8.BÖLÜM:Aklın ve kalbin ayırımı

93 3 6
                                    

Şarkı önerileri; Gripin-Aşk nerden nereye, Seksendört-Kendime yalan söyledim
.
.
.
İyi okumalar papatyalarım

Aklım ve kalbim birbirine girdi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Aklım ve kalbim birbirine girdi. İkisi de kendi çerçevesinde haklı. Birisi güvenme derken diğeri ne olacak sanki her zaman böyle hissetmiyoruz diyor. Ben ise ikisinin arasında kalmıştım fakat güven diyen kısmım daha baskın davranıyor her seferinde.

Yetimhaneye Erel ile birlikte döndük. Tek başıma gitmek istediğimi söylesem de saatin geç olduğunu söyleyerek ısrar etmişti.
Açıkçası benimle birlikte gelmesini istemiyordum. Bir ailemin olmadığını bilse benden nefret edebilirdi.

Fakat Erel benim düşündüğümün aksine yüzüme iğrenerek, aşağılayarak ya da acıyarak bakmadı.
İçten içe rahatlamamı sağlamıştı bu.
Ona el sallayarak yetimhaneye girdim. Abimin beni izlediğinden bihaberdim tabi.

Abim kaşlarını çatatak “Arkadaşınla parka gideceksiniz öyle mi? Dedi. Boynumu bükerek. “yalan söylemedim ki abi. Erel sadece arkadaşım” dedim.  Abim de benim gibi yaparak “öyle olsun bakalım” dedi.

Abim ile klasik ayrılmamızdan sonra kendimi yatağa bıraktım.  Hemen yanımda biten kızlarla yüzümü yastığa gömdüm. Soru yağmuruna tutulmak istemiyordum açıkçası.

Başımın altındaki yastığın çekilmesi ile birlikte yatakla buluştum fakat hiç istifimi bozmadan yatmaya devam ettim.

“Hadi ama Ecem, en son dışarıya çıkıcağım dedin niye dedik sonra söylerim dedin. Şimdi dökülme vakti” Ceyda’nın sözlerkyle diğer kızlarda onaylarcasına mırıldanmaya başladılar.

Dirseğimle destek alarak yataktan doğruldum. “of tamam! Bizim okulda ki Erel ile birlikte parka gittik” dedim.

Kızların hepsi şaşkınlık nidaları dönüyordu.
Ceyda bir şeyler düşünür gibi dursa da hemen yüz ifadesini toplamıştı.

Peki bu benim gözümden kaçar mı? Asla!
Oldum olası Ceyda’ya güvenmeyen bir tarafım vardı.

Hareketini görmemezlikten geldim.
Feride devam et dercesine başını salladı
“Öyle işte oturduk, havadan sudan konuştuk. Merak edilecek bir şey yok yani”
Evet çok havadan sudan konuştunuz Ecem.
İç sesime göz devirmekle yetindim.
Ceyda “Ecem, sen her zaman yazarak rahatladığını söylemiştin ama biz seni hiç yazarken görmüyoruz” dedi.
Ne konuşursak konuşalım konuyu hep buraya getiriyordu.

Bir kez, sadece bir kez kendimi tutamayıp yazmanın beni rahatlattığını söylemiştim ve o günden beri ‘nereye yazıyorsun? Blog sayfan mı var?, var ise adı ne ? Deftere mi yazıyorsun? Defterin nerede gibi sorular soruyordu. Her seferinde konuyu değiştirip sorularından kaçıyordum çünkü kalemimin de siyaha boyanmasını istemiyordum fakat Ceyda her seferinde bu soruyu sormaktan çekinmiyordu.
“Gerçekten Ecem, her seferinde konuyu değiştiriyorsun. Söylesen ne olacak ki”  diyen Eslem’e benim yerime Asiye Cevap verdi “demek ki söylemek istemiyor. Siz de kurdalamayın daha fazla” teşekkür edercesine ona baktım. Karanlığımın içindeki ışığım gibiydi o. Her daim yanımda olurdu. Ölsem bile unutmazdım.
“aman canım sanki yiyeceğiz yazdıklarını” diyen Ceyda odadan çıktı. Ceyda ve iğneleyici sözlerinden kurtulduğum için şanslıydım açıkçası.
Asiye göz devirerek “ Şu kıza niye bir türlü ısınamıyorum ben ya? Ama haklıyım bence ‘bana güvenmeyin’ diye bas bas bağırıyor resmen” dedi. Kızlarla birliktelik kahkaha attık.
“Boş ver Asiye ne diye bağırdığını” dedim ve uykunun beni kucaklaması için yerdeki yastığı alıp yatağıma  uzandım.

YETİMHANEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin