Kim Taehyung
"Ya Taehyung lütfen ben gideyim artık teslimatlara! Hem bak sen gastronomi okuyorsun, mutfakta çalışsana. Teslimatı ben yaparım!"
Jungkook artık teslimatları benim değil onun yapması için yalvarıyordu. Nedeni de belli. Lisa!
"Sen sırf Jennie'yi görmemek için kıza hasta numarası yapıp teslimata beni göndermedin mi? Şimdi ne değişti?" Jungkook'un ısrarlarına göz devirdim ve onu cevapladım. "O iki gün önceydi velet. Şimdi beni rahat bırak." Ona velet dememe her seferinde sinirlenirdi. Aynı sınıfa giderdik ama o erken başladığı için benden bir yaş küçüktü.
"Velet anandır lan şerefsiz!" Dediğine kahkaha attım ve "Çok konuşma da çıkalım artık, işe geç kalacağız." dedim.
Jungkook'un isteğini reddetmiştim çünkü artık Jennie'ye ve onun bana olan hayranlığına alışmıştım. Ama... Bir yandan onunla fazla yüz göz olmak da istemiyordum çünkü beni yanlış anlayabilirdi. Belki de Jungkook'un teklifini kabul ederdim...
---
Bilin bakalım öğle molasından sonraki ilk siparişi kime götürüyorum?
Sürpriz! Jennie!
Tanışalı 1 hafta olmuştu ve her gün pizza istiyordu. Lan ben burada çalışmama rağmen 1 ayda bu kadar pizza yemedim! 3 gündür onların siparişini Jungkook götürmüştü ama daha fazla hasta olduğum yalanına inanmazdı.
Pizzaları motorsikletin arkasındaki sepete yerleştirip kaskımı taktım ve bindim. Sürmeye başlar başlamaz yüzüme çarpan ılık rüzgarla dudaklarım kıvrıldı. Bu hissi çok seviyordum. Motor sürmenin en güzel yanı olabilirdi. Hele ki şuanki gibi sıcak bir yaz günündeysen. 7-8 dakika sonra artık adresini ezberlediğim büyük bir bahçesi olan 3 katlı beyaz apartmanın önündeydim.
Yavaşça kaskımı çıkardım, dağılan saçlarımı arkaya attım ve yüzüme doğru tüm ışığını haykıran güneşe baktım.
Tam bu sırada arkamda "Merhaba." diyen ince sesle korkup yerimden sıçramıştım. Seslenen Jennie'ydi ve bu halim çok hoşuna gitmiş olacak ki minik bir kahkaha atmıştı. Benimle dalga geçmesine kaşlarımı çatıp alaylı bir sesle "Sana da merhaba Jennie!" dedim. Kahkahası durmuştu ama hala gülmemek için kendini zor tutuyordu. Pizzaları sert bir şekilde eline tutuşturdum ve motora doğru adımladım. Ama bana bir şeyi unuttuğumu hatırlatan Jennie'nin alaylı sesi olmuştu.
"Bir şey unutmadın mı Taehyung?" Bunu söyleyerek elinde kredi kartını sallayan Jennie'yle gözlerimi kıstım ve gülerek motorun sepetinden pos cihazını çıkardım. Rezil bir herifsin Kim Taehyung.
Bu sırada Jennie'nin arkasındaki bahçe kapısından çıkıp bana doğru gelen minicik bir yavru köpek görmüştüm. Hemen diz çöküp onu yanıma çağırdığımda kendini sevdirmek için yanıma koşmuştu. Bu sırada Jennie de eğilmiş köpeğin kafasını okşamaya başlamıştı.
---
Kim Jennie
Yapışayım mı dudaklarına be adam! Artık sen benim helalimsin diyeyim mi!
İkimiz de köpeği okşarken Taehyung'la yüzlerimiz biraz fazla yakındı ve söyleyin, o bu kadar yakınken siz nasıl onun dudaklarına yapışmadan durabilirsiniz? Köpeğin tatlılığını falan unutmuştum artık. Elim otomatik olarak kafasında ileri geri giderken gözlerim ve kalbim sadece Taehyung'un dudaklarına odaklıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
a slice of pizza • taennie
Fanfiction"Duygularımdan emin olamadığımı söylemiştim ya Jennie. Ben eminmişim, tek korkum seni senin beni sevdiğinden daha çok sevememekmiş. Ama artık biliyorum, ben seni bu dünyadaki en büyük sevgiden, belki de senin pizzayı sevdiğinden bile çok seviyorum s...