Bölüm yedi

375 43 38
                                    

Jeongin

-1 hafta sonra-

Felix ile yaklaşık iki haftadır konuşmuyorduk. Ne kadar özleminden kavrulsamda, yaptığı çok kırıcıydı. Duygusal boşlukla olsa yine kabul edebilirdim ama o sadece Wooyoung'un gözüne göstermelik öpmüştü.

Sikeyim.

"Bay Yang. Felix bey sizi bekliyordu. Çağırayım mı?"
"Ne olmuş?"

Kaşlarımı çattığımda sekreter bilmiyorum anlamında başını salladı.
"Gelsin."
Sekreterim odadan çıkarken çayımdan bi yudum aldım.
"Ben geldim."

Şirince başını kapıdan uzattığınsa gülümsememe engel olamadım. Tebessümümü görüp içeriye girmişti. Altındaki siyah pileli etek ve beyaz gömleği ile tam bir sekreter patron fantezisi aklımda geçerken dişlerimi birbirine bastırıp başımı iki yana salladım.

"Bir şey mi oldu?"
"Şey aslında hayır ama evet.. yani şey Lidya seni akşam yemeğine davet etmemi istedi."
"Neden?"
"Sana teşekkür etmek istiyor. Normalde orada beni savunduğun içindi ama şimdi davayı kazandığımız içinde istiyor."

Dudakları sonlara doğru büzüldüğünde gözlerim kırmızı dudaklarını buldu. Sikerim ben ama.

"Gerek yok."
Dudakları büzülürken eşzamanla gözleri dolmuştu. Elimi yumruk yapıp sıkarken yanıma gelmiş ve hiç beklemediğim bir şeyi yapıp kucağıma oturdu.

"Ne yapıyorsun Felix?"
"İnnie ben özür dilerim..."
"Ne için diliyorsun?"
"Hepsi için. Ben sadece korktum..."
"Neyden?"

"Aşkın çok büyük ve ben altında eziliyorum. O gün seni öptüm çünkü bunu istedim. Yemin ederim sana Wooyoung için öpmedim. Sadece öpmek istedim ama şimdi anlıyorum ki senden hoşlanıyorum. Bu iki haftalık zamanda bunu anladım. Beni affedebilir misin?"

Gözleri dolu dolu bana bakıp başını sağa yatırdığında dilimi ısırdım. Sikeyim neden bu kadar güzel bakıyordu bu çocuk?

Başımı iki yana salladığımda Felix'in hıçkırığını işittim. Başımı kucağımdaki bacaklarından çekip ellerimi ensesine yerleştidim ve hızlıca dudaklarımızı birleştirdim.

Sertçe dudaklarını öperken hıçkırığını durdurup dudaklarıma karşılık vermişti.
Ağzını aralaması için baskı yaparken dudaklarını aralaması ile dilimi ağzının içine gönderdim.

Hissettiğim tat ile zevkle inlerken ellerimin birisini beline yerleştirip kucağıma daha çok bastırdım bedenini. Hissettiğim büyük kalçalar ile inleyip istemsizce bastırdım daha çok bedenini.

Büyük bir inleme bırakıp sürtündüğünde zevkten beynim uyuşmuştu.
"Sikeyim çok güzelsin." Elim kalçasını kavrarken inlemişti yine.

Dudaklarımı boynuna değdirip sürterken elini başıma atmış ve bastırmıştı. Kıkırdayıp altımdaki ince deri parçasını dudaklarımla kavrayıp emdim.

"Ahhh çok güzel hissettiriyorsun."
Belini hafifçe okşayıp başka bir yere geçtim ve orayı da aynı şekilde emip ısırdım.
"Mmmh innie.."

Son kez emip dudaklarımı çektim boynundan. Başını kaldırıp bana süt dökmüş kedi gibi bakarken eğildim ve kırmızı dolgun dudaklardan bir öpücük daha çaldım.

"Durmalıyız meleğim."
"Neden ama? Çok güzeldi?"
"Evet çok güzeldi. Hayatımın en güzel dakikalarıydı ama daha yeni ayrıldın ve seni kullanmışım gibi hissetmeni istemiyorum. Elbette sevgiliyiz bu saatten sonra seni bırakmam ama yavaş ilerlemek zorundayız tamam mı güzelim?"

Baby lawyer -jeonglixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin