaki komodinin üstüne koydum ve gözlerimi sıkıca yumdum...

~~~~~~~~~~~~~~

~5 Ay sonra...

Aradan tam beş ay geçmişti. O zaman içeresinde birçok güzel anımız olmuştu. Hatta bir ara ailemi özlediğim için Rosé benim için tekrar Kore'ye gelmişti. Fakat kısa süre sonra yeniden Fransa'ya gelmiştik. Rosé'nin yine üzerinde o soğukluğu vardı fakat daha iyi gibiydik.

Belkide ilk başlarda o da beni fanı gibi gördüğünden bu kadar soğuk yapıyordu. Bilemeyiz. İkimizde normal arkadaş gibi takılıyorduk. Haberler ve beş ay önceki öpüşmelerimiz dışında.

Fakat her ne kadar arkadaş gibi takılsak da Rosé'yi bir arkadaştan fazlası gibi görüyordum. Belki onun için ben öyle değildim. Fakat onun her şeyi bana farklı hissettiriyordu. Zaman zaman aklıma onunla bir daha asla görüşemeyeceğim geliyordu ve bunun hayali bile bana berbat hissettiriyordu.

Yine aklıma böyle bir düşünce takılmıştı ki Rosé'nin sözüyle tüm düşüncelerimden sıyrıldım.

Rs:Haydi koş hazırlan! Bir yere gidiyoruz!

Ls:Ah, hadi ama. Bugün cidden olmaz çok yorgunum

Rs:Hadi hadi geçiririm ben o yorgunluğunu

Deyip kolumdan çekmeye başladı. Fakat hiçte oturduğum yerden kalkma gibi bir niyetim yoktu.

Rs:Bak küserim!

Ls:Tamam tamam. Kalktım bak

En son küserim dediğinde gerçekten küstüğü için bu sefer sözüne uymuştum. Ve hızlıca yukarı çıkıp hazırlandım. Hava sıcaktı bu yüzden ince bir askılı ve çiçekli bir etek giymiştim. Hızlıca aşağı indiğimde ise Rosé hazırlanmış vaziyette koltukta oturuyordu.

Beni ilk gördüğünde baştan aşağı süzmüştü.

Rs:Güzel. Hadi gidelim

Yerinden kalkıp kapıya yöneldiğinde bende arkasından gidiyordum. Beraber arabaya bindiğimizde ilimizde sessizdik. Kısa süre içeresinde ise Rosé'nin bahsettiği yere gelmiştik. Eyfel kulesine... Burada beş aydır olmama rağmen ilk gelişimden sonra hiç gelmemiştim. Kuleyi fark ettiğimde ise içimi ilk günkü heyecan kaplamıştı. O anki mutluluktan dolayı ise bir anda Rosé'nin boynuna atlamıştım.

Ls:Rosé gerçekten sen harikasın! Çok teşekkür ederim çok teşekkür ederim çok teşekkür ederimmm!!

Rosé onun boynuna atlamamla biraz gerilemişti fakat o da bana sıkıca sarılmıştı.

Rs:Bu kadar yeter hadi yürü kuleyi izleyelim biraz da

Hızlı adımlarla kuleye yaklaşıp gece vaktinde yanan ışıklarıyla mükemmel görünen kuleyi sessizce izledim. Bir süre sonra ise yeniden Rosé konuştu.

Rs:Hala ilk günkü gibi heyecanlısın

Ls:Evet, buraya uzun zamandır gelmiyorduk

Bu sefer söyleyeceği şeylere hazırlanırken bana doğru döndü

Rs:Hala aynısın. Bir çocuk gibi yani. O günde bu kadar mutluydun. Alt tarafı bir yapının yanına geliyoruz fakat sen sanki dünyalar seninmiş gibi seviniyorsun. Şimdi söyleyeceğim şeyin ise en çok sevdiğin ve beğendiğin yerde olsun istedim. Yani uzun zamandır bu anı kolluyordum. Tepkin  ve cevabın ne olacak bilmiyorum ama...

Duraksadı, bu sefer bende Rosé'ye doğru döndüm

Rs:Merak ediyorum. Acaba, benimle çıkar mısın?

Son cümleyi yavaş yavaş söyledi. Ben ise olduğum yerde şaşkınlıktan donakaldım. Rosé'den böyle bir zamanda böyle bir şey beklemiyordum.

Bana şimdi Rosé çıkma teklifi mi etmişti?

Elbette bunu geri çevirmeyecektim. Aylardır beklediğim şans elime gelmişken kullanmalıydım.

Ls:Evet!

Rosé bu cevabı beklemiyormuş gibi gözleri kocaman açılmıştı. Bir an o da ne diyeceğine karar verememişti. Sadece şaşkınlıkla bana bakıyordu. Bir anda gelip sarıldığında biraz sarsıldım fakat bende ona sarıldım...

~~~~~~~~~

Eve gelmiştik ve ben oldukça yorgundum. Bir an önce uyumak istiyordum. Bu yüzden hızlıca odama çıkıp pijamalarımı giydim ve yatağa girdim.

Fakat kapının bir anda açılmasıyla tekrardan doğruldum. Gelen kişi Rosé'ydi. Odaya girdiğinde arkasından kapıyı kapattı ve yatağa yaklaşıp o da yanıma uzandı. Bir yandan da kolunu boynumun altına geçirmiş ve beni kendisine çekip sarılmıştı.

Ls:Kendi odanda uyumayacak mısın?

Rs:Hayır, korkuyorum

Ls:Bu benimle uyumak için bahane mi?

Rs:Evet

Rosé'nin 'Evet' demesiyle ikimizde gülmüştük. Gözlerim yavaş yavaş kapanıyordu...


Selamm nasılsınızz?

Bazı sahneler cringe gelebilir bunun için üzgünüm. Bu bölümde çıkma olayları falan biraz hızlı ilerlettim. Fakat hikayenin sıkıcı gelmemesi için her günü ayrı ayrı anlatmak istemedim

Yorumlarınızı ve oylarınızı unutmayınn!

Otel Odası | CHAELİSA |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin