Kimse özlememis anlasılan hiç yorum yok fakat ben buna yazmayı çok özledim bu yüzden bölüm atıyorum 🤍
Felix
Saat gece yarısına yaklaşırken Seungmin kahve yapmak için beni mutfağa çekmişti.
"Jeongin ile nasıl gidiyor?"
"Çok güzel. O bana çok değer veriyor ve ben çok mutlu hissediyorum minnie."
"Çok sevindim senin adına.. Taşınman biraz üzücü ama.""Bu evde kaldıkça anılar beni boğuyor. Her yerde wooyoung ile anım var. Böyle olunca hem kendime hem Jeongin e ihanet etmiş gibi hissediyorum."
"Ne diyeyim ki haklısın."
Kapının çalması ile Sungmin e baktım.
"Birisini mi bekliyordun?"
"Hayır baksana kim gelmiş."Mutfaktan çıktım ve kapıya ilerleyip kapıyı açtım. Eşzamanla arkamda patlayan konfetiler ile yerimden sıçrarken karşımda 32 diş sırıtan sevgilimi görünce kocaman gülümsedim.
"İyi ki doğdun benim minik bebeğim!"
Pastayı alıp arkamda bekleyen Seungmine verip Jeongin'in dudağına yapıştım.
"Hooop ayrılın çabuk!" İki abimde eş zamanla seslendiğinde kıkırdayıp sevgilimden ayrıldım.
"Seni seviyorum."
"Ben daha çok.."Jeongin'in elini bırakıp ilk abimlere daha sonra Seungmin ve Chang bin'e sarıldım.
"Eee annemi rahat bırakın da ben de sarılayım!"
Kollarımı minik bebeğime sardığımda sıkıca belime sarıldı."Annelerin en güzeli iyi ki doğdun iyi ki varsın!"
Kızımın yanaklarını öptükten sonra ondanda ayrıldım ve hep birlikte salona geçtik.
Seungmin hala mumu yanan pastayı bana uzattığında gözlerimi kapatıp gülümsedim.
Ölene kadar Jeongin ile mutlu kalayım
Mumu üfleyip beni alkışlamalarını izledim. Hepsi teker teker hediyelerini verirken kenara koydum şuan hediyelere değil onlarla vakit geçirmeye ihtiyacım vardı.
"Anne ama aç hediyeleri!"
"Evde açarım kızım ne acele bu?"
"Aç aç aç!"Göz devirdim ve önce kızımın hediyesini açtım.
Kırmızı şık bir atkıyı görünce gülümsedim.
"Çok güzel bu meleğim teşekkür ederim."
"Rica ederim annecim sana senin paranla hediye almam saçma olurdu diye babamın parası ile aldım. "Sevinçle konuşurken Jeongin'in gerildiğini hissettim bu beni de gererken Seungmin hızlıca mor bi paketi elime verdi.
Çok beğendiğim bir kolye ve küpeyi görünce gülümseyerek teşekkür ettim.
Chan abim evim için bir vazo almıştı antika olduğunu düşünüyordum. Zevkli abim.
Ev değiştirdiğimizi sabah hemen Lidya yetiştirmişti bu yüzden bunu aldı büyük ihtimalle.
"Ee Jeongin sen ne aldın bakalım?"
Jeongin Hyunjin'e gülmüş ve elini cebine atmıştı lacivert bir kutuyu elinde döndürüp beni ayağa kaldırdığında kaşlarımı çatarak ona baktım.Dizinin üstüne çöktüğünde gözlerim kocaman olmuştu.
"Biliyorum yeni atlattın bir şeyleri.. Fakat ben seni bulmuşken kaybetmek istemiyorum. Sana çok ihtiyacım var her sabah senin kokunla uyanmaya her güne başladığımda o güzel gözlerini görmeye ihtiyacım var. Hemen cevap vermeni istemiyorum düşün elbette ama seni asla kırmayacağıma seni asla incitmeyeceğime abinlerin huzurunda yemin edebilirim. Bir Alfaya ihtiyacın yok çünkü sen çok güçlüsün. ama bu alfanın sana çok ihtiyacı var meleğim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Baby lawyer -jeonglix
Fiksi RemajaMerhaba ilk defa Jeonglix ayrı yazacağım çok heyecanlı umarım diğerlerine aşkım gelirde devam ettirebilirim! Felix uke! Jeongin seme! Yan shipler Hyunmin Minsung Chanchang