Tuna'danEvde boş boş oturuyor ve sadece tavanı izliyordum. Ama o tavanda ise aşık olduğum, gülüşünün hastası olduğum Simlayı görüyordum sadece. Parti gecesinden beri sık konuşmuyorduk yani ben biraz kendi kendime trip atıyorda olabilirim. Kısacası soğuk yapıyorum. O da bunun farkında tabi ve ağzıma sıçmak için an kolluyor kesinlikle.
Okulda bile gözüne gözükmemeye çalışıyordum ama hiç bir faydası yoktu. O beni yakın arkadaşım olan Ateş zannediyordu. Bir anda bana bunu söylemişti ve ben ne yapacağımı bilemeyip gitmiştim. Dünde mesaj atmıştı 'günaydın' yazmıştı ama biraz geç bakmıştım.
Bıkkınlıkla ayağa kalkıp mutfağa gidiyordum ki kap çaldı. Kim geldi bu saatte abi? annem ve babam olamaz çünkü iştelerdi ikiside. Erayda olamaz daha yeni okula gönderdim. Kapıya yaklaşıp kapı deliğinden baktım. Umut ve Ateş kapının önünde duruyordu. Hayır yani abi okulda rahat bırakmıyorlar, okula gitmiyorum yine rahat bırakmıyorlar. Derin bir nefes verip kapıyı açtım.
"Ne oldu yine anasını satayım bir rahat bırakmıyorsunuz abi!"
Ateş karşımda durmuş sırıtıyordu. Umut ise söylenerek evin içine girdi.
"Ne diyorsun lan gevşek! rahat bırakmıyormuşuz!"
Arkasından göz devirdim. Ateş yanıma yaklaşıp elini omzuma koydu.
"Kuşlar şu an bana okula gelmeyeceğini söylüyor bebeğim doğru mu duyuyorum?"
Bu çocuğunda işi gücü bana yavşamak, yok aşkım, yok bebeğim, yok böceğim.
"Ateş başlama kardeşim, hadi yandan yandan gir içeri."
Ateş ofladı.
"Belli gelmeyeceksin okula. Umut, Nisa ve Elifi ara yukarı gelsinler bizde gitmiyoruz okula!"
Ateşi arkamda bırakıp oturma odasına geçtim. Ateşte arkamdan geldi. Umut eline telefonunu almış Nisayı arıyordu.
"Emredersin paşam!"
Ya bunlar beni niye hiç rahat bırakmıyorlar, ya ben belki yalnız kalmak istiyorum. Sinirli bir şekilde koltuğa oturdum.
"Nisa okula gitmiyoruz bugün."
Umut biraz bekledi daha Nisa ne diyorsa, Umut gözlerini devirdi.
"Of gitmiyoruz işte Nisa daha ne söyleniyorsun, hadi Elifle birlikte markete gidin bir şeyler alın. Çünkü burada birileri aşk acısı çekiyor."
Son cümlesini bana bakarak söyledi ve sonra telefonu kapattı. Cümlesine sesimi çıkartmadım çünkü haklıydı. Telefonumun mesaj bildirim sesini duyunca gözlerim sehpanın üzerindeki telefonuma kaldı aynı şekilde Ateş ve Umutunda.
Simla mesaj atmıştı, günaydın yazmıştı. Bir süre öyle kaldım alıp cevap yazsam mı yoksa biraz zaman geçip öyle mi yazsam?
Ben hala telefonuma bakarken Ateş beni dürttü.
"Oğlum baksana kızın mesajına."
Kafamı sağa sola salladım.
"Sonra bakarım."
Umut birden yattığı yerden dikleşti.
"Ne demek sonra bakarım oğlum yıllardır aşık olduğun kız sana günaydın yazmış ve sen sonra bakarım diyorsun. Senin şu an bu mesajı gördükten sonra ayılıp bayılman gerekiyor."
Ateşte onu onaylarcasına kafasını salladı.
"Cidden, Umut haklı. Sana zaten şu partiden sonra bir şeyler oldu. Dikkat ediyorum kaç gündür Simlanın mesajlarına geç bakıyorsun."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
uykucu ||| Texting
Genç Kurgu0539*******: Uyuyorsun yine değil mi? 0539*******:Kızım nasıl uyuyabiliyorsun ya anlamıyorum. 0539*******:Okulda bütün gün uyuyorsun eve gidiyorsun yine uyuyorsun. 0539*******:Kesin şimdi sen horluyorsundur. 0539*******:Rüyalarında beni gör tamam mı...