12/Kahkahalarla Gül Sevgilim!

22 4 10
                                    

Büyük ihtimalle olayları unutmuşsunuzdur lütfen önceki bölümleride okuyun 🤍 ve mümkünse peçetelerinizi hazır edin dostlar!!

Minho ve Jisung'un ayrılığının 316. Günü-

Minho Jisung'u babası kaçırdığından beri onu arıyordu. Ama her ne kadar arasa da asla Jisung'u bulamamıştı. Ne numarasını ne de konumunu bulabiliyordu.

Arkadaşları Minho'nun kafa dağıtabilmesi için sürekli dışarı çıkarıyordu. Her akşam düşünmemek için içiyorlardı.

Jisung her ne kadar Minho'nun içmemesini istese bile.

Jisung ise her gün babası tarafından tutsak ediliyor, akşamları ise babasından dayak yiyordu.

Her ne kadar bu durumdan sıkılsa da Minho'nun onu bulabileceğini bildiği için sesini çıkarmıyordu.

Minho yine Jisung'u düşündüğü akşam şehrin her köşesinin göründüğü bir dağa gelmişti arkadaşlarıyla.

Minho yine kendini tutamayıp ağlamaya başlamıştı. Jisung ise o sıra yine babası tarafından dövülüyordu.

"Minho ağlayarak nereye kadar?" Diye bir baba edasıyla sordu Chan.

"Bilmiyorum." Minho yanıt verdikten sonra dönüp Chan'a sarıldı. Chan anında Minho'nun sarılışına karşılık vererek sırtını sıvazladı.

"Sizin kaderiniz birbirinize bağlı Minho. İlla birbirinizi bulursunuz. Kavuşacağınıza eminim." Dedi Changbin.

"Changbin hyung ilk defa haklı konuştu."

"Sen sussana bi' Jeongin!"

Bir süre daha sessizce oturdular. Minho Chan'dan yavaşça ayrıldı.

"Gidelim mi?"

"Olur." Diyerek Chan Minho'nun teklifini kabul etti.

Hemen arabalara geçip eve geldiklerinde bir şey unutmuşlardı.

Jisung'un gitmeden önce verdiği Minho'ya ait olan hırka.
__

Ertesi sabah Jisung'un babası acil bir işten ötürü Londra'ya gitmişti. Jisung'un başında her ne kadar bir sürü koruma olsada o bugün o evden çıkacaktı.

Yavaşça yatağından kalktı Jisung. Üstüne beyaz bir tişört ve hırka giyip, altına ise krem rengi bir pantolon giydi. Arka bahçede 2 koruma, sağ ve sol tarafta toplam 12 koruma, ön tarafta ise 15 koruma vardı.

En mantıklı gelen fikir arkadan gitmekti. Saat akşam 9'u geçtiği için devriye değişimi yapacaktı korumalar. Devriye değişimi yapılırken hemen çıkacaktı.

Tam da tahmin ettiği gibi olmuştu.

Arkadaki korumalar karavana giderken Jisung hemen bahçe kapısından çıkıp kendini özgür eylemişti.

İlk işi korumalar gelmeden koşarak ormanın içine girmekti.

Jisung koştu, koştu, koştu ve daha çok koştu. En sonunda bi dağ görmüştü ağaçların arasından. Hemen koşarak gitmişti dağın ucuna.

Evden çıkarken ses bombasını almasını unutmamıştı. En sevdiği şarkıyı huzurlu bi' şekilde dinlemek istiyordu.

Bugün özel bir gündü sonuçta.

Dağın ucuna geldiğinde yerde bir hırka olduğunu fark etmişti. Çok ıssız bir yerdeydi aslında kim gelirdi ki buraya?

Yaklaşıp eğildi ve hırkayı aldı. Çok tanıdıktı bu hırka. Düşündü Jisung;

317 Gün/ MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin