"Kimsin sen?": Bölüm 2

1.1K 102 8
                                    




Selamlar Efenim.
Nasılsınız?
Ben çok iyiyim.

Keyifli okumalar dilerim 🧚🏻‍♀️


Zehra Güneş

Öksürmeye başladım aniden. Eminim ki tüm gözler üzerimdeydi şu an. Ebrar oturduğu yerden kalkıp sırtıma vurmaya başladı. Salak beni daha çok rezil etmekle meşguldü.

Masaya uzanıp bardağımı aldım ve suyu diktim kafama. Birkaç yudum sonra rahatlamıştım.

"Yavaş Ebrar! Yavaş. İyiyim tamam."

Kesinlikle iyi değilim. Panikten midem bulanmaya başladı. Dönüp ona bakmak istiyorum ama gerçekten panikten ellerim titriyordu. Ebrar, yüzündeki pis sırıtışıyla oturdu yerine. Gülerek bana bakıyordu.

"Söyle hadi Allahın cezası söyle."

Sırıtışı iyice büyürken konuştu.

"Sana bakıyor"

İşte şimdi kocaman bir siktir!

Ellerimi yüzüme kapattım hemen, kaşlarım çatıldı anında, parmaklarımı biraz ayırıp gözlerimi gözlerine diktim.

"Ebrar eğer şaka yapıyorsan, azrailin olur alırım canını!"

Ebrar ellerini havaya kaldırıp başını salladı hayır der gibi. Kaşlarını oynatarak Hande'nin oturduğu yeri işaret etti.

Ellerimi yüzümden çekip yelpaze yaptım kendime. Panikten ter içinde kalmıştım.

Heyecandan çıkacak gibi atıyor kalbim şimdi de. Sahi kalbim ne kadar oldu onu canlı canlı görmeyeli? Çok oldu evet. Haklısın ama yavaşla canım biraz öleceğim şimdi. Önce Ebrar'a baktım , sırıtmaya devam ediyordu hala. Sonra yavaşça başımı çevirdim gösterdiği yere doğru.

Ay yok yapamayacağım galiba!

Gözlerimi sıkıca kapattım.

"Zehra, sıçıcam ağzına! Bak artık."

Kafamı çevirip sinirle baktım ona. Bazen beni gerçekten deli ediyordu tam şu an olduğu gibi. Eliyle ağzına fermuar çekermiş gibi yaptı ve kollarını bağladı hemen.

Derin bir nefes alıp başımı yavaşça çevirdim Hande'nin olduğu yere.

İşte orada. Uzun saçları iki tarafından göğüslerine doğru dökülmüş, desenli elbisesinin ipleri güzel boynuna doğru uzanıyor. Allahım çok güzel! Beynimdeki tüm alarmlar çalıyor şu an. Çok güzel.

"O ağzının suyunu bir sil istersen Güneş."

Yavaşça döndüm Ebrar'a. Sinirle bakan yeşillerimi kahvelerine kilitledim.

"Bölme beni. Özlem gidermeye çalışıyorum şurada."

Ebrar'a gözlerimi devirip tekrar çevirdim gözlerimi Hande'ye. Telefonunu almış eline bir şeylerle uğraşıyordu. Gülümsedi birden, beliriverdi güzel gamzeleri. Ah bir kere öpsem şunları geçecek bütün hasretim!

Ben gülümsemeye devam ederken izlendiğini anlamış gibi birden kaldırdı başını. Çekik kahveleri yeşillerime değince içim titredi aniden. Bakışlarımı ne kadar kaçırmak istesem de hapsoldum kahvelerine, hapsetti beni.

O güzel dudaklarının kenarları kıvrıldı yukarıya doğru. Gülümsüyordu bana. Ben de gülümsedim ona sanki bir saattir gülümsemiyormuşum gibi. Gözlerini gözlerimden çekti, derin bir nefes alıp telefonuna döndü ve bir şeyler yapmaya devam etti. Sonra kafasını kaldırıp garsona el işaretiyle hesabı istediğini söyledi.

Duyuyorum Söyle [HanZeh] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin