18072023
~
"Ne yapıyorsun?"
Hafifçe araladığı gözleri yatağından ayrılmış olan gencin üzerinde durmuştu. Gecenin bir vakti, tekerlekli sandalyesini kurcalıyordu Yeonjun. Ayağa kalkıp yürüyebilirdi fakat çarpmanın etkisi hala tüm uzuvlarını sızlatıyordu.
"Kendim sürebilir miyim bunu?"
Yeonjun çocuk gibi kurcaladığı tekerlekli sandalyeyi bir ileri bir geri sürdüğünde Beomgyu gülerek ayağa kalkmış ve gencin arkasına geçip sandalyeyi tuttuğu kollarından kendine çekmişti.
"Kolayı var."
Ani hareketiyle saçları geriye doğru savrulan bedenin huzurlu tutamlarından yükselen koku, Beomgyu'nun burnunu kaşındırmıştı.
"Ben sürmek istiyorum."
"Asla olmaz. Nereye giderden git iyileşene kadar peşindeyim."
"Zaten peşimde olduğun için bu hale geldim?"
Dalga geçse bile Beomgyu o dehşet verici anı zihninden atmakta güçlük çekiyordu.
"Vicdan azabından kabuslarıma bile giriyorsun."
Yeonjun kahkaha atarken Beomgyu olan uykusunu bir kenara bırakıp hafif aralık olan kapıyı ayağıyla açmış ve boş koridora doğru sürmeye başlamıştı sandalyeyi.
"Nereye gidecektin?"
"En üst kata. Bu hastanenin efsane bir teras katı var."
"Nereden biliyorsun? Daha önce gelmiş miydin?"
"Bir keresinde intihar etmeye kalkmıştım orada."
"ŞAKA YAPTIM!"
"YOLU DEĞİŞTİRME! KES ŞUNU! CİDDEN ŞAKAYDI! HEMŞİRELERDEN DUYDUM! CİDDEN TERASA ÇIKMAK İSTİYORUM!"
"BU NASIL BİR ŞAKA?"
"ORADAN BAKINCA İNTİRAHA EĞİLİMLİ BİRİ GİBİ Mİ GÖRÜNÜYORUM?"
"GÜVEN OLMUYOR Kİ!"
~
"Üşümüyor musun?"
"Hayır."
Kafasını gökyüzüne kaldırmış yüzündeki koca gülümsemeyle yıldızları izleyen bedenden alamazken gözlerini mırıldanmıştı Beomgyu. Hem kokusu hemde güzelliği sarhoş etmişti varlığını.
"Nasıl ya?"
Gecenin serinliğinde üşüyen burnunu çekerken hırkasının içine daha da çok sokulmuştu.
"Düşündüğüm daha önemli şeyler var. Aklıma bile gelmiyor."
"Yine de hastasın ve henüz iyileşmedin. Üşütmeni istemiyorum. Sağlıklı bir şekilde taburcu olman gerekli."
"Çocukken güzel olan şeylerin benden çok ama çok uzakta olmaları beni üzüyordu. Bu yüzden güzel olan her şeyden nefret ederdim."
Kafasını onu dinleyen bedene çevirdi. Beomgyu yere çökmüş, çenesini avucunun içine almış küçük çocuklar gibi öylece bakıyordu yüzüne.
Gülümsedi.
"Uykun var değil mi?"
"Devam et."
"Öyle işte."
"Bu kadar mıydı?"
Hafif bir hayal kırıklığı yaşamış gibi görünüyordu. Tepkisine kahkaha atan dünya güzelinin sandalyesine daha fazla taşıyamacağı kafasını dayarken kollarını göğsünde birleştirip gözlerini kapamıştı. Uykusu vardı ve birazda mayışmıştı.
"Kendinden de nefret ediyor olmalısın o halde. Çok güzelsin çünkü."
"Doğru dedin."
"Saçlarında çok yumuşak."
"Küçükken kökünden kesmişlerdi biliyor musun? Kaldığım yurttaki tüm çocuklar bitlenmişti çünkü."
"Çok korkunç."
"Saçların olmadan bir hiçsin demek miydi bu?"
"Hayır."
"Çok ağlamıştım."
"Güzelce büyümüşsün."
~
18072023
syglr
svglr