Otel Odası | CHAELİSA |

9.Bölüm

Ls:Bir şey mi oldu?

Rs:Eve dönmek istiyor musun?

Ls:Yani... Pek sayılmaz. Neden?

Rs:Hiç. Hani eve döndüğümde dedin ya

Ls:Elimde olsa seninle sonsuza kadar bile kalabilirdim ama-

Rs:Elinde zaten. Kalabilirsin. İstediğin kadar

Ls:Peki. Kalırım o halde

Rs:Merak etme aileni özlediğinde seni evine geri götürürüm

Ls:Şimdilik özlemedim

Deyip güldüm aynı şekilde o da güldü.

Rs:Peki... Bu akşam için yapmak istediğin bir şey varmı bakalım?

Aslında bunu hiç düşünmemiştim bu yüzden biraz düşündüm. Ardından tekrar konuştum

Ls:Biraz basit olacak ama film gecesi yapabiliriz!

Rs:Film gecesi mi? Daha eğlenceli şeyler istersin diye düşünmüştüm

Ls:Neden? Film sevmez misin?

Rs:Yok hayır severim. O zaman birazdan kalkalım da eve geçelim

~~~~~

Eve gelmiştik. İkimizde ortak pijamalarımızı giymiş ve salına geçip film aramaya başlamıştık.

Rs:Hmm korku ister misin?

Ls:Iyy hayır. Nefret ederim

Rosé bıkkınlıkla kumandayı bana uzatmıştı

Rs:İki saattir film arıyorum hadi sen bul da görelim

Ls:Bak şimdi nasıl buluyorum

Kumandayı almamla gezinmeye başlamıştım. En sonunda ise kapağı güzel olan bir film bulmuş ve onu açmıştım. Tabi kategorisine bakmadan...

Ben ışıkları kapatıp Rosé'nin yanına oturduğumda Rosé bana biraz daha yaklaştı ardından üzerimize bir battaniye örttü. Ardından onun beklemediği bir hareket yaptım. Rosé'nin kolunun altına girerek ona sarıldım. O da hiç beklemeden kollarını bana doladı. Gerçekten huzur vericiydi...

Filmin korku olduğunun farkında değildim. Fakat korkunç sahne çıksa da korkacağımı sanmıyordum. Ben sadece korku filmlerini sevmiyordum o kadar...

~~~~~

Gözlerimi açtığımda salonda aynı dün geceki pozisyonda duruyorduk. Film bitmiş, kendi kendisine ana sayfaya geçmişti. Ne ara uyumuştum hiç bilmiyordum. Rosé hala daha uyuduğu için rahatsızlık vermemek amacıyla hafifçe alttan sıyrılıyordum ki Rosé'nin ellerini sıkılaştırmasıyla uyumadığını anladım.

Ardından bir şeyler mırıldandı fakat uyku halinde olduğundan anlaşılmıyordu. Ben ise olduğum yerde kalıp ona sarılmaya devam ettim. Fakat kapının çalmasıyla Rosé'nin bir küfür savurması bir oldu.

Rs:Sikerim böyle işi! Ne var be! İki dakika rahat bırakmadınız!

Rosé'nin ilk defa küfür ettiğini duyuyordum. Nedense gülesim gelmişti. Rosé ise güldüğümü fark etmemiş olacak ki bana bakmadan hızlıca kalktı ve kapıya ilerleyip kapıyı açtı.

Rs:Ne var?

X:Efendim, kargo-

Kapıyı çalan kişi Rosé'nin korumalarından birisiydi. Rosé korumanın elindeki kargoyu alır almaz kapıyı sertçe çarparak kapattı ve tekrar yanıma gelip kargoyu tekli koltukların birisine fırlattı. Ardından yanıma oturdu. Ve tek koluyla beni kendisine çekip sarıldı.

Ls:Şey ben yüzümü yıkayacağım kalksam olur mu?

Rs:Olmaz

Normalde 'Olur' deyip bırakmasını bekliyordum. Bana mı kızgındı? Onun göğüsünde olan kafamı hafifçe kaldırıp ona baktım.

Ls:Bana mı kızgınsın?

Bana tuhaf bir şekilde baktı

Rs:Hayır tabikide! Sabahın köründe kargo için beni uyandırıyorlar

Ls:Rosé, saat 1

Rs:Ne?

Elimle televizyonun sağ alt köşesinde yazan saati gösterdim

Rs:O kadar oldu mu ya? Bana hiç uyumamışım gibi geliyor

Deyip esnedi.

Rs:İyi madem ben kahvaltıyı hazırlayıp geleceğim sen de yüzünü yıka

Hafifçe gülümseyip koltuktan kalktım ve yukarı lavaboya gidip yüzümü yıkadım. Ardından gözüme Rosé'nin odası takıldı. Hayır, o odaya girmeyecektim. Her ne kadar merak etsem de. Belki sonra görme fırsatım olurdu. Ama şimdi değil.

Hızlıca aşağı mutfağa indim. O sırada ise bir yandan yemeğini yiyen bir yandan da kaşlarını çatmış bir şekilde telefona bakan Rosé'yi gördüm.

Ls:Neye bakıyorsun?

Benim sesimi duymasıyla kafasını bana çevirdi

Rs:Hiç.

Ardından telefonunu ters bir şekilde kapatarak masaya koydu. Bende ona doğru yürümeye başladım

Ls:Bir şeyler var bugün sende. Hem kaşlarını çatmış bakıyordun hadi göster

Bir anda telefonunu masadan aldığımda Rosé ayaklanmıştı. Benden almaya çalıştığında ise ellerimi belimde birleştirerek almasını engelledim, fakat Rosé daha çok üzerime geldiğinde gerilemek zorunda kalmıştım.

Duvara çarptığımda ise Rosé'de telefonu almak için ellerini belimde birleştirmişti. Her zamankinden çok daha yakındık...