Sararmış kirli bulutlar bizi izlerken bir gökdelenin en üst katında hayallerini anlattın bana
Kararmıştı hava ve güneş gitmişti çok uzaklara
Rüzgar tenini bir kafiye gibi kusursuzca yalayıp geçerken
Soğuktan kızarmış dudaklarını bahşettin banaÇok değil 2 mevsim geçti aradan
Hep derlerdi sevdiğine yabancı olmaktır en çok acıtan
Meğer yabancı olamadan ayrılmakmış ruha dikilmeyecek yaralar açan
Yarım kalmış hikâyelermiş insanı ölüme sürükleyen
Henüz severken ikimiz de birbirimizden ayrıldık bir daha görüşmemek üzere
Ve kapandı o fasıl bir daha asla üzerine konuşulmamak üzereDillere yasak getirildi ama kalbim susamadı yokluğuna
Tanrım en güzel meleğini yanına aldı
Bu şehirde doğdu anılar ve birden hepsi öldü koca hir şehirle birlikte
Tutamadım hiçbirini ve kalmadı geriye senden hiçbir şeyUnuturum sandım sen gitmişken benden çok uzaklara bir daha göremeyeceğim yerlere
Bırakmamışken arkanda bize ait anılar
Sen hiç gitmemişsin ki benden
İstemişsin tanrıdan ruhuna ruhumda bir ev
Kırmamış seni, o bulutlu günde anlattığın hayallerindeki gibi bir ev kondurmuş ruhuma senin adına
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk, Ölüm ve Yaşam Üstüne [Şiirlerim]
PoesíaÖlüme yürüyen adımlarımda arkamda bıraktığım her izde ayrı bir duygu ayrı bir hikâye varken bunu anlatacak kelimeler bulmaya çalışıyorum. Bazen şiirlerimin anlam karmaşasında boğuluyor bazense tekrar tekrar okuyup o delirmiş duyguya dönmeye çalışıyo...