Baby lawyer -jeonglix

bölüm dokuz

Aylar oldu buraya girmeyeli belki de
Öncelikle hepinizden özür diliyorum özel hayatın yoğunluğu diyebilirim ve yazma isteğimin tamamen yok olması.

Bugün bir şeyleri yazmayı deneyeceğim hala okuyan varsa saygılarımla 💖

Felix

"Anne?"
"Bebeğim?"

Lidya kapıdan içeriye girmiş ve yanıma gelmişti.
"Birlikte uyuyalım mı?"
"Elbette"

Yüzüne kremimi yedirip yatağıma ilerledim ve terliklerimi çıkartıp yatağa uzandım.
Lidya da beni taklit edip yanıma uzanmıştı.

"Evimizi değiştirelim mi?"
"O da nerden çıktı? Sevmiyor musun artık?"

"Seviyorum ama... Anıları çok üzüyor."
Gözlerim dolarken alnını öptüm. İçimi okuyordu. Hele bu yatakta yatmak bana çok acı veriyordu.

"Yarın istersen bakmaya çıkabiliriz hem davam yok."
"Gerçekten mi? Peki paramız var mı?"
"Hallederiz meleğim."
"Yarın Jongin hyungla kahvaltıya çıkacaktınız?"
"Ahh onu unutmuşum."

"Şöyle yapalım benim dersim var ya ben Hyunjin hyunglarda olayım sizde kahvaltıdan sonra yanıma gelip beni alırsınız sonrada evlere bakmaya gideriz?"

"Hadi macbook u getir şimdiden bir kaçına bakalın."
"Gerçekten mi?"
Başımı salladığımda hızla odadan çıkmıştı.

İki dakika sonra elinde laptopla içeriye girmiş ve yanıma gelmişti.

İlan sitesine girip evlere bakarken bir kaçına bayılmıştım ama fiyat olarak epey pahalıydı.
Velayeti alabilmiştim ama parasına dokunamamıştım çünkü tüm mal varlığını sevgilisinin üstüne yapmıştı.

Piç.

Yanıma baktığımda Lidyanın uyukladığını görünce laptopu kapatıp kenara koydum ve yatağa uzanıp Lidyanın üstünü örttüm. Ben de kızıma sarıldım ve gözlerimi kapattım.

-

Jeongin

"Bakın ben masu-"
"Öldürün şunu."
Çıkan silah sesi ile başımı koltuğa yasladım ve karşımda dönen diziye göz devirdim.

"Bay Yang Felix bey evden çıktı."
Hızla yattığım yerden kalktım ve dış kapıya ilerledim.
Arabam hazırda beklediği için hızlıca ön koltuğa oturdum. Arabayı çalıştırıp anlaştığımız kafeye ilerlerken aklımda sadece bebeğim vardı.

Tanrım sonunda sesimi duymuştu.
Artık Felix sadece benimdi.

Arabayı park edip yan taraftan telefonumu alıp indim. Karşımda duran siyah arabayla gülümsedim.
Felix arabadan inip etrafa bakınmış ve beni farkedince kocaman gülümsemişti.

"Bebeğim."

Kıkırdayıp yanına gelmiş ve yanağımı öpmüştü. Yeterli gelmeyeceği için belinden tuttum ve çekip dudağına öpücük bıraktım.
"Günaydın sevgilim."
"Sevgilim diyen dudaklarını ısırırım."
Kahkaha atıp yanakları kızarırken başını göğüsüme koymuştu.

"Hadi bebeğim içeriye."
Başını kaldırıp elimi tuttuğunda huzurla gülümseyip içeriye yöneldim.
Boş cam kenarında olan bi masaya ilerleyip oturduğumuzda garsona el işareti yapmıştım.

"Ne istersin güzelim?"

"Hmm bilmiyorum ki.. "
Dudak büzerken dilimi ısırıp garsona baktım. Felix'e bakan gözlerini görünce içimde bir şeyler alevlenirken sertçe öksürdüm. Garson bana dönerken sert bakışlarım ile ona baktım.