1. Bölüm - İlk Gün

25 6 11
                                    

Jessica'nın bugün işindeki ilk günüydü, her şey iyi olmalıydı. En fazla ne olabilirdi ki...

Her zamanki gibi saat yedide uyandım, banyoya gidip sıcak suyun altında duş aldım.

Saçımı havluyla kurularken aynadaki yansımamla karşılaştım ve yine o bencil suratımı gördüm. Kendimden nefret ediyordum, çünkü hayatımda gördüğüm en bencil insan tam karşımda duruyordu. Aynaya her baktığımda kendimden nefret edecektim, kendimi sevmeyi hak etmiyordum.

Zaman kaybetmeden saçlarımı kuruttum ve elime ilk geçen kıyafeti giydim.

Merdivenlerden hızlı adımlarla indikten sonra kendime filtre kahve yaptım. Kahvemi içerken gözüme Sara'yla çekindiğimiz fotoğraf çarptı. Çerçeveyi elime aldım ve bir yandan kahvemi yudumlarken bir yandan da onun güzel yüzünde parmaklarımı gezdiriyordum.

Saate baktığımda işin başlamasına yarım saat kaldığını gördüm, ilk günden işime geç kalmak istemiyordum.

Koşar adımlarla evden çıktım ve arabaya bindim. Arabayı sürerken radyoda Boney M'in Rasputin şarkısı çalıyordu. Bu şarkı ikimizin şarkısıydı; ne zaman buluşsak bu şarkıyı açıp deliler gibi dans ederdik, şimdi fark ediyorum da o günlerin kıymetini bilememişim.

Cinayet büroya vardığımda arabadan inip merdivenlere çıkmaya başladım.

Normalde insanlar işlerindeki ilk günde çok heyecanlanırlardı, fakat benim içimde en küçük bir heyecan kıpırtısı yoktu.

Aslında Sara'yla benim çocukluğumuzdan beri hayalimizdi cinayet büroda çalışmak fakat Sara olmayınca benim için hiçbir kıymeti yokmuş...

Kapıya vardığımda kapıyı nazik bir şekilde tıktıkladım. İçeriden gelen kalın bir sesin "Gel" demesiyle kapıyı açtığımda bundan sonra birlikte çalışacağım kumral ve esmer iki kadın ve sarışın ve esmer iki adamdan oluşan takım arkadaşlarımı ve Başkomiseri gördüm. Neden bilmiyorum ama tipi bir yerlerden tanıdık geliyordu.

Vakit kaybetmeden kare şeklindeki geniş, beyaz masanın yanındaki boş sandalyeye oturdum.

Oturduğumda Başkomiser bana baktı, "Hoşgeldin, sen Jessica olmalısın. Bunlar takım arkadaşların Harper ve Charlotte," dedi sırasıyla kumral ve esmer olan kadınları göstererek "Bunlar da Tom ve Frank," dedi sırasıyla esmer ve sarışın olanı işaret ederek, "Aslında bir takım arkadaşın daha var ama o yarım günlük izinli bu yüzden birkaç saat sonra gelecek." dedi. Diğerlerine kısaca gülümsedim ardından Başkomiser hiç vakit kaybetmedem direkt olarak önünde duran bilgisayarla mavi ışığı duvara yansıyan projeksiyondan bir slayt açtı ve çözeceğimiz cinayet davasının kurbanını tanıtmaya başladı.

"Diğer takım arkadaşlarına anlattım fakat sen geç geldiğin için sana tekrar edeceğim," diyerek geç kalmamdan rahatsız olduğunu belli etti ve devam etti. "Kurbanımızın adı Sara Bleight dün gece saat iki civarında milli parkta cesedi bulundu. İşin garip yanı ise Sara beş sene önce ölmüştü, yani biz öyle biliyorduk ayrıca otopsi sonucu da biraz ürkütücü: Sara'nın ayak bileklerine ve el bileklerine çivi çakılmış, acı çekerken bir yandanda karnını kesmişler ve bazı organlarıda kayıp. Ayrıca olaya dair hiç bir DNA kalıntısı yok. Kamera kayıtlarında ise Sara'nın en son milli parka saat akşam yedide girdiği görülüyor."

Sara yirmi yaşındayken bir organ mafyası tarafından kaçırılmıştı, yani en azından öyle biliniyordu ve Sara kaçırıldıktan 3 gün sonra karakola bir adam gelmiş ve daha fazla vicdan azabı çekmek istemediğini söyleyerek suçunu itiraf etmiş ve tutuklanmıştı.

Fakat işin garip yanı ise ceset asla bulunamamıştı...

O an kalbimin durduğunu hissettim ve bir anda gözlerim doldu. Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım, gözüm hiçbir şey görmüyordu. Bir anda gözümün karardığını hissettim ve siren sesleri duydum.

Her yer karardı, sonra kendimi Sara'nın evinde buldum. Evinin salonundaki koltukta oturuyordum, yanıma Sara geldi ve bana "Her şeyin sorumlusu sensin!" diye bağırmaya başladı, "Beni öldüreni bulmak zorundasın!" diye devam etti.

Gözlerim dolmuştu, bende korkuyla olabildiğince hızlı koşmaya başladım. Evden çıktım, nereye gittiğimi bilmeden koşuyordum sonra o kişiyi gördüm...

Sara'yı kaçıran o adamı.

AcımasızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin