Bölüm altı

343 45 15
                                    

Jeongin

"Felix?"
Wooyoung Felix'e tek kaşını kaldırıp baktığında elimi sıkmıştım istemsizce.
"S-sen..."

Felix çocuğa baktığında Wooyoung sessiz kalmıştı.
"Sana inanmıyorum. Ç-çocuğun mu var bir de?"

"Felix açıklayabilirim."
"Sen ne sikim açıklayacaksın?! Ben de düşünüyorum pişman herhalde boşanmak istemiyor ama sen.. lanet olsun sen nasıl böyle bir pislik oldun ya?!"

Felix sinirle Wooyoung'un üstüne yürüyüp onu ittirmişti. Küçük çocuk korku ile diğer çocuğun arkasına saklandı.
Felix'in kolunu tutup bana bakmasını sağladım.

"Sakin olur musun? Çocuk korkuyor."

Felix hızla çocuğa baktığında gözleri dolmuştu.
Ardından hızlıca bana sarıldı. Wooyoung'un saçmalıklarını dinlerken belime sarılan miniğim konuştu.

"B-beni buradan götür lütfen."

Felix'in belini kavrayıp onu hızlıca restorandan çıkartıp bir köşeye geçip kollarımı minik bedene sardım.
"Sakin ol..."
"O-olamıyorum.. ben ne yapıcam bilmiyorum Jeongin..."

"Hiç bir şey yapma. Akışa bırak bebeğim. Biliyorum olanlar zor, çok zor hatta içeriye girip o piçi öldürmek istiyorum ama onu yapınca elimize bir şey geçmeyecek öyle değil mi?"

Başını olumlu anlamda salladığında alnını öptüm.
"Ben yanındayım tamam mı? Her ne olursa olsun ağlamak için omuzunu boynumu kullanabilrisin."

Yanağını okşadığımda bana dikkatle bakmış ardından hiç beklemediğim bir şeyi yapmıştı.
Parmak uçlarında yükselip dudaklarıma sıcak dudaklarını bastırdı.

Anlık şok ile karşılık vermemiştim ama bir kaç saniye içinde hızlıca karşılık verdim.
Ensesine elimi yerleştirdim ve onu daha çok kendime çektiğimde hızlıca ayrıldı.
"B-ben özür dilerim... Jeongin ben çok özür dilerim nolur olmamış gibi davranalım."

Hızlıca benden ayrılırken bir şey yapmadan onu izledim.

Bana gözleri yaşla dolu bakmış ardından eli ile bi taksiyi durdurmuştu. Taksinin kapısını kapatıp Felix'in elini tuttum ve arabama ilerlettim.
Kapıyı açıp yüzüne baktığımda başını eğip koltuğa oturmuştu. Kapısını kapatıp sürücü koltuğuna geçtim ve arabayı çalıştırdım.

Sessiz, fazlaca sessiz geçen yolculuğun ardından Felix'in evinin önünde durup bekledim.
"B-ben-"
"İnebilirsin Felix. Unuttum ben olanı."

Sesim buz gibi çıkmasına özen göstermiştim.
Titremeden çıkmıştı en azından.
Felix'in acı feromonları burnuma dolsada bir şey yapmayıp yola baktım.
Hıçkırıp arabadan indiğinde kapıyı kapatıp eve ilerlemişti.

Ne kadar arabadan inip sarılmak istesemde, duygusal boşluğu ile beni öpmesi beni kırmıştı.
Onu seviyordum ama beni sevmezken böyle olması hoşuma gitmezdi.

Eve girildiğinden emin olduktan sonra evinin ışığının yanması ile hızlıca arabayı çalıştırıp sahile sürdüm. Biraz içmek iyi gelecekti.

-

1 hafta sonra

-

Felix

"Baba artık çıkar mısın şu yataktan?"
"Hayır."
"Ne olduğunu söylemedin ve bir haftadır işe de gitmiyorsun. Endişeleniyorum."

"Baban aradı mı?"
"Yüz kere arıyor ama açmadım. Bugün mesaj atmış annen öğleden sonra büroda olsun gelicem diye."

Baby lawyer -jeonglixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin