2- Futbol Takımı

543 46 30
                                    

  bölümün şarkısı:
I Wanna Feel You Close

Giyuu'nun anksiyetesi vardı ve bu ciddi anlamda çok ilerlemişti, elleriyle oynayıp yara yapıyor, başka zaman da yaraları oynayarak kanatıyordu. Elleri çok acısa bile, o anki tek terapisi elleri olurdu. Genelde sağ elinden yara hiç eksik olmazdı. En son mor sümbül olan yerde Sanemi bunu farketmişti. Ama dersi kaçırmamak adında sormadı. Daha doğrusu, onu dinlerken unuttu. Genelde sınıfta soru cevaplayacağı zaman yahut tahtaya kalktığı zaman bacakları hızlı bir trendeymişçesine titrerdi. Düşecek sanardı kendini. Elleriyle oynamaya başlar, parmaklarının titremesini bir nebze olsun durdurmak, en azından yavaşlatmak isterdi. Her seferinde bunu yaparken başarısız olduğunu bilse bile, artık alışkanlık olmuştu. Hep yanında sevdiği birinin gelip ona sarılmasını düşünürdü. - Ablası, Sanemi, Sabito, annesi gibi. - Çünkü başka çaresi yoktu. Onları düşünmek, hayal etmekten başka. Şuan Giyuu 17,Sanemi 18 yaşındaydı. Yani Giyuu'nun anne babasını gördüğü son zamandan 12 yıl geçmişti. Tam „12“ çünkü okulun 3. haftasının 4. günü, tam anne ve babasını gördüğü son zamanın 12. yıl dönümüydü. Bu günün tarihini nasıl hatırladığını hiç bilmiyordu ama tarih tutmayı çok seviyordu

-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-

Perşembe günü beden zamanına denk geliyordu. O günden sonra Sanemi ve Giyuu'nun iletişimi niraz bile olsa çoğaldı. Giyuu bu durumdan çok memnundu. Her zaman Sanemi ile sohbet etmek onu güçlendiriyordu. Sanemi için de işler aynıydı. Beden günü herkes serbest geliyordu. Giyuu normalde de serbestti gerçi, ama olsun. :)
Derslerde erkekler futbol - bir kısmı voleybol ve basketbol -, kızlar ise voleybol oynuyordu. - bir kısmı basketbol - Giyuu'nun asosyal olması, onu oyuna almayacakları anlamına gelmezdi, değil mi? Ancak onlar - rn çok da takım başkanı - bunun tam tersini söylüyordu. Aslında Giyuu'nun futbol voleybol ve teniste çok harika bir becerisi vardı. Ancak, oyuna giremiyordu. O da bahçe duvarına oturup izlemek, orada ben olsaydı ne yapacağını düşünmekle yetinirdi.

B. H:Arkadaşlar toplanın! Başkanı değiştireceğiz. Çünkü sadece sevdiklerini oyuna alıyor.
Kura çekmeyelim, oylama yapalım. Ders 3 saan zaten. Ufak kağıtlara kime verdiğinizi yazın. İsimlerinizi yazmayın, kavga çıkmasın. Bu fanusa atın. Girin sınıfa hadi.

Giyuu yüksek bir duvardaydı, inerken düşmüştü ve yaralı elinin üzerine yüklendi. Acıyla sessiz bir şekilde bağırdı ve hızla ayağa kalktı. Sanemi ona baktı. Amcak Giyuu üstünü silkmekle meşgul olfuğu için Sanemi'nin ona doğru bakan endişeli gözleri görmemişti. Giyuu dizinde sıcaklık hissedince bir çocuk gibi dizini kanattığını anladı. Umursamadı, acıması açıp bakması anlamına gelmezdi.

....

Giyuu oyunu tabiki de Sanemi'ye verdi. Onun güzel oynadığını bilirdi. Kazan, Sanemi. Lütfen. dedi içinden. Neden bilmiyordu ama bu çok normal bir oyun olmasına rağmen Sanemi'nin takım başkanı olmasını hala çok istiyordu. Bir de yedek başkan vardı. Onu da 2. en çok olana vereceklerdi.
..

Sonunda herkes kağıtları fanusa attı. Kimin çıkacağını bilmiyordu, kendinin olmayacağını bilmesine rağmen Sanemi için heyecanlanıyordu. Sonunda okunmaya başladı.

1 Tengen..
1 Shinob- Ne? Çocuklar.. Şaka yapıyor olmalısınız. Shinobu futbol oynayamıyor ki! Her neyse.
1 Kyojiro.
1 Akira.
1 Inosuke.. :~
1 Yoogk, kim yazdı olm bunu??
1 Sanemi
1 Inosuke
2 Inosuke
1 Giyuu

Ne? birisi onun ismini yazmıştı! Kim olduğunu bilmiyordu ama sınıftakildr dalga geçebilirdi. Sevinmemiş gibi yapması en doğrusuydu.

2 Sanemi.
3 Sanemi
2 Tengen
3 Tengen
4 Tengen
5 Tengen
4 Sanemi
5 Sanemi
6 Sanemi
3 Inosuke
7 Sanemi
8 Sanemi...
...

𝐞𝐯𝐞𝐫𝐲𝐭𝐢𝐦𝐞, 𝐚𝐥𝐰𝐚𝐲𝐬 𝐰𝐢𝐭𝐡 𝐲𝐨𝐮. «𝐒𝐚𝐧𝐞𝐆𝐢𝐲𝐮𝐮»Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin