Aslında herkes kendi hayatının kitabını yazar.Ana karakter ise kendimizizdir.
Ama herkesin kitabı mutlu sonla bitmez.Bunu biz seçemeyiz bazen.Biz ne kadar mutlu son için çabalasakta şartlar buna izin vermez.Üniversiteye başladığım ilk günü hatırlıyorum.Hocamız ilk dersimizde hepimize neden hukuk okumak istediğimizi sormuştu.
Herkesin ağzından "adalet için,suçluları yakalamak için,özgürlük için.." cümleleri dökülmüştü.
Sıra bana geldiğinde ise dürüst olmak istedim.
"Babam için."dedim.
"Baban öğrendiğinde çok sevinmiş olmalı."dedi simsiyah saçlarını arkada topuz yapan kadın.
Kadına gülümsedim.
Şimdi ise karşımda bana "güzel savcım" diye seslenen bir adam vardı.Gerçekten farklı görünüyordu.
Teninin aksine baştan aşağıya simsiyah giyinen adamın bir gözünün çevresini saran siyah bir maske vardı.Bu onu daha korkunç göstermesinin yanında çekicide gösteriyordu.Simsiyah saç tutamlarını maskesinin önünden çekip dolgun dudaklarıyla bana gülümsedi.
Dibimde belirdiğinde yanıma ne ara geldiğini farketmemiştim.
13 numara hariç hepsinin kafalarını eğdiğini gördüm.
Karşımdaki adam simsiyah gözlerini bana dikmiş yavaşça beni süzüyordu.
Rahatsızça yerimde kıpırdanınca gözlerini ela gözlerime odakladı.
"Tekrar hoşgeldin güzel savcım." Diyerek elini bana uzattı.
Eline üstten bakış atıp güldüm ve gözlerimi kömür gözlerine çevirdim.
Elini tutmadığımı görünce geri çekti.
Bir adamına gözleriyle anlamadığım bi bakış attığında adam elinde bir sandalyeyle geldi.
Tam karşıma sandalyeyi çekti ve oturdu.
İsminin Siyah Altın olduğunu öğrendiğim sarı saçlı kadın yanına gelip
"Takma isim seçmiyorlar patron." Dedi.Patron dedikleri adam bunu duyunca bakışlarını çevirdi ve anlamadığım bir şekilde bana baktı "o halde isimlerini biz seçeriz." dedi.
Sonunda ağzımı açıp "kimsin sen?" diye bağırdım.
"Demek benimle tanışmak istiyorsun savcı."
Alayla güldüm.
"Bu dünyada tanımak isteyeceğim son insan bile olamazsın.""Çok tutarsız cümleler kuruyorsun savcı." diye konuşunca afallamıştım.
"Bu olanlar ne,bizden ne istiyorsunuz?" Diye bağıran Mine olmuştu.
Patronun bakışları Mine'ye döndü.
"Şş sakin ol ,her şeyi anlatacağız ama acelemiz yok değil mi? Sonuçta daha 2 ay buradasınız.""Sen kimsin amınakoyayım." diye haykıran Efe olmuştu.
Sinirden kıpkırmızıya dönmüş bir şekilde ellerindeki kelepçeleri çekiştiriyordu."Ooo! Efe Soyalan,savcımızın en yakın arkadaşı da buradaymış."
"Ama böyle beni kızdıracak şeyler yaparsan bozuşmak zorunda kalırız,bunu ikimizde istemeyiz değil mi?""Anlat." diye bağırdım.
"Anlat ne istiyorsun."Karşımdaki adam göz maskesinin üstüne düşen saç tutamını yavaşça arkaya iterek usulca yanıma yaklaştı.
YOU ARE READING
Yalnız Ada
Teen Fiction"Kod isimlerinizi söyleyin. Kendiniz seçeceksiniz." Alayla kahkaha attım.Dışarıdan deli gibi görünebilirdim ama bu benim umrumda değildi. "Bizi burda zorla tutmuyormuş gibi isimlerimizi bize seçtirmeniz çok nazikçe."dedim. "Patron'un emri.Eğer isim...