6. "Diagon Yolu"

200 27 38
                                    

Ena, bütün büyücülerin eşyalarını temin ettikleri bir mekânın küçük olmasını beklemiyordu elbette

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ena, bütün büyücülerin eşyalarını temin ettikleri bir mekânın küçük olmasını beklemiyordu elbette. Ama bu kadar büyük olabileceğini tahmin etmemişti.

Okul henüz başlamamıştı ancak Asami, Ena'nın asasının onun yönünü bulmaya yaradığını Dumbledore'a bir kez daha anlatmıştı. Dumbledore velisi yanında olmak kaydıyla Ena'nın yolunu bulmak için asasını kullanmasına izin verilmesini sağlamıştı.

Ena asasını havada kendi kendine uçuşan makasların bulunduğu Madam Pripernelle'nin Güzellik Salonu'na çevirdiği zaman heyecanla nefesini tuttu.

Aiko bir salona, bir ablasına bakıp konuştu.

"Sen asanı kullandığın zaman etrafını görebiliyor musun?"

"Hayır, göremiyorum ama ne olduğunu bilebiliyorum ve çarpmak üzere olduğum şeyleri kırmızı bir çeşit ışık olarak görüyorum. Kırmızı bir ışık varsa -o an önünden geçen iki ufak büyücü kendisine çarpmasın diye kenara çekildi- bu önümde bir şey olduğu anlamına geliyor."

Aiko kaşlarını kaldırıp başını salladı bu bilgiyle bir kez daha hâlâ 11 yaşında olmadığı için suratını astı.

Ena bir dükkanı daha saptamaya çalışırken Aiko'nun kendisine seslenmesiyle incelediği dükkandan uzaklaşıp küçük kardeşinin yanına ilerledi.

Aiko ablasının asa tutan elini tutup dükkanın kapısına tuttu. Ena asasını tuttuğu kapının hangi dükkana ait olduğunu anlamaya çalışırken yine o tanıdık his ortaya çıktı ve kan akışı değişti. Daha sonra ise zihninde dükkanın ismi yankılandı.

Whizzhard Kitapları

Ena kardeşine dönüp saçlarını karıştırdığında küçük çocuk homurdansa da, Ena onun sessizce kıkırdadığını duyabiliyordu.

"Ena! Aiko! Affedersiniz, buralarda kızıl saçlı asyalı bir kız gördünüz mü? 15-16 yaşlarında. Yanında ufak kumral bir kız daha va- Ah buradasınız. Hayır teşekkür ederim buldum ben." Iki kız annelerinin sesini duyup dükkan kapısının önünde onu bekliyorlardı.

Asami kendi ülkesinde uzun boylu sayılabilecek bir kadındı ancak Londra ortalamasının altında kaldığı kesindi. Kadın kızlarına ulaşabilmek için çile çekmişti resmen.

Elinde bir kafes vardı ve içinde kahverengi bir baykuş vardı. Büyüktü ancak fazla enerjik göründüğü söylenemezdi.

Aiko ablasına dönüp baykuştan bahsedecekken Ena'nın baktığı şeyin annesi olmadığını fark etti. Kaşlarını çatıp ablasının eteğini çekiştirince Ena bulutlu gözlerini kardeşine çevirdi. Ve daha sonra asasını kendilerinin yanında nefes nefese soluklanan annesine çevirdi.

𝐇𝐞 𝐖𝐚𝐬 𝐌𝐲 𝐄𝐲𝐞𝐬  『ᴿᵉᵍᵘˡᵘˢ ᴮˡᵃᶜᵏ』Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin