4. Bölüm

490 22 5
                                    

Gidle'nin bu sarkisi saka mii cok tatlis ve anlami cok guzeel🌷🌷

Oy ve yorum atmayı unutmayın. İyi okumalar🦋

Sabah yüzüme gelen Güneş ışığı ile uyandım. Başımı pencerenin olduğu tarafa çevirecekken başımda Azrail gibi dikilen Berkan ve Keremi fark etmemle irkildim.
Berkan yüzüme doğru yaklaşıp gözlerini belertti.

Kocaman gözleriyle "Korkma biz dostuz." Şaşkın bakışlarımı onun yüzünde gezdirip, "Ne diyosun be?" Dedim.
Kerem arkada şekilden şekile girerken Berkan birden yüzüme doğru kahkaha atmaya başladı.

Berkan'ı kendimden uzaklaştırırken, "İyi misiniz siz? İnsan düşmanını bile böyle uyandırmaz." Kerem göz devirdi ve kahkaha atan Berkan'ı kolundan tutup kapıya doğru çekiştirmeye başladı. "Abartma be yelloz. Alt tarafı şaka yaptık." Dedi ve sonunda kahkahasını durduran Berkanla odadan çıktı.

Üstümü hızlıca değiştirip salona girdim. Salonun boş olduğunu görünce huzurlu bir şekilde kahvaltı masasına oturdum.
Ama huzurum kahvaltı masasına doğru koşan iki maymun görünce bozuldu.
Sinirle sesimi yükselttim. "Kerem, Berkan koşmayı kesin. Oturun şu masaya." Tabi bunlar beni dinledi mi? Hayır.

Berkan köşedeki küçük sehpanın üzerinde duran vazoyu yere devirdi ve vazo parçalara ayrıldı. Kerem Berkan'ın kafasına defalarca vurarak, "Yav Allah beyin dağıtırken sen neredeydin güzel kardeşim? Bende koştum da senin gibi mi koştum, Sen kendini çita mı sanıyorsun?"

Berkan Keremin bunu demesiyle vuruşlarına karşılık verdi. Hiçbir şey olmamış gibi zıplayarak karşımdaki sandalyeye oturdu. Kerem ise çatık kaşlarıyla Berkana bakarak yanıma oturdu.

Berkan ve Keremin tartışmalarıyla geçen kahvaltı merasimi, ikisinide salondan kovmamla son buldu. Masadaki kahvaltılıkları buzdolabına kaldırıp bulaşıkları da makineye yerleştirdikten sonra evin içinde Kerem ve Berkan'ı aramaya başladım.
Odamdan gelen anlamsız seslerle odamın kapısını açtım.
Gördüğüm manzara karşısında şaşkınlıkla bakakaldım.

Yatağımın üstünde Kerem, Berkan, Mertens ve Lucas Okey oynuyordu. Beni fark etmedikleri için yüksek sesle "Hadi Berkan ve Keremi anladım da siz ne yapıyorsunuz ya?" Lucas ve Mertens Türkçe konuştuğum için far görmüş Tavşan gibi bakıp oyunlarına devam ettiler.

Beni takmayarak gülüşen ikiliye döndüm. "Bu ikisi nasıl geldi buraya?" Berkan sırıtarak anlatmaya başladı. "Sen aval aval masayı toplarken içeri soktum ikisini." Dedi.

Berkan'ın zekasını uzun bir süre sorguladıktan sonra odamdan çıkıp mutfağa gittim. Kendime bir bardak kahve yapıp salona geçtim. Koltuğun kenarında ne işi olduğu anlamadığım kitabı alarak okumaya başladım.

Kitap ince olduğu için neredeyse bitirmek üzereydim ama resmen beynim uyuşmuştu. Ben koltuğa uzanıp gözlerimi dinlendirirken çalan zille gözlerimi araladım.
Yattığım yerden doğruldum ve kapıya doğru ilerledim.
Kapıyı açtığım anda gördüğüm kişiyle donakaldım.

Biliyorum kısa bölümler yazıyorum ama kısa yazıp sık sık bölüm atmak daha makul geliyor (Belki ilerleyen bölümler daha uzun olur.) Oy atmayı unutmayın🫶🏻

Galata -Nicolò ZanioloHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin