Felix, kapının alacaklı varmış gibi çalmasıyla yattığı yerden kalkmış ve kapıya gitmişti. Kapıyı açtığında karşısında bir sincap görmüştü, “geç kaldın" demiş ve kapıyı tamamen açarak salona geçip kendini koltuğa attı. Jisung kapıyı kapatıp koşarak kendini Felix'in üstüne attı, “Üzgünüm, ilham gelmişti bu yüzden geç geldim” “Kalk üstümden ayı”, Jisung gülerek Felix'in üstünden kalktı ve tekli koltuğa oturdu. Felix'te olduğu yerde doğrulup Jisung'a döndü. “Oldu mu peki?” demişti Jisung'a doğru, Jisung ise mahçup bir şekilde gülümsemiş ve kafasını hayır anlamında sallamıştı. Felix Of'layarak kendini geriye doğru atmıştı, Jisung dudaklarını büzüp omuzlarına sallamaya başlamıştı, Felix ise ona iğrenerek bakıyordu. “Yardım et çillim” m'yi uzatarak söylemişti, yerinden kalkıp Felix'e sırnaşmaya başladı. “Ay git be, kedi misin?” demişti Felix, Jisung bir anda ciddileşip Felix'e tip tip bakmaya başlamıştı. Felix ise bu bakışlarına dayanamayıp Jisung'u itmişti. “Üfff git başımdan ya, neden çağırdaysam seni. Keşke Seungmin gelseydi”
Jisung, yere düşmenin verdiği sersemlikle sarhoş gibi aya kalkım yürümeye başlamıştı ve en sonunda yanlışlıkla kendine çelme takip yere düşmüştü. Ama sonrasında hiçbir şey olmamış gibi kalkarak Felix'in önüne geçmiş ve omuzlarından tutmuştu. “Eğer bana yardım edersen sana Seungminle bir randevu ayarlarım ve anana bir hafta boyunca küfür etmem” demişti garip bir ciddilik ile. Felix'in bir anda gözleri parladı ve konuşmak için ağzını aralamıştı fakat konuşamadan ağzı Jisung'un eli tarafından kapatılmıştı. “İlk önce cheesecake'imi alayım” Felix hızlıca yerinden kalkıp mutfağa gitmişti, Jisung'ta kendini koltuğa atmış ve yayılmıştı. “Aptal çilli”, diyip gülmüştü kendi kendine. Felix, hızlıca elinde iki tane tabakla içeri girmiş ve iki tabağıda Jisung'un önüne koymuştu. “Ay dur yeme, dur” Jisung cheesecake'ini yemeye başlamadan önce Felix onu uyarmıştı, her ne kadar istesede durmuş ve Felix'e bakmıştı. Felix ise garip şeyler yapmış sonrasında ise eliyle Jisung'a yemesini işaret etmişti. Jisung, cheesecake'ini gömerken Felix'te konuşmaya başlamıştı.
“Bak kanka, sen bunu unutamıyorsun değil mi?” Jisung, kafasını onaylae bir şekilde sallamıştı. Felix, konuşmaya devam etti. “Sen bunu unutamıyorsun ya, unutma kanka. Onu düşünerek yaz bütün hikayelerini tamam, hem zaten sen ona açılmıştın değil mi?” Jisung, Felix'e doğru dönüp kafasını hayır anlamında sallamıştı. “Ne? Ciddi misin? Ya sallak çocuk. Kaç yıl geçti amcık, 1,2,3,4...7 yıl geçmiş, hayır sen bu 7 yıl boyunca sadece onu mu düşündün?” Jisung tekrar kafasını salladığıda Felix oflamış, “Git lan evimden, git lan” Felix ayağa kalkıp Jisung'u kovmaya badlamıştı fakat Jisung hala cheesecake'inin derdindeydi. Felix cheesecake kabını alıp Jisung'un eline tutuşturup kapıdan dışarı atmıştı.
Jisung elindeki cheesecake kutusuyla yürümeye başlamıştı fakat o kadar dertliydi ki her an düşecekmiş gibiydi. Bir anda yolun ortasında durup kara kara düşünmeye başlamıştı. “Bugün haberlerdeki adam ona ne kadar cok benziyordu be” demişti kendi kendine. Elindeki cheesecake'e baktığında etrafı bulanıklaştı, ağlayacaktı nerdeyse. “Ulan Jisung, 7 senederi ona mı bağlandın cidden” diye sitem etti kendine.
Evine geldiğinde cheesecake'ini dolaba koyup üstünü değiştirmek için odasına çıktı, odasına geldiğinde dolabından kendine rahat bir şeyler alıp üzerine geçirdi ve yatağına yattı. Uykusu olmadığı için telefonunu eline aldı ve biraz instagramda gezinmeye başladı.
miniverse.___