Birkaç gün sonra
Bu gün grup projelerinin verileceği gündü. Bu aklıma su içerken gelince yüzümü ekşittim. Huzursuz hissediyordum. Roseanne, ilk seferinde yaptığı gibi bana iyi gelmiyordu artık.
Ayakkabılarımı giydikten sonra kapıyı kilitledim ve evden çıktım.
Okul yolundaki kahveciden bir latte aldım ve onu içerek yürümeye devam ettim.
Okula vardım, amfime girdim ve üstlerde bir yere çıkıp oturdum. Çıkarken gözlerim Rosé'yi aradı ama onu göremedim.
Boş kahve bardağımı masamın üstüne koydum, laptopumu açtım ve hocanın gelmesini beklemeye başladım ki Rosé'nin kapıdan içeri girdiğini gördüm. Bana doğru geldi ve önümdeki sıraya oturdu.
Daha sonra hoca geldi, alacağımız grup projelerinden bahsetti ve biraz konu işledikten sonra dersi bitirdi.
Genel olarak hoca sisteme 5 konu yükleyecekti, aralarından istediğimizi seçecektik, o konuyla ilgili bir deney yapacak ve araştırma raporu, sonrasındaysa tez yazacaktık.
Çok da zor değildi, ama çok fazla iletişim gerektiriyordu.
Derin bir nefes aldım.
"Yaparsın sen Lalisa. Bir şey olmaz. Çok fazla bakmazsın ona, olur biter. Bir şey olmayacak." diye kendi kendime konuşarak kendime motivasyon verdim.
Dersin sonuna herkes çıkarken Rosé beni durdurdu ve proje için nerede buluşmak istediğimi sordu.
"Okulun karşısındaki Amore kafede yarın buluşabiliriz sana da uygunsa."
"Tamamdır, bana uygun. Sonra görüşürüz!" dedi ve yine apar topar gitti.
Konuşmalarımız iki dakikadan fazla sürmüyordu. Zaten fazlasına dayanabileceğimi de düşünmüyordum.
Ama beni nasıl hatırlamıyor olabilirdi? Acaba bir kaza falan geçirmiş de hafızasını mı kaybetmişti? Ama yanımda çok da rahat davranmıyordu sanki. Hep bir aceleli, oradan uzaklaşmak istermiş gibiydi. Bilemiyordum, çözememiştim bu işi.
Mental açıdan kendimi zor toparladığım için bunu çok düşünmemeye çalıştım. Eşyalarımı topladım ve derse gireceğim diğer sınıfa doğru gitmeye başladım.
Okul bitişi
Son ders bittikten sonra, o ders birlikte oturduğum arkadaşım Yeojin'e veda edip amfiden çıkacaktım.
"Yeojin-ah, ben şimdi çıkacağım, sonra mesajlaşırız, olur mu? Görüşürüz!"
"Ah, tamam. Görüşürüz Unnie!"
Çantamı aldım ve çıktım. Mesajlara baktım, bu gün kızlarla akşam yemeği yiyecektik, Jisoo unnie'nin işe girmesinin şerefine. Mekanın konumunu açtım, biraz uzak olduğunu görünce oranın yakınlarına gittiğini bildiğim bir otobüse binme kararı aldım. Durağa yürüdüm ve otobüs gelince kartımı basıp bindim. Otobüs çok dolu değildi, tam arkalara doğru ilerlerken karşımda kimi göreyim! Rosé, kulaklıkları kulağında, camı izleyerek otobüste oturuyordu.
Ben tam onu farkettiğimde o da bana baktı ve gülümsedi. E şimdi onun yanına oturmasam ayıp olurdu, sanırım ???
Yüzüme saçma sapan bir sırıtış yapıştırıp yanına oturdum.
"Selam, bu ne güzel tesadüf!"
"Aaa, değil mi, evet..."
"Sen de mi bu otobüsle gidiyorsun?"
"Yok, sadece bu gün bir yere gideceğim de."
"Anladım."
"Sen nerede oturuyorsun?" bunu sorarken niye soruyorsun ki bunu diye içimden kendime lanet ediyordum.
"Namsan-dong'da."
"Ne güzel." dedim ve konuşmayı bitirdim. En azından biraz konuştuğumuz için şimdi garip bir sessizlik olmayacaktı.
Yolu izlemeye koyulduk.
Daha doğrusu o yolu, ben onu izlemeye koyuldum.
Yazarın Notu :
Bölümlerime oy ve yorum attığınız çok teşekkür ederim, beni çok mutlu ediyorsunuz <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
reflections - chaelisa
Fiksi Penggemarlalisa, kendini tutkulu bir yaz aşkının içinde bulur. gxg'