GÖKKUŞAĞI | GXG

Bazı İç Çekişler

Şimdi döndün ve,
"Bana dair başka ne hatırlıyorsun?" demiştin değil mi?

Unuttuğumu sandığın ne varsa, dün gibi aklımda. Sevdiğin gri, minimum yiyeceğin 8 içli köfte, sevmediğin o patlıcan. Komik belki de hepsinin aklımda olması.

Sen ise bana dair Lena dışında bir şey hatırlamıyorsundur kesin.

Artık içimden sana bir şeyler anlatmak gelmiyor, halbuki en çok sana açardım kendimi.

Nasıl bu kadar bağlandım sana, ben biliyorum ama sen.. Sen bilmiyorsun. Bilseydin bana bu kadar acı vermez, yaralı bırakmazdın.

Sana gelememek ve senden gidememek...

Belki de arasında kaldığım en zor ikilemsin sen.

Geceleri başını yastığa koyduğunda, beni hatırlıyor musun, düşünüyor musun?

İlk temas, ilk gülüş, ilk öpüş ve ilk aidiyetimiz..

Sahi sen ne zaman bana ait olmuştun ki?

Hiçbir zaman.

Ben kendimi herkesten saklarken, sen başka bedenlerde nefes alıp veriyordun.

Ne diyordu şarkıda;

"Söyle buldun mu, aradığın aşkı söyle?"

Bulamadığın için mi döndün Lena'ya?

Bunların cevaplarını duyacak kadar cesur hissetmiyorum kendimi. Susmalıyım..

Ama kalbim yaralıyken bu çok zor.

Her gidişinde senin gelmeni beklerdim, "neden gittin, neden geldin" diye sormadan sarılır öperdim seni.

Ahmak mıydım? Belki de.

Ama beni tanıyanlar "sadece onu çok seviyorsun." diyor.

Hiçbir zaman sorgulamadım seni, yargılamadım, sadece sevmeye çalıştım.

Ya ben sevmeyi ya da sen sevilmeyi beceremedik gökkuşağı.

Derin bir iç çekiş olarak kaldın kalbimde, acı bir tebessüm, gözlerimin her an dolma sebebi..

Peki neden hâlâ seni özlüyor ve istiyorum?

Belki de sevgime sahip çıkmaya çalışıyorum, bilmiyorum.

.
.
.
.

03.08.23