O utanç verici kahvaltı nihayet bitmişti. Hepimiz koltukta televizyondan film izliyorduk, Ufuk ara sıra bizimle dalga geçiyor bize gülüyordu.Uzun süredir devam eden sessizliyi Barın bozdu. "Basketbol oynamayamı gitsek?"dedi yaslandığı yerden kalkarak. Bende yattığım yerden kalkarak heyecanla "Olurr" dedim. Barınla ben eskiden hep oynardık bana basketbolu Barın öğretmişti, onun kadar iyi oynayamasamda en azından oynaya biliyordum.
"Sen ne diyon Ufuk?"dedi Barın Ufuğa doğru dönerek. "Aslında güzel olurdu ama benim bu gün Anneme akşam yemeği sözüm var" dedi Ufuk. "Siz ikiniz gidin bi ara oynarız üçümüzde" dedi. Barın "E o zaman ikimiz gidelim, hadi kalk hazırlanda çıkalım"dedi.
Ufuk "ooo saat 7 olmuş ben kaçayım artık" dedi saatine bakarak. Ve yanımızdan kalakarak ceketini alıp gitti. Bende hemen yerimden kalkarak hazırlanmak için yukarıya odama çıktım. İçeriye girip dolabımı açarak uzun zamandır giymediğim Basketbol formamı çıkardım. Önünde 13 rakamı arkasındaysa, öndekinden daha büyük 13 rakamı vardı hemen altındaysa DEFNE yazıyordu. Bu formayı bana bir kaç sene önce hediyye etmişti. O gittikten sonra Basketbol oynamamıştım bu yüzdende uzun süredir burada duruyordu.
Hemen formayı aldım ve üzerime giydim, eskiden bana tam oluyordu çünki o zamanlar çok kiloluydum. Barın gittikten sonra hiç arkadaşım kalmadığı için stres olmuş neredeyse hiç yemek yememiştim. Şimdiyse üzerimden dökülen formayla aynamdaki yansımama bakıyordum.
Yaka kısmı o kadar uzun duruyorduki göğüs dekoltem tamamen ortadaydı, formayı çıkardım ve altına giymek için bir şeyper bakmaya başladım, o sırada dolabimda daha dokunulmamış siyah yarım spor atleti buldum. Hemen onu giydim "Siktir, neden hepsi bu kadar büyük ki" dedim. Forma kadar olmasada bununda yaka kısmı açıktı ve yine dekoltem gözüküyordu.
Bu formanın altına giyecek başka bir şeyimde yoktu, bu yüzden hemen makyaj masamdaki minik çekmeceyi açarak içinden siyah toka aldım, siyah atleti arkadan zar zor toplayarak tokayla tutturdum. Sonunda rahat bir nefes verdim ve formayı hemen giydim altınada siyah bir şort giyip saçımı tepeden sıkica topladım.
Hemen odamdan çıkıp aşağı indim, Barın çoktan hazırlanmış beni bekliyordu. Üzerine kendi formasını giymiş altınada siyah eşofman giymişti. Hemen merdivenleri inerek mutfağa girdim. Mutfak salonla bitişik amerikan mutfağıydı. "Sanada su doldurmamı istermisin" dedim dolaptan mataramı alırken. "Olur" dedi koltuktan kalkıp mutfağa doğru geliyordu.
"Şurada bir tane daha matara olucaktı" dedim en üstteki dolabı açarak mataraya uzanmaya çalışıyordum. Sonunda matarayı aldım ve doldurmak için geriye döndüğüm anda irkildim Barın tam karşımda durmuş bana bakıyordu. "Ödümü kopardın Barın ne yapıyorsun" dedim Barın uzun boyluydu ona bakmak için kafamı kaldırmam gerekiyordu. Barın ellerini iki yanımdan tezgaha yaslayarak daha fazla yaklaştı, yutkunarak tezgaha yaslandım aramizda bir karışlık mesafe vardı, nefesi yüzüme çarpıyordu.
"Bu formayı..." dedi kafasını aşağı indirerek beni süzdü "üzerinde görmeyi çok özlemişim" dedi ban biraz daha yaklaşarak. Kalbim o kadar heyecanla çarpıyordu ki biraz daha böyle durursam kalp krizi geçirecektim, tezgaha yasladığı eline baktım ve kolunun alrından geçerek "Ben şunları doldurayım" dedim musluğu açarak.
Barın sırıttı ardından yanıma geldi ve matarasını alarak
"hadi çıkalım" dedi kapıya doğru giderek. Bende mataramı aldım ve ayakkabılarımızı giyerek çıktık. Barının arabasına bindik ve kısa yolculuğun ardından bir basketbol sahasının önünde durduk. Arabadan inip sahaya girdik yerde bir Basketbol topu vardı.Gidip yerdeki topu alarak Barına attım "Hadi başlayalım" dedim karşısına geçerek. Hemen ardından "Defne!" diye bağırdı birisi arkadan, Barın kaşlarını çatmış o tarafa bakıyordu. Bende ses gelen tarafa döndüm...
**********************************************
Bu bölümde bittiii✨️ bir kaç gündür bölüm atamadım bu yüzden yeni bölüm bir kaç saat sonra gelicek❤️
Oy vermeyi ve bol bol yorum yapmayı unutmayınnn🩷🌸