Medya : Doğa
"Bölüm içinde +18 sahneler mevcuttur."
(-- İşaretli yerden itibaren başlıyor.)
Doğa'dan
Elimde sigara, yorgun bir şekilde okuldan çıkmış yeni evime doğru yürüyordum. Yaklaşık 2 hafta önce Bursa'dan İstanbul'a taşınmıştım.
O çok istediğim güzel sanatlar bölümünü tutturmuş, çabalarımın karşılığını almıştım sonunda. Ailemi bırakıp gelmek zor olmuştu ama alışacaktım elbet. Hayal ettiğim o bahçeli müstakil evi,üniversite için geldiğim şehirde bulmuştum.
Evin önüne gelince beklemeden kapıyı açıp içeri girdim. Odama ilerleyip üstümü değiştirmiş, salona geçmiştim. Kucağıma aldığım laptop ile koltuğa kurulmuş ödevlerimi yapmaya koyulmuştum.
Kendimi derslere kaptırmışken çalan telefon ile dikkatim dağıldı.
Aslı arıyor.
Okulda tanıştığım ve bir süredir takıldığım kızdı.
"Alo?"
"Alo, doğa. Ne yapıyorsun?"
"İyi, takılıyorum ödev falan sen?"
"Ben de dışarıdayım, şey müsaitsen sana geleyim mi?"
Hmm. Sanırım rahatlamak bana iyi gelecekti.
"Olur güzelim, gel."
"Tamam geliyorum,görüşürüz." dedikten sonra telefonu kapatmıştı.
Kimseye bağlanan bir yapım olmamıştı hiçbir zaman. İsterim, alırım ve bırakırım. Mottom genel olarak böyleydi.
Aklıma kendimi ilk keşfettiğim anlar geldiğinde kendi kendime gülmeye başlamıştım. Kızlardan etkilenen yanım ortaya çıktığında paniklemiştim.
Sevgi dolu bir aile de yetiştiğim için ilk olarak annemle konuşmuş sonrasında psikolojik olarak destek almış ve aileme kendimi anlatmıştım. Abim dalga geçse de yargılamadan beni öyle sevdiğini söylemişti. Babam ise itibarını düşünen biri olmasına rağmen destek olmuş, arkamda durmuştu.
Sonrasında ilişki yaşamaya başlamış, ortamdan ortama giren birine dönüşmüştüm.
Yani ben halk dilinde açık lezbiyendim.
Belki de bu yüzden kendime "benden rahatı don lastiği" diyordum.
Hayata bir kere geldiğimin bilincinde olmak, yaşanan her anın tadını çıkarmak lazımdı benim gözümde. Bu yüzden her duyguyu yaşamaya çalışıyordum.
Koltukta yayılmışken çalan kapıyla oturduğum yerden kalktım. Kapıya doğru adımlayıp açtığımda, karşımda Aslı değil tanımadığım bir kız vardı.
"Buyur?"
"Merhaba, ben karşı komşunuzum. Size kek getirdim. Bizim mahalle de yeni taşınanlara kek yapıp götürürüm de. Kabul ederseniz sevinirim." diyen kızı süzdüm baştan aşağı.
Tahminimce 1.60 boylarında, beyaz tenli,kahve gözlü ve uzun saçlı tatlı birine benziyordu.
Elindeki tabağa uzanırken cevap verdim.
"Teşekkür ederim." diyerek tabağı almıştım elinden.
"Rica ederim, iyi akşamlar." dedikten sonra arkasını dönmüş, evine doğru yürümüştü.
Kapıyı kapatıp tekrar salona geçtim elimde tabak ile. Kekin bir diliminden minik ısırık aldığımda damağımda yayılan tat beni mutlu etmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖKKUŞAĞI | GXG
RomanceGökkuşağını yer yüzünde kim görebilirdi ki? . . . . . Yaşanmış bir hikayeden uyarlanmıştır. 14.09.22