Yatağının kenarına oturmuş düşünüyordu Ena. Yaz tatillerinden nefret ediyordu. Asası yanında yoktu ve bu birsürü morluk ile ağrı demekti. Yurttaki diğer kızlar dışarıya ve salona dağılmışlardı. Ena odasındaydı, zaten yanlarında olması bir şeyi değiştirmezdi bunu biliyordu. Şuan Mahoutokoro'da olmak için herşeyini verebilirdi.
Okulu seviyordu. Birşeyler öğrendiğinde kendini hep iyi hissetmişti. Ayrıca öğretmenleri tarafından takdir edilmeyi seviyordu. Kim sevmezdi ki? Fazla arkadaşı yoktu. Hiç arkadaşı yoktu. Bu kendisinin bir tercihiydi. Diğerlerini biliyordu çünkü, kendisine iyi gelecek kişiler değillerdi. Görmüyor oluşundan faydalanmaya çalışacak kişiler olabilirdi. Kendisine çok iyi davranıp arkasından dediği şeyler ile dalga geçebilirlerdi. Onunla dalga geçmek için ödevlerini mahvedebilirlerdi ve Ena bunu fark etmeyip öğretmenlerini hayal kırıklığına uğratabilirdi.
Ena arkadaş edinmekten korkuyordu.
Diğer büyücülük okullarını düşünüyordu. Kendi okulu yeterince iyiydi ama güvenli değildi. Düşünmesinin ya da umursamasının bir anlamı yoktu. Ailesi onun birincil velayetinden vazgeçmemiş olsa bile onu yetimhaneye bırakmışlardı.
Adım seslerini duyunca ayağa kalktı. Anlık bir baş dönmesiyle duraksadıktan sonra elleriyle etrafta değneğini aradı. En sonunda kulpunu tuttuğunda eline aldı ve ilerledi. O sırada kapı açıldı ve içeriye gülüşen üç kız girdi. Önlerinde Ena'yı görünce gülmeyi kestiler. Ena kapının gıcırtısıyla kapının nerede olduğunu kavramış, önündeki kızların çekilmesini bekliyordu.
"Yardım lazım mı Yui?" Ena kızın sesini tanıdı hemen.
"Hayır ama yinede teşekkür ederim Sakura" dedi ve cümlesinin sonunda yüzüne zarif bir gülümseme kondurdu.
"Birşey lazım olursa etraftayım" dedi ve peşi sıra odanın Ena'ya göre sağına doğru ilerlemeye başladı. Diğer iki kız da peşinden gittiklerinde Ena adım seslerinin son bulduğu yere başını çevirdi ve onlara tekrardan teşekkür edip odadan çıktı.
Biriyle çarptığı zaman duraksadı.
"Özür dilerim" dedi hemen.
"Sorun değil kiraz çiçeğim, nereye böyle?"
Çarptığı kişi konuşunca ne zaman tuttuğundan emin olmadığı nefesini verdi Ena. Bu yetimhanenin hizmetlilerinden Yuri'ydi. Kendisine her zaman yardım etmişti ama bazen Ena onun kendisine acıdığını hissediyordu ve bu hissi sevmiyordu.
"Bahçeye çıkmak istiyorum, yolunun üzerindeyse eğer?" diye cümlesini yarıda bıraktığında genç kadın yerden birşey kaldırdı ve kızıl saçlı kızın koluna girdi.
"Girişe kadar götürebilirim, sonrasında Emilie'ye veda etmem lazım"
Bir kız daha bi aileye kavuşmuştu. Kendisine asla sıra gelmiyordu. Hiçkimse gözleri görmeyen bir ergeni evine almayı kabul etmezdi. Aileside başka kişilere gidebilmesi için imza vermeliydi ama onların kendisini hatırladığından bile emin değildi Ena. Düşüncelerinden kurtularak Yuri'nin kolundan çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐇𝐞 𝐖𝐚𝐬 𝐌𝐲 𝐄𝐲𝐞𝐬 『ᴿᵉᵍᵘˡᵘˢ ᴮˡᵃᶜᵏ』
FanfictionEna Yui Maeda yaklaşan savaş sebebiyle 3. sınıftayken japonya büyücülük okulu olan Mahoutokoro'dan Hogwarts'a gelmiş ve her ne kadar alışamasa da uyum sağlamaya çalışıyordur. Doğuştan gelen bazı gensel bozukluklar sebebi ile göremiyor oluşu Hogwarts...