Aradan bir hafta geçmişti ve Jisung şuan hazırlanıyordu, neden mi? Tavşan adamla buluşacaktı. Tabi bundan Felix'e de bahsetmişti, onun için kıyafet almışlardı. Felix, Jisung'un giyinmesini beklerken Seungminle konuşuyordu, bu sıralar Seungminsiz kalamıyordu.
Jisung aynadan kendisine baktı, Felix'in tarzına gerçekten hayrandı. Üstüne beyaz bir gömlek giyip eteklerini siyah bol pantolonunun içine sokmuştu, gömleğin üstüne siyah bir süveter giyinmişti. Çanta olarakta siyah düz bir postacı çantası almıştı.
Felix'in yanına gidip önünde durdu, Felix telefonla ilgilenmeyi bırakıp arkadaşına baktı, kafasını sallayarak onayladı. "Çok güzel olmuşsun" dedi, Jisung arkadaşına teşekkür etti.
Evden birlikte çıktılar, Felix'in oralarda bir işi olduğundan dolayı ona eşlik etmiş ve sonrasında ayrılmıştı. Jisung etrafa bakındı, onu nasıl tanıyacağını bilmiyordu. Telefonunu aldı ve mesaj attı.
___
Jisung
ben geldim ama sen yoksun sanırımTavşan adam
ben daha gelmedim
sen bir yere geç otur ve bir şeyler sipariş et
ben seni tanırımJisung
tamam__
Jisung telefonunu kapatıp çantasına koydu. Fazla tedirgin hissediyordu kendini ama bunu düşünmemesi gerekiyordu yoksa daha kötü olurdu.
Cam kenarlarından bir masaya oturdu ve ice americano sipariş edip beklemeye başladı. İçeceği geldiğinde içmeye başladı ardından önündeki sandalyenin çekilmesiyle o tarafa baktı, ayağa kalkacakken karşısındaki adam ona otur işareti yaptı. Bu adam Jisung'a o kadar tanıdık geliyorduki. Adam elini uzattı, Jisung hemen kendine gelip ona uzatılan eli sıktı. "Ben Lee Minho, Gold star holdingin ceosuyum" demişti. Jisung şaşkınca ona bakıyordu.
Minho gülümsedi, "Şaşkın bir sincaba benziyorsun" dediğinde Jisung utanarak kafasını başka tarafa çevirdi. "Beni ne için çağırdın buraya" dedi. Minho nefes aldı ve kollarını yapılı göğsünde birleştirip Jisung'a baktı. "Sana bazı şeyleri hatırlatmaya geldim" dediği şeyle Jisung'un ona bakmasını sağladı. Jisung anlam verememişti onun bu dediğine, "Hatırlatmak derken?" "Sadece bana izin ver Jisung, yanında olmama ve sana onları hatırlatmama izin ver" Jisung, Minho'nun delirmiş olduğunu düşündü.
Bir şey demedi. Konuşmadılar, sadece birbirlerine baktılar. O sırada Jising'un gözünün önünde bir şeyler canlandı. Daha önce rüyalarında gördüğü adam fakat bir şeyler farklıydı, o adamın yüzü netleşmeye başlıyordu. Tam adamın yüzünü görecekken Minho ona seslendi, "Hey? Yazar bey, iyi misiniz?" Jisung gerçekliğe o zaman dönmüştü. Minho'nun sorduğu soruya kafasını sallayıp onaylamıştı.
Aradan bir süre geçti, Minho Jisung'a şirketinin kartını verip kalkacakken aklına gelen şeyle durdu. "Yazdıklarınız sanki bana ithafen" demişti. Jisung kaşlarını çatıp ona baktı, "Hayır Bay Lee, yazdıklarımın sizinle hiçbir alakası yoktur," demiş ve derin bir nefes almıştı, "Ayrıca hikayelerimin hepsi kurgudur. Ve sizi tanımıyorum" Minho güldü ve dirseklerini masaya yaslayıp ellerini birleştirdi ve çenesini ellerinin üstüne koyup kafasını yana yatırdı. "Emin misiniz yazar bey?" kıkırdadı. "Bana olan aşkıza kurgu demeniz beni üzdü açıkçası, ve beni tanıyorsunuz" demişti. Jisung'un gözleri sonuna kadar açılmış ve ayağa kalkan bedene bakıyordu, Minho onun bu haline gülümsedi. Jisung tam bir şey diyecekken Minhonun gittiğini gördü.
___
Jisung eve geldiğinde hâlâ o şoku atlatamamıştı. Koltukta oturuyor ve düşünmeye başlıyordu, yüzünü, vücudunu, hareketlerini, duygularını, ellerini... Her şeyini düşünüyordu. "Ahh, çıldıracağım" diyerek oturduğu koltuğa yattı.
Yüzü bir kaset gibi aklında takılı kalmıştı. Keskin çene hattı, burnu, dolgun dudakları...
Jisung, ellerinide düşünmeden edemiyordu. Kablo bağlanmıştı sanki, o ellerle neler yapılırdı be. Düşündüğü şeyle utanıp ellerini yüzüne götürdü, "Hayır Jisung, sen sapık değilsin, sen sapık değilsin. Sanane be adamın kablolu elinden, götüne mi girsin istiyorsun? Hassiktir ya, bu daha kötü oldu" Konuşarak her şeyi daha da batırmıştı.
Telefonunu alıp saate baktığında saatin heç olduğunu gördü. Çok uzun düşünmüştü.
Yemeğini yiyip banyo yaptıktan sonra yatağına girdi ve uyukuya daldı.
___
Evet evet bu bölüm kısaydı çünkü aklımda yazacak bir şey yok
Minhoda geldi ama minsungu öyle kolay yapmayacağım, yirminci bolume kadar bekleyin biraz
Bu arada ben povdan biraz bagimsiz gittigimi fark ettim ama sorun degil boylede iyi yani, degil mi?
fazla bos yaptim
okudugunuz icin tesekkurler diger bolumde gorusmek uzere🐟