Baby lawyer -jeonglix

Bölüm dört

Üç yorum ne küfür gibi 😔
Tamam jeonglix çok okunmaz ama yorum yapın bari 🥺

Felix

Kapının sertçe çalması ile yattığım yerden sıçrayarak uyanmıştım.
Jeongin hala uyurken onu uyandırmamaya dikkat ederken kucağından kalktım ve kapıya ilerledim.

Kapıyı açtığımda elinde valiz ile Wooyoung'u görmem garibime gitmişti.

"Felix yarım saattir kapıdayım neden açmıyorsun kapıyı?"
İçeriye geçerken yüzüme dahi bakmamıştı.
Şaka gibi.

Salona girdiğinde durması ile yanına gidip ona baktım. "Bu adamda kim?"
"Arkadaşım. Lütfen sessiz ol. Gece zaten geç uyuduk."

Jeongin'in yanına uzanacakken bu kadar ileri gitmemek adına tekli koltuğa oturup dün Jeongin'in cebinden aldığım sigarayı yakıp dudaklarıma yerleştirdim.

Bacak bacak üzerine atarken dikkatle yüzünü inceledim.

"Neler oluyor burada bana açıklayacak mısın
"Hm neyi? Dün gece neler olduğunu mu?"
"Benimle. Gevşek. Gevşek. Konuşma!"

Sinirle bağırması ile Jeongin başını yastıktan kaldırmıştı. Siyah hareleri ile odayı tarayıp beni gördüğünde gülümsemiş fakat Wooyoung'u görünce saf bi nefret ile bakmıştı.

"Lixie iyi misin?"
"Sanane ulan benim eşimin iyi olup olmasından?!"

Wooyoung, Jeongin'in omuzuna yapıştığında sigarayı küllüğe bırakıp hızlıca ikisinin arasına geçtim.

"Öncelikle çok iyiyim Jeongin. Sayende. Sana gelirsek Wooyoung. Eşyalarını toplayıp bu evden siktir git. Bir daha da adım bile atma."

"Sen. Benim. Ruh. Eşimsin! Seni bırakmam!"
"Ya peki dün kiminleydin Wooyoung? Ya da diğer gün?"

Gözlerini kaçırdığında boynunda gördüğüm morluk ile midem bulanmıştı. Lavaboya koşarken iki bedenin de arkamdan geldiklerine adım kadar emindim.

Lavaboya girip kapıyı kapattım ve klozete eğilip tekrar kusmaya başladım.

"Lix iyi misin güzelim?"
"Lix iyi misin güzelim?"

"O senin nerden güzelin oluyor?! O benim eşim seni sikik!"
Jeongin cevap vermemişti. Beni üzmemek için onunla konuşmuyordu bile ama biraz daha devam ederse Delta dinlemeden dalaşacağına adım kadar emindim.

Kapıyı açıp ikisine bakış attım ve tekrar salona geçtim.
"Hastaneye gidelim. İki oldu bu lix."
"Gerek yok innie~ hem sana çok zorluk çıkardım gitmek istersen gidebilirsin."
"Hayır bu şerefsiz gidene kadar buradayım."

"Lix bu ne diyor? Sen benim Vitamsın!"
"Ben artık senin Vitan değilim bunu o kalın kafana sok! Senden en kısa zamanda boşanacağım Wooyoung. Duydun mu beni? Benim için bittin sen."

"Hayır biz mühürlüyüz eğer ayrılırsak ölürsün!"
"Siktir git buradan. Seninle aramda hiç bir bağ kalmadı. Jeongin sayesinde."

Wooyoung tekrar hamle yapacakken, Jeongin onun kolunu tutup bana bakmıştı.
"İzin veriyor musun?"
Başımı onaylar anlamda salladığımda Wooyoung'u alıp kapıya kadar sürüklemiş ardından kapıya koymuştu.

Kapıyı geri kapattığında dudaklarımı büzüp hıçkırıklarımı serbest bıraktım.
Jeongin yanıma gelip bana kollarını sardığında ağlamaya devam etmiştim.

"Çok kötüyüm ben innie.."
"İyi olacaksın.. feromon salgılamamı ister misin?"
"Lütfen.."

Boynuna gömülüp derin bir nefes alırken rahatlamam ile gözlerimi sıkıca kapattım.
Jeongin eş zamanla sırtımı ve saçımı okşarken aklıma gelen ile hızla başımı kaldırdım.