10

306 51 8
                                    


18072023

~

"Sana toka aldım!"

Odasının kapısı açılırken, Yeonjun uğraştığı yeni telefondan kafasını kaldırmıştı merakla. Beomgyu'nun kucağındaki küçük çocuk abisinin kucağından inerken Yeonjun'un yanına koşmuştu heyecanla. Adımları telaş ve birazda aceleciydi. 

"Toka mı?"

Yeonjun'un gülerek sorduğu soruya küçük çocuk hızla cevap vermişti.

"Bugün sınıfımdaki bir arkadaşım saçlarına bu süslü tokalardan takıyordu. Çoook güzel görünüyorlardı ve bende senin saçında da güzel durur diye düşündüm. Ondan bir tanesini bana vermesini istedim ve verdi."

Küçük olan uzun soluklu hikayesini anlatırken bu sırada Yeonjun, kısa bacakları yüzünden yatağına tırmanamayan miniğin çıkmasına yardımcı olmuş ve kucağına oturan çocuğu gülümseyerek dinlemeye devam etmişti.

"Saçlarım böyle iyiydi aslında."

"İşte! Daha iyi olacak!"

Aldığı cevap karşısında tek kelime edemezken duyduğu kahkahayla onları büyük bir keyifle izleyen Beomgyu'ya bakmış sonrasında ise küçük çocuğa geri dönmüştü.

"Peki. Şu sarı olanı istiyorum. Ondan tak bana."

Çocuk, büyüğünün ellerinden tutarak ayaklanırken Yeonjun dengesini kaybedip düşmemesi için kolları arasında minicik kalan bedenine sarılmış, kafasını çocuğun tombul karnına yaslamıştı. Gülümsemesini durduramıyordu. Minik arkadaşı fazla şirindi.

"Beomgyu'da yardım etsin mi?"

"Hayır!"

Çocuğun tombul elleri ona Yeonjun'un uzun ve gür saçlarını toplamasında hiçte yardımcı olmuyordu. Az biraz öfkelenmiş olabilirdi ve bu küçük öfkesi Yeonjun'un saçlarınında acımasızca yolunmasına yol açıyordu.

Yeonjun yardım ister edayla bakıyordu karşısındaki gence. Elbette iyileşene kadar yanında olacağına söz verdiği bedenin bu minik ve komik acıya daha fazla katlanmasına o da göz yumamazdı.

Bir eli kardeşinin ellerini tutarken sakince, diğer eli Yeonjun'un karışan ipeksi saçlarını düzeltmek için hareketlenmişti çoktan.

"Abinin saçlarını inciteceksin Chul. Sen topla, ben bağlayayım olur mu?"

Neyseki minik, abisiyle inatlaşan biri değildi. Beomgyu'nun sakince sunduğu teklife onaylayıcı bir mırıltı çıkarırken sonunda istediği gibi, Yeonjun'un saçını bağlayabilmişti.

Ellerini sevinçle birbirine çarpıp alkışlarken Yeonjun saçlarının ne hale geldiğini umursamadan çocuğun eğlencesine eşlik etmeyi seçmişti. Üstelik Beomgyu saçlarına dokunurken öyle nazik olmaya özen gösteriyordu ki hissetmemişti bile. Bunun için ona daha sonra teşekkür edecekti.

"Sıra sende! Bende senin saçlarını toplayacağım!"

"Yeşili istiyorum!"

Chul, yeşil tokayı büyüğüne uzatırken Yeonjun tokayı parmakları arasına almış ve miniğin saç tutamlarını tıpkı kendisi gibi tepesinde toplamıştı.

Şirin görünüyorlardı. Birbirlerine bakıp gülüyor ve aralarındaki yaş farkını umursadan eğlenceli bir sohbet döndürüyorlardı.

Beomgyu ise, yalnızca izliyordu Yeonjun'u.  Chul'ün saçlarını bağlamak için uzanan zayıf elleri, giydiği bol kazağın bileğinden aşağı hafifçe kaymasına ve asla kaybolmayacak bir izin gözleri ile buluşmasına neden olmuştu.

Nedenini bilmiyordu ama gördüğü bu şey canını yakmıştı. Şimdi karşısında kahkahalarla gülüyor, gözleri parlıyor ve yüzüne çarpan güneş onu büyüleyici kılıyordu. Öyle güzeldi ki, sanki dünyadaki hiçbir şey canını yakamaz, onu yaşamaktan alıkoyamazdı.

Ve elbette biliyordu ki hiçbir şey göründüğü gibi değildi.

~

18072023

syglr

svglr

bozuk sütler / beomjunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin