Yeni bölümden merhaba canlar. Umarım bölümü beğenirsiz. İyi okumalar.
~Yoongi~
Hyunjin'in evinin önüne geldiğimde içerde hiç ışık görünmüyodu. Tavuk mu bu çocuk saat daha 10.
Kapıya doğru yaklaştım. Zile bastım. Hyunjin açtı. Karşıma geçmiş pişkin pişkin sırıtıyodu.
Hj: Ne o. Beni mi özledin? Bu saatte burda ne işin var?
Yg: Ah Tanrım bu cümleden nefret ediyorum.
Cümlemi bitirir bitirmez Hyunjin'e yumruk attım. Geriye doğru afalladı. Kendini toplamadan bi yumruk daha salladım. Yere düşmüştü. O kadar sinirliydim ki onu öldürebilirdim.
Yg: Sen kimsin lan? HA! OROPSU ÇOCUĞU! SEN KİMSİN LAN HOSEOK'U DÖVÜYOSUN! GÜCÜN ONA MI YETİYO AM SUYU!
Hj: Sana da yetiyo.
Yg: Bana da yetiyomuş. Dudağın kanarken bunu söylemen komik
Hj: Evime kadar geldin. Şimdi de dudağıma bakıyosun. Bak gücüm sana da yetiyo.
Dediğiyle sinirim katlanmıştı. Hyunjin yerde yatarken üstüne çıktım ve ard arda defalarca kez yumruk attım. Yüzü kanlar içindeydi. Suratı dağılmıştı.
Ben yumruk atarken deli gibi gülüyordu. Her yumrukta daha fazla kahkaha atıyordu.
Yg: Komik mi amın evladı
Hj: Hoşuma gidiyo. Şuna bak. Hoşlandığım çocuktan dayak yiyorum. Sen daha zevkli bişey biliyo musun?
Yg: Kapa çeneni
Dedim ve tam ağzının ortasına geçirdim. Ağzı kanlar içindeydi.
Ayağa kalktım ve çantamı aldım. Çantama çekiç koymuştum. Onun da kolunu kırmaya yeminliydim.
Bana baktı ve bi kahkaha daha patlattı.
Hj: Ciddi değilsin herhalde.
Yg: Hiç bu kadar ciddi olmamıştım
Üstüne yürüdüm. Bakışları korkuya dönüştü.
Yg: Noldu? Az önce gülüyodun. Korktun mu yoksa?
İlk sallamamda ıskaladım. Hızlıydı. Ancak benden yavaştı. Arkasını döndüğünde sınrtından yakaladım, duvara yasladım sonra yere attım. Yere düştüğünde sırtına oturdum ve sağ kolunu yana aldım. Hoseok'un da sağ kolunu kırmıştı piç.
Çekiçle 2 vuruşta kırdım.
Manyak gibi bağırmaya başladı. Acı çekiyodu. Bu zerre umurumda değildi.
Hj: YOONGİ! AH! YOONGİ LÜTFEN. EN AZINDAN AMBULANSI ARA. LÜTFEN. AAHH
Yg: Sen de bu şekilde Hoseok'u bırakıp gittin. Kendin ara.
Hj: Hoseok'u sikiyim.
Bu dediğiyle hırsımı alamadım ve yanına gidip kafa attım. Burnu kanamaya başladı. Onu orda bırakıp gittim. Ellerim kan içindeydi. Tişörtüme sildim.
Eve gittiğimde Hoseok'un sesini duydum. Ağlıyordu.
Yg: Hoseok?
Hoseok kafasını yavaşça döndürüp bana baktı. Gözleri yaşlıydı. Yanıma gelmek istiyordu fakat ağrıları onu engelliyordu. Belliydi.
Yanına gittim ve sarıldım. Gözyaşlarını sildim.
Yg: Neden ağladın?
Hs: Notu okudum. Sana bişey olucak diye çok korktum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Move My Body ~Sope
Romance"Yg: Seninle olmak Hoseok. Evimde olmak gibi. Onca kalabalığın arasında yerini bildiğim tek şeysin sen. Gözleri doldu. Çok duygusaldı."