- 8 🧟‍♂️ -

227 14 2
                                    

"Hyunjin?"

Jisung bahçede oturmakta olan büyüğe seslendi.

Hyunjin başını yana çevirerek Jisung'a baktı.

"Efendim Jisung?"

Jisung, Hyunjin ile göz göze gelince yutkunmuştu.

"Hiiç. Şırıl şırıl yağmur yağarken dışarıda ne  yapıyorsun diye bakmaya gelmiştim, öylesine."
"Oturuyorum, gelsene."
"Peki."

Jisung, Hyunjin'in işaret ettiği sandalyeye doğru adımladı ve oturdu.

"Sabahtan beri çok düşünceli gördüm seni. Bir sorun mu var?"
"Ah, bilmiyorum. Minho hakkında düşünüyorum; son zamanlarda, özellikle Felix ile tanıştığından beri, anlayamadığım bir şekilde çok garip davranıyor."
"Nasıl yani?"
"Yani.. Bizi pek umursamıyor, sadece Felix ile konuşuyor. Hatta sabah banyonun önünde karşılaştığımızda çok garip konuşmuştu. Sanki bir şey ima ediyor gibi."
"Ne dedi ki?"

-

"Üzülmeni ya da kırılmanı istemem ama.. Bence onun üzerine çok yükleniyorsunuz."

Hyunjin kaşlarını çattı.

"Nasıl yani?"
"Bilmiyorum, sanki bana her şeyi onun üzerine yıkıyormuşsunuz gibi geldi. Özellikle iki gün önce biraz zombi avlamaya gittiğimiz gün.."

Jisung, ona meraklı bakışlar sunan Hyunjin'in gözlerinin içine baktı.

"Siz bir iki zombi ile savaşırken onun üzerine on-on beş tane zombi yönlendirdiniz ve az kalsın ısırılıyordu."

Hyunjin elini çenesine koydu.

"Bir dakika.."

Jisung, ne olduğunu sorarmışçasına kaşlarını kaldırdı.

"Sen Minho'yu mu seviyorsun?"

Jisung'un ağzı açık kalmıştı.

"Hayır, hayır! Bunu nasıl düşünebilirsin! Ben sadece, sen sorduğun için fikrimi belirttim.."
"Bana pek öyle gelmedi ama, sen bilirsin."

Jisung, Hyunjin'in son cümleleri üzerine hışımla oturduğu sandalyeden kalkmıştı. Bunu nasıl düşünebilirdi ya!?

"Hey, Jisung bekle!"

Hyunjin hızla sandalyeden kalkmış ve Jisung'a doğru yürümüştü. Tam kapıdan içeri girecek olan Jisung'un elini tutmuş ve kendisine çekmişti.

Jisung, Hyunjin'in onu hızla kendisine çekmesiyle Hyunjin'e yapışıvermişti.

"Kalp atışını hissedebiliyorum.."

Hyunjin elini küçük olanın kalbine koydu.

"Neden çok hızlı atıyor?"

Büyük olan, ona sarılan Jisung'u ince belinden kavramıştı ve yüzlerinin arasındaki mesafeyi biraz daha azaltmıştı.

"Yoksa yakın olduğumuz için mi? Peki ya böyle yapsam.."

Hyunjin, ona sarılan küçüğü ile dudaklarını birleştirdi ve onu öpmeye başladı.

"Kalbin sanki göğüs kafesinden fırlayacakmış gibi atıyor.. Kalbini elimin altında hissedebiliyorum."

Hyunjin yarımağız sırıtmıştı ve Jisung'u yavaşça yere yatırmıştı.

Yağmur damlaları üstlerine düşerken Hyunjin de küçük olanın üzerine çıkmıştı.

-
Bol Hyunsunglu bir bölüm bekliyor bizi 😋

Bölüm hakkındaki düşünceleriniz nedir? Bir sonraki bölümde kiss yazacağım için biraz kısa kestim ama bence oldu gibi hehe 😉

Bugünkü sorumuz:
En sevdiğiniz bilgisayar oyunu nedir?

Oynayan var mıdır bilmiyorum ama ben Free Fire'ı seviyorum. 5 yıl önce rastgele play storeda gezerken karşıma çıkmıştı, şimdi deli gibi oynuyorum. Pek oynamasam da Valorant'ı da seviyorum 😋

Sizleri çokk çookk öpüyorum ❤️‍🩹
Fic ile ilgili güzel yorumlarınız ve 280 okunmaya ulaştığımız için teşekkür ederim hepinize 💓

Görüşürüzzz <3
( ^ω^ )

~Haneul

Innefable, MinlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin