reflections - chaelisa

huit

Gelen kişi Roseanne'ydi.

Burada ne işi vardı?

Bu üniversiteye gelmiş olamazdı, değil mi?

Hem o başka ülkede yaşıyordu, buraya neden gelsindi ki?

Kafam karışmıştı, neden burada olduğuyla ilgili hiç bir fikrim yoktu, ancak o oradaydı. Rüya görmüyordum, sarhoş değildim.

Sapsarı saçları, mükemmel gözleri ve vücuduyla bu baktığım kişi Roseanne'ydi.

Yaz aşkım, gençlik aşkım, tüm güzel duygularım, Rosé, o oradaydı.

Onu seneler sonra orada görmek beni çok şaşırtsa da o güzel gözlerine tekrar baktığım için içim ısınıyordu, ne kadar bunu istemesem de.

Aşk acısını atlatmak için senelerimi verdiğim kız, şimdi tam toparlamışken hayatımı altüst etmek için geri dönmüştü.

Ona baktığım her saniye sanki kalbimde bir bölge sızlıyordu.

Bana yaptıkları geldi aklıma. Bana söz verip sözünü tutmaması, telefon numarasını kapatması, sosyal medyalarının hepsinin yok olmasına bir bahanesi olsa iyi olurdu.

Tam bir duygu karmaşası yaşıyordum. Ona olan bitmek bilmeyen aşkım şimdi küllerinden yeniden doğuyor, hayal kırıklığım, sinirim, heyecanım... hepsi kafamın içinde dolaşmaya başlamıştı.

O, benim hayatımı şimdiden altüst etmişti.