18yaşındaki amalya annesi yüzünden okulundan evinden sevdiği herşeyinden vaz geçmek zorunda kaldı. Babasıyla kumar yüzünden konuşmayan amalya annesiyle yaşıyor. Annesi birgün zengin bir adamla tanışır ve onun yaşadığı eve tanışmak zorunda kalırlar...
Merhaba bebiiler. Geç atıyorum evet farkındayım çünki işler var o yüzden bölüm düzenli gelmiyor umarım yakın zamanda herşey yoluna girerde bende düzenli bölüm atarım♥️
Sabah güneşiyle gözlerimi açtım yatağımda esneyerek kalktım. Banyoya girerek duş aldım ve çıktım. Üzerime ve saçlarımada havlu sararak terliklerimi giydim. Dişlerimi fırçalayarak kendimi aynadan süzdüm. Banyodan çıktım ve saçlarımı havludan kurtardım. Makyaj masama oturarak saçlarıma fön çektim. Yüzüme hafif rimel ve glos çektim. Masamdan kalkıp dolabıma ilerlerim. Çekmecemden beyaz iç çamaşırı aldım. Daha sonra dolabımdan üstüme beyaz crop onunda üstüne uzun kollu göğsümün üstünden yırtık kazak aldım. Altıma orman yeşili paraşüt pantolon aldım. Ayakabı dolabımdanda converselerimi aldım. Onları yatağımın üzerine bırakarak halvuyu üzerimden çıkardım. İç çamaşırlarımı giyerek pantolonumuda giydim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kapı aniden açıldığında ağzımdan 'oooohooo kapıyı çalsanaaa' diye çığlık çıktı. İçeri girenin alex olduğunu gördüğümde şaşırmıştım. Salak niye gelmişti. Beni baştan aşağıya süzüp gözlerini göğüslerimde durdurdu. Durumu fark ettiğimde hemen yatağımın üzerindeki elime geçen birşeyi üzerime giydim. Ahh salak amelya giyine giyine sütyenin üstünden o kısa kazağımı giydin? Alex gülmeye başladığında 'ne gülüyorsun çık odadan' ellerini yukarı kaldırarak teslim işareti yaptı. İki adım atarak önümde durdu. 'Sakinn hanım efendi' offlayarak işaret parmağımı üstüne salladım 'bak odama kapımı çalmadan giriyorsun şimdide yarı çıplak olduğumu görüğ çıkmıyorsun. Malmısın defol buradan' yine gülerek elini ağzına götürdü 'sustum' gözlerimi kapatarak derin derin nefes almaya başladım. Çok sinirleniyorum böyle izinsiz odama girmelere. Kapıyı çalsana orda 2metr kapı var! Boynumda hiss ettiğim sıcaklıkla bedenim kasıldı. Gözlerimi açtığımda alex kafasını boynumda gezdiriyordu. Birden dudakları boynuma değdiğinde kendimi tutamadan titredim. Ellerimle omzuna vurarak onu geriye ittim. 'Salak çık odamdan' birşey söylemeden gülerek çıktı. Derin derin nefesler alarak sakinleşmeye çalıştım. Üzerimdeki kazağı çıkararak cropmu giydim üstünede kazağımı. Ayakabılarımıda giyerek odamdan çıktım. Aşağı inerek mutfağa girdim. 'Herkese günaydın' üvey babam 'günaydınn amelyacımm' ona sıcak bir gülümseme gönderdim. Artık alışlyordum ona. Annemde 'günaydınn güzelim. Yine çok güzel olmuşsun.' Anneme gülümseyerek öpücük gönderdim. 'Senin güzelliğin o' bana göz kırptı ve yemeğini yemeye başladı. Bende masaya oturarak göz ucuyla alex'e baktım. Kafasını tabağına çevirmiş sırıtarak yemeğini yiyordu salak. Tabağıma kahvaltılıklardan alarak yemeğe başladım. Çayımdan bir yudum alarak ağzımı sildim. 'Hadi ben kaçtım okul var görüşürüz' marcus 'iyi dersler amelyacım' annemde öpücük göndererek 'görüşürüz hayatım' mutfaktan çıkmadan alexe yeniden baktım. Oda bana baktığında göz kırptı bende gözlerimi devirdim. Bahçeye çıkarak korumaların birinden beni bırakmasını söyledim. Arabaya binerek okula varmayı bekledim. 15dakika sonra okulun önüne geldiğimde arabadan indim. Okula girince nicki gördüm. Ona el sallayarak yanına gittim. 'Merhaba nick Nasılsın?' Gülümseyerek 'merhaba amelya iyiyim sen?' 'Saol iyi benden ders başladımı?' Kafasını aşağı eğerek 'hayır 1saat sonra başlayacak erkencisin sende galiba' başımı sallayarak 'evet öyle oldu galiba erken geldim. Hadi gel kantine gidelim' kafasını sallayarak yürümeye başladı. Bende arkasından yürüdüm. 'Eee üvey abin alex napıyor?' Gözlerimi devirerek 'bilmem bilmiyorum' kaşlarını çatarak 'konuşmuyormusunuz?' Kahkaha atarak 'niye konuşayım salağın teki' arkamdan gelen sesle olduğum yerde dondum. 'Salağım öylemi?' Sıçtık. Yada sıçmatık doğruyu söyledim zaten. Arkamı dönerek 'evet salaksın' sırıtarak yanıma geldi 'sana göstericem salağı gece' yutkunarak arkamı döndüm ve nicke 'hadi gidelim nick uğraşamam' 'tamam amelyacım hadi' alex arkamızdan hafif mırıldansada ne dediğini duymuştum. Gülerek nick'le okula girdik. Kantine giderek ikimize soğuk kahve aldım. Masamıza oturduğumda kahvesini ona uzattım. 'Teşekkür ederim' gülümseyerek 'afiyyet olsun' ikimzde kahvemizden bir yudum alarak etrafı izliyorduk. 'Ee senin öz baban nerede?' Nick'in sorduğu soru garibime gelmişti ama yinede bozuntuya vermedim. 'Öldü' kaşlarını çatarak 'üzgünüm özür dilerim' gülümseyerek 'gerçekten ölmedi bizim için ölü' kaşlarını havaya kaldırarak 'anlamadım?' Derin bir iç çekerek kahvemi yudumladım. 'Yani artık bizim için yok. Eskiden iyi anlaşırdık ama şimdi konuşmuyoruz. Kumar onu mahv etti' başını anladım derece salladığında zil çoktan çalmıştı bile. 'Ee hadi sınıfa' gülümseyerek ayağa kalktı. İkimizde kendi sınıflarmıza girdik. sırama oturarak bugünki edebiyat olan konu için edebiyat kitabımı açtım. Edebiyat dersi bittiğinde ara vermeden fizik dersine girmiştik. Fizik dersi bittiğinde sonunda teneffüse çıka bilmiştik.
Kantine inerek nick'i aradım ama yoktu. Kendime hamburger ve kola aldım. Kola çok içmem ama böyle yemeklerin yanında içerdim. boş bir masa bulup oturdum. Okul büyük olduğu için kantin hep dolu olurdu. Mesala bizim sınıfta tam tamına 24kişi var. Biz daha 12sınıfız küçük sınıfları düşünemiyorum bile. Yemeğimi bitirdiğimde daha derse vardı. Telefonumu çıkararak biraz tiktok izledim. Kendi hesabım vardı evet. Büyük bir kitlem izleyicilerimde var. Taslaklardan bir vidyo attım tik toka ve çıktım. Kantinden çıkıp sınıfıma gittim. Daha derse vardı. Başımı sırama yasladım ve gözlerimi dinlendirdim.
Birisi beni dürttdüğünde irkilerek yerimden fırladım 'noluyor?' Karşımda önümde oturan lera'yı görümce sakinleştim. 'Efendim lera?' 'Alex seni dışarıda bekliyormuş gelmezse kendim gelirim dedi' gözlerimi devirerek sıramdan kalktım. 'Off Allahım delircem yemin ederim' söylenerek bahçeye indim alexin arabasının önüne geldim. Kaşlarımı çatarak ona baktım. Arabadan indi ve önümde durdu. Kollarımı bir birine bağlayarak göğsümün altında birleştirdim. 'Ne var?' 'Arabaya bin konuşucaz' kafamı aşağı eğerek güldüm. 'Alex git başımdan' arkamı dönüp gittiğimde bağırarak 'eğer gelmezsen okuldaki kızları üstüne salırım' söyleyip arabasına bindi. Bende mecal kalmayarak gidib arabasına bindim. 'Evet?' Arabayı çalıştırarak sürmeye başladı. 'Ne yapıyorsun malmısın? Dersim var dur!' Durmadan sürmeye devam etti. 'Merak etme izin aldım' gözlerimi devirerek önüme döndüm. Boş bir alanda durduğumuzda ne söyleyeceğini merak ettim. Kemerini açtığında bende açtım. Kapıları kiltledi. Hasss ne yapıyor bu? 'Kapıları neden kiltledin?' 'Konuşunca gitmeni istemiyorum o yüzden' kaşlarımı çatarak 'malmısın? Böyle ortamda nereye gide bilirim max?' Off layarak bana döndü ve masumca yüzüme baktı. 'Bak amelya sen olmadanda önce hayatım böyleydi tamamı? Hergün bir kızlaydım. Sevmiyordum hepsi bir gecelikti inan. Ama sen geldiğinden beri böyle içimde onlara karşı birşey kalmadı. Artık başkasıyla olmak istemiyorum. Seni istiyorum amelya. Seninle olmak senin kokunu solumak istiyorum. Anlasana sensiz olamıyorum.' Sadece şaşkındım. Ve biraz kırgın. Bana karşı hissleri vardı. Benim varmıydı? Evet vardı. Bunu alex her yanıma geldiğinde veya uzaktan onu gördüğümde hızlanan kalbimden anlıyordum. Belkide aşıktı. Aşk kelimesini böylemi anlatıyordu? Aşk bumuydu?
