bölüm şarkıları
love me again
as it was
all i want for christmas is youKim Jennie
"Böyle bir şeye cidden ihtiyacım var. Sağol Chaeyoung."
"Eh,ne demek. En iyi arkadaş olmak bunu gerektirir."
"Defol Chae Jen'in en yakın arkadaşı benim!"
Chaeyoung Lisa'ya göz devirirken kavgalarına gülümsedim ve taksicinin yol kenarında durmasıyla geldiğimizi anladım. Üstümdeki oldukça kısa olan siyah elbisemin üstündeki siyah deri ceketim, ayağımdaki mükemmel derecede kombini tamamlayan siyah deri botlarım ve düz ama biraz kabarttığım saçlarımla ben bile kendimden etkilenirdim. Bugün buraya kafa dağıtmaya gelmiştim ve giyimime de son derece özenmiştim. Her ne kadar amacım Taehyung'u unutmak olsa da şuan beni görse beğenir miydi diye düşünmeden edemedim. Kızlarla club'ın içine doğru adımladık ve sahneye yakın minik bir masaya geçtik. Küçük siyah çantamı masaya bıraktım.
"Misafirlerim var bu gece için."
Chaeyoung'un sesini müzikten dolayı zar zor anlarken Lisa onu cevapladı. "Kimlermiş onlar? Sende bir haller var son zamanlarda ama hadi bakalım."
Lisa'ya katılıyordum. Son günlerde Chaeyoung bir işler çeviriyordu.
"Ben çok içmeyeceğim, geçenki gibi çarpılmak istemiyorum."
"Senin çarpılmana iki kadeh yetiyor Jen." Chaeyoung gerçekten haklıydı. Azıcık içsem bile hemen sarhoş oluyor, geceyi kızların yardımıyla tamamlıyordum. O yüzden özel günler ve dışarı çıktığımız günler dışı alkol almamaya çalışıyordum. Ama geçen kendime verdiğim bu sözü çiğnemiştim. Söz konusu o olunca sözler, kurallar geçerliliğini tamamen yitiriyordu.
"Evet, geldiler işte."
Başımı o an çevirmeseydim belki her şey daha kolay olurdu.
Kırmızı loş ışığın içinde zar zor seçebildiğim kahverengi derin, depderin gözleri benimkileri delip geçmeseydi...
Mekana giren yakışıklı oldukları on kilometre öteden belli olan üç genç adamdan en sağdakine takılmıştı kahverengilerim. Onunkiler de benim üstümdeydi. Ondan uzak kalmak ölümdü benim için. O beni yaşatabilirdi ama yapmıyordu. İkimizi de öldürüyordu. Ölü bir insanın kalbi atar mıydı? Benimki atıyordu, hala onun için atıyordu.
Plan buydu işte. Chaeyoung'a öyle bir baktım ki, gözlerini benden başka her yere dikiyordu.
Parfümüne karışmış kokusu burun deliklerimden girerek akciğerlerime hücum ettiğinde vücudum artık tamamen kaskatıydı. Dizlerimin bağı çözülmüş, kalbim çarpıntıdan göğüs kafesimdeki kemikleri zorluyordu. Nefes almaya kendimi zorlarken gözümün önünden bana ilk adım attığı günden kareler gözümün önünden geçiyordu. Hayatımda bir o zaman, bir üvey çocuk olduğumu öğrendiğim zaman, bir de şuan böyle hissediyor;nefes almakta zorluk çekiyordum.
"Sakin ol Jennie..." Bunu dışımdan söylediğimi farkettiğimde artık çok geçti. Çocukları karşılamak için masadan birkaç adım uzaklaşan Chaeyoung beni duymasa da buz gibi elimi sımsıkı kavrayan ve bana şefkatle bakan Lisa beni duymuştu. Kulağıma yaklaştı ve yumuşak bir sesle "Sorun yok, sakin ol." dedi. Artık bizim masamıza geldiklerinde yüzüm ifadesiz ve kaskatıydı. Chaeyoung ve Jimin gülümseyerek selamlaşırken onlar dışında kimse tek kelime etmiyordu.
"Selam kızlar, nasılsınız?" Taehyung'la göz temasından kaçınmak için her yolu denerken Jimin'in sorusu bana bahane olmuştu. "İyiyiz, sen? Tesadüfe bak karşılaştık." Tesadüf olmadığını biliyordum. Chaeyoung da durumu açıklaması gerektiğini anlayıp sonunda konuşmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
a slice of pizza • taennie
Fiksi Penggemar"Duygularımdan emin olamadığımı söylemiştim ya Jennie. Ben eminmişim, tek korkum seni senin beni sevdiğinden daha çok sevememekmiş. Ama artık biliyorum, ben seni bu dünyadaki en büyük sevgiden, belki de senin pizzayı sevdiğinden bile çok seviyorum s...