18072023
~
"Chul gelmedi mi?"
Beomgyu kafasını olumsuz anlamda sallarken gülümsemişti. Elinde bir poşet sütle Yeonjun'un hemen önünde durdurmuştu adımlarını. Nedensiz bir tedirginlik sezmişti sesinde. Rahatlatmak istercesine gencin gözlerinin içine bakarken konuşmuştu.
"Onun için erken bir saat. Ama ben geldim. Yetmez mi?"
"Düşünmem gerek."
"Seni kabul etmiyorum Chul olmadan gitmem diyorsan gitmeyebilirsin."
Karşısındakinin güzelim gülümseyişiyle rahatlarken kurduğu cümleyle sabahın erken saatini ilk defa duyduğu kahkahalarlıyla doldurmuştu Yeonjun. Daha önce sadece gülümserken ve sadece gülerken görmüştü onu
Yeonjun hayatına nasıl dahil olduğunu asla anlayamayacağı biriydi. Aralarında tuhaf bir bağ vardı. Ona hem çok yakın hissediyor hemde çok yabancıymış gibi geliyordu.
"Sen yetersin."
Duyduğu iki kelime afallatmıştı ruhunu. Bunu duymayı kesinlikle beklemiyordu. Fakat nefesini kesmeye yetmişti. Gencin parmakları saç tutamlarında gezindiğinde derince bir nefes alıp kollarını Yeonjun'a dolamıştı.
Sessizlerdi. Beomgyu sadece sarılmak istemişti. Gözlerini sıkı sıkıya kapamış kafası hala saç tutamlarıyla oynayan gencin omzundayken Yeonjun'un yanında durduğu, sesini duyduğu ve varlığını hissettiği her saniye vedası daha da zor hale geliyordu.
"Bana söz ver."
"Ne sözü?"
"Tekrardan görüşeceğimiz güne kadar koru sağlığını."
Gülerek Beomgyu'dan ayrılırken bileklerini göstermişti. Onun için Chul'le yaptıkları bileklikler hala yerli yerindeydi.
"O günden beri onlara dokunamadım bile."
Bahsettiği gün iki kardeşin güzel Yeonjun'un bileğini dudaklarıyla ölüme karşı mühürledikleri gündü.
"Bu söz verdiği n anlamına geliyor."
"Seninde bana bir söz borcun var."
Gözleri merakla açılırken Yeonjun saatini kontrol edip omzuna astığı çantasını düzelterek gitmek için hazırlanırken Beomgyu hala söz borcunu düşünüyordu.
"Ne sözü?"
"Tekrardan görüşeceğimiz güne kadar..."
Gözleri hala Yeonjun'un gözlerindeydi. Güzel ve duygularını son derece belli eden ışıltılı gözlere sahipti.
"Kalbini koru."
~
18072023
Syglr
Svglr
Final