Aşağıda biraz film izledikten sonra uykumuz geldiği için,uyumaya çıkıyorduk. Barın benim odamın yanına yerleşmişti, Uğurda koridorun karşısına yerleşmişti. Yukarı çıkıp bir birimize iyi geceler dedikten sonra odalarımıza çekilmiştik.Yatakta sürekli dönüyor uyuyamıyordum,kafamı kurcalayan bir şey vardı Barın... kafamın içinden çıkmıyordu, özelliklede gülüşü... Bu düşünceler içinde boğulurken komodinin üzerindeki telefonum titredi. Telefonu komodinin üzerinden aldım.Mesaja tıkladım Barındı kalbim hızla çarpmaya başlamıştı.
Barın:
Uyudun mu?
Hayır uyuyamıyorum
Bende
Sen neden uyuyamıyorsun
Bilmem uyku tutmadı
Bende çok yorgunum ama uyuyamıyorum
Uyutmamı istermisin?
Nasıl olucak o?
Barın?
HeyyBarın çevirimdışı...
Telefonu kalbime yasladım. Ve birden odamın kapısı açıldı, Barın odamın kapısında durmuş bana gülümsüyordu. Üzerinde siyah tişört altındada siyah eşofman vardı. Yatakta kalkıp oturdum "Gelsene" dedim gülerek. İçeri girip kapıyı yavaşça kapattıktan sonra yanıma geldi.
"Hadi uyu ben yanındayım" dedi yatağa oturarak. "Sen orada öylece oturacakmısın" dedim yavaşca uzanarak. "Evet senin uyumanı bekleyeceğim" dedi kollarını birleştirerek. "Uyumamı istiyormusun?" dedim. "Tabikide bu yüzden geldim" dedi kaşlarını çatarak. "Uyumamı istiyorsan sende gel birlikte uyuyalım" dedim yana kayıp yorganımı açarak. "Defne..." dedi acıyla yutkunarak. "Barın yapma böyle,beni sadece senin dokunuşun rahatsız etmiyor"dedim elimi yüzüne koyarak. Gülümsedi ve yavaşca yanıma uzanarak kafamı koymam için kolunu açtı,kafamı koluna koyup göğsüne yaslanarak gözlerimi kapattım. Kokusunu içime çektim. Kokusu solmuş çiçeği yeniden açtırırdı.
Sabah gözlerimi zar zor aralayarak uyandım,Barın yanımda uyuya kalmıştı. Yüzüne bakarken ne kadar yakışıklı olduduğunu düşünüyordum, ona bakmak bile kalbimin ritminin hızlanmasına sebep oluyordu. O an anlamıştım ben Barına aşık oluyordum. Onu izleyerek düşüncelere dalmıştım. O an Barın gözlerini açtı gözlerini ovaladıktan sonra bana baktı onun izlediğimi görünce gülümseyerek "Ne kadar zamandır beni o gözlerle izliyorsun" dedi. Gözlerimi kocaman açarak kafamı yorganın içine soktum. Barın büyük bir kahkaha attı yanımdan kalktı ve yorganı çekerek "Hadi kalk kahvaltı edelim" dedi. Yorganı alarak içine girdim, "Kalkmıyormusun?"dedi.
Yatağın ucuna yuvarlanarak "Hayır" dedim. Barın "Peki sen bilirsin" diyerek yorganı çekip beni kucağına aldı ve kapıya doğru yürüdü "Barın bırak" dedim kucağında debelenerek,biraz bile kımıldamamıştı."BARIN DUR GİYİNMEM LAZIM"sesim biraz fazla çıkmıştı ama üzerimde sadece uzun dizlerime kadar bir tişort vardı. Durdu beni yere indirdi ve baştan aşağı süzdü "Doğru git giyin üşütürsün böyle" kapıyı açtı "ben burda bekliyorum giyin gel birlikte inelim" dedi ve kapıyı kapattı. Hemen dolabımı açarak altıma bi eşofman geçirdim ve çıktım kapının önünde bekliyordu. "Hadi inelim" dedi ve geçmem için elini uzatarak bana yol verdi, eşofmanlarımı iki yanından tutarak ona prenses selamı verdim ve geçtim, kahkaha attı ve oda peşimden geldi birlikte merdivenleri indik.
Ufuk salonda oturmuş televizyon izliyordu. Bize bakarak "Ooo Defne hanım uyanmışsınız" dedi gülümseyerek, samimi ve tatlı bir çocuktu bende ona gülümseyerek el salladım. Kahvaltı için sofrayı hazırladıktan sonra hepimiz yemeğe oturduk.
Barın yemeğini bitirmiş çayını içiyordu. Ufuk elindeki reçelli ekmekten ısırdı ve çiğneyerek " Barıncım sen nerdeydin sabah odana girdim yoktun" dedi. Barın kısa süreliğine durakladı ve "Şey ya tuvalete girmiştim o zaman geldin her halde" dedi. Bense gülmemek için kendimi zor tutuyordum, aslında Ufuğa sadece masum bi uyku çektiğimizi söyleyebilirdik ama o buna inanmazdı ve dilinden düşürmez bizimle dalga geçerdi.
Barın yutkundu ve çayını içmeye devam etti. "Ya öylemi bende az önce seni bulamayınca Defneyi uyandırmak için kapısının önüne geldim biliyormusun" dedi Ufuk keyifle yemeğini yiyor aynı zamanda bizi iğnelemeye çalışıyordu. "Ee yani" dedi Barın çayını içmeye devam ederek. Ufuk reçelli ekmeğini bitirmiş eline aldığı ekmeğe nutella sürüyordu. Ekmeğinden ısırık alarak "Yani nedense Defne bağırarak 'Barın dur giyinmem lazım' diyodu" dedi benim sesimi taklit etmeye çalışarak, dediği anda Barın çayını püskürterek öksürmeye başladı.
Hemen kalkıp sırtına vurdum ve bir bardak su doldurdum. Barın sakinleşmiş büyük yudumlarla suyunu içiyordu. Bende yerime oturarak "Yanlış anladın öyle bir şey değil o" dedim açıklama yapmaya çalışarak. "Ya dedi nasıl bir şeymiş anlat bakalım" dedi sandalyeye yaslanıp kollarını önünde bağlayarak. " Bak şimdi şöyle oldu ben akşam uyuyamadım Barında uyuyamamış, benim odama geldi ben uyuyayım diye yanıma uzandı sonrada uyuya kalmışız-" dediğimde, Ufuk lafımı keserek parmağıyla ikimizi göstererek "Ha birlikte uyudunuz yanii" dedi. Gözlerimi şaşkınlıkla kocaman açmış bir Barına bir Ufuğa bakıyordum. Açıklama yapayım derken her şeyi dahada mahvetmiştim. Barın tek elini alnına yaslamış şakaklarını ovalıyordu.
*************************************************
Evett 3 bölümde burda bitti... Yarın yeni bölümde görüşürüzzz🖤🌑
Yorum yapmayı,hikayemi beğendiyseniz oy vermeyi unutmayınnn❤️