3.4

9K 372 25
                                    

bir sene sonra.
duru'dan,

Okulum bitmişti. Artık Türkiye'ye dönüyordum. Evimi, annemi, babamı ve oradaki her şeyi çok özlemiştim. En çok da Türkçe konuşunca beni anlayabilecek insanları.

Uçağın inmesine on beş dakika falan vardı. Ailemin döneceğimden haberi vardı ama bu hafta döneceğimden yoktu.

Reha'nın da yoktu. Birkaç gündür küstük. Gereksiz yere birbirimize trip atıyorduk ve o zamanlardan biriydi. Yaklaşık dört saattir uçaktaydım. O sırada bana bir ayrılık mesajı yazmaya kalkışmadıysa bana ulaşamıyordu. Gülümsedim ve yanımda bebeğiyle oturan anneye baktım.

Bebek ya bir yaşındaydı ya da biraz daha büyüktü. Onlar da Türklerdi ve yolculuk boyunca bebekle ilgilenip annesiyle sohbet etmiştim. Bebeklere karşı zaafım vardı ve bu oğlan beni çok etkilemişti.

"Tekrar görüşür müyüz ki?" diye mırıldandığımda yarım saattir uyuyan anneye baktım. İsmi Gül'dü. Benden sadece üç yaş büyüktü. Yavaş yavaş ayılır gibi olduğunda ortamızdaki koltukta oturup arabasıyla oynayan küçük bebeğin saçlarını okşadım.

"Teşekkürler," diye mırıldandığını duydum. "Biraz dinlenebildin mi?" dediğimde kafasını salladı. "İstanbul'u özlemişim."

"Ben de," arabasını yere düşüren oğlunun arabasını ona geri verdi. Normalde inip kendisinin almasını söyleyebilirdi ki yolculuk boyunca öyle olmuştu. Uçak inişe geçtiği için kendisi vermişti. "Telefon numaranı verebilir misin?" dediğinde kaşlarımı kaldırdım. "Olur tabii ki," deyip hızlıca numaramı verdim ve o da bana verdiğinde uçak inmişti yolcular yavaş yavaş inmeye başlamıştı.

İçim huzur doluydu.

Biz de uçaktan indiğimizde Gül'ün ailesi onu karşılamış ve bana da uzun süredir tanıdıkları biriymişim gibi davranmışlardı.

"Duru kızım, kahvaltı yapacağız bizimle gelmek ister misin?" dediğinde kafamı iki yana salladım. "Teşekkürler ama eve gitmeyi planlıyorum." dediğimde haklı bulmuşçasına kafalarını salladılar.

Okumak için yurt dışına çıktığımda Reha'nın kendi evine çıktığını ve ailesinden biraz uzak bir yere taşındığını biliyordum. Hatta almak istediğim birçok şeyi alıp ona kargolatıyordum. İnternet sitesini açıp kayıtlı olan ev adreslerinden bulunduğu semti ve adrese baktım.

Havaalanından çıkınca direkt karşıma çıkan ilk taksiye binip gideceğim yeri söyledim. Şansıma adam tonton biri çıkmıştı ve bir saatlik yolu onunla muhabbet ederek geçirmiştim. Evin yakınlarında inip valizlerimi aldım ve Reha'nın arabasını aramaya koyuldum.

Bugün dershaneye gitmiyordu. İzinliydi.

Bir apartmanın önünde gördüğüm siyah arabaya gülümsedim ve apartmanın önüne kadar iki koca bavulu çektim. Hızlıca merdivenleri çıkıp isim yerinde Reha'nın adı yazıyor mu diye bakınırken içeriden bir teyze çıktı.

"Teyzeciğim," diye mırıldandım. "Buyur kızım. " diye gülümseyerek karşılık verince. "Bu binada öğretmen olan bir adam oturuyor mu? Otuzlarında." kadın kaşlarını çattı. "Hmm," diye mırıldandı. "Sen benim karşı dairede oturan yakışıklı delikanlıdan bahsediyorsun galiba. Var mı fotoğrafı emin olayım." telefonumun ekranından ikimizin fotoğrafı vardı. Hızlıca ekranı açıp ona gösterdiğimde teyzenin yüzü güldü.

"Bizim delikanlının sevdalısısın demek." dediğinde gülümsedim ve kafamı salladım. "Gel yardımcı olayım," dedi ve bavullarımı girişe kadar çıkarttı.

"Üçüncü kata çıkacaksın, asansörle çık istersen. 6 numarası olan."

"Çok teşekkürler, görüşmek üzere. Kendinize iyi bakın." dedim ve açtığı kapıdan içeri girdim. Hızla asansör düğmesine bastığımda karşısında beni görünce Reha'nın vereceği tepkiyi merak ediyordum.

KİMYA REHASI | yarı textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin