𝐞𝐯𝐞𝐫𝐲𝐭𝐢𝐦𝐞, 𝐚𝐥𝐰𝐚𝐲𝐬 𝐰𝐢𝐭𝐡 𝐲𝐨𝐮. «𝐒𝐚𝐧𝐞𝐆𝐢𝐲𝐮𝐮»

3-Lütfen İçeri Girmeme İzin Ver

Günlerden Cumartesi, kolaj kursunun olduğu gün.

Sanemi oflaya puflaya alarmın çalmasına uyandı. etrafına baktı, normalde, etraf karanlık oluyordu. Ama şu an baya fazla aydınlıktı. Sanemi saate baktı, Ananınamı. Bakmaz olaydı. Saat 9'du. Sanemi'nin 34. alarmı çalmıştı az önce. Sanemi ağzından çıkan tonlarca küfre engel olmadı. Hızlı bir şekilde üzerine rastgele birşeyler geçirdi. Saçını eliyle hızlıca sağ-sol yaptı. Hazırdı. Son olarak kahve kokulu parfümünden 2 fıs sıktı ve çantasını hızlıca alarak dışarı çıktı, Daha berbat bir gün olamaz diye konuştu sessizce.

aynı günde Giyuu'nun sabah yaşadıkları.

Üzeribi değişti. dolaptan rastgele siyah bir hoodie ve bej renkli wide-leg pants giydi. Yemek yemedi tabii, kendini hemen dışarı attı, ve siktir. anahtarı evde kalmıştı, yanına para almamıştı yani çilingiri çağıramazdı ve yedek herhangi bir anahtarı yoktu, birine de vermemişti. O an gerçekten sıçtığını hissetti. Evi 1. - 2. katlarda olsaydı tırmanırdı. Ama 6. katta oturuyordu. Ciddili boku yemişti. Öğle yemeğini de tezgahta unuttu zaten. Birinden paylaşmasını istemesi gerekicekti. siktiğim hayatı. Okula varmıştı.
..

Çoktan 4. derse giriyorlardı. Sanemi de okula varmıştı bile. Sınıfına çıktı, kapıyı tıklattı. İçeri girdi. Biyoloji hocasıyla göz göze geldiler.

S:Geç kaldığım için çok özür dilerim hocam.

Bj. H:Sorun yok oğlum geçebilirsin.

Neyse ki biyoloji hocası biraz aşırı fazla anlayışlıydı. Birini öldürsek, eli kaymıştır canım diyecek kadar. Sırasına geçti, kafasını kollarının arasına alarak sıranın üzerine yattı. O sırada Giyuu ile göz göze gelince ikisi birden gözlerini farklı tarafa çevirdi. İkisi birden hala bakıyor mu diye kontrol etmek için yine birbirlerine baktılar, ve yine göz göze geldiler. Noluyor amq. Birden ikisi birden hocaya gözükmek istemezcesine gülmeye başladı ve gülmenin ortasında birbirlerine bakınca gülmeleri ikiye katlandı aşırı sesli gülüyorlardı. Sanemi'nin ders ortasında birfen gülmesine alışıklardı, ama bunu Giyuu hibi asla gülmeyen biriyle yapması tüm sınıfa komik ve garip gelmişti. Öğretmen dahil tüm sınıf katlanarak gülmeye başlamıştı. Etraftakiler güldükçe diğer kişiler daha çok hülüyordu, kısır döngüye gitmişlerdi. Bir de gülerken kafasını masaya çarpan Zenitsu'yu duyup göründe gülmeleri %60'dan %100'e ulaşmıştı adeta. Zil çalınca hoca çıktı. Sonra herkes yavaş yavaş sakinleşti.
-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-
Sonunda öğle arası olmuştu. Sanemi, sırasında ohagi, ttaebokki be ramen yiyordu. Pek paylaşılabilecek yemeklere benzemiyordu, yine de yanına gitti.

G:Hey,Sanemi, nasılsın?

S:Ha? Neden gidip yemek yemiyorsun?

G:Çünküü, evde unuttum >:>

S:Bir tane ohagi kaldı. İster misin?

G:Oh! Teşekkür ederim Sanemi!

Giyuu bunu söyledikten sonra yüzüne tatlı bir tebessüm yerleştirmişti. Sanemi gerçekten kıpkırmızı olmuştu. Bunu görmemesi için elini yüzüne kapatıp kafasını yana çevirdi ve:

S:Ahh.. Uhmm.. L-lavaboya gidiyorum.. 2 dakikaya buradayım.

G:? :~

Giyuu, ohaginin bir kısmını kemirmekle meşguldü. Yanına shinobu ve çetesi gelmişti.

Sh:Araa ara Tomioka-san~! Soz zamankarda Sanemi-san'ın yanında gülebildiğini görüyorum? Yoksa aranızda bir şey mi var?!

G:Ne alaka am-

Mts:Aaaahhh!! Bu çok tatlı Tomioka-sann!!

G:LAN YOK ÖYLE Bİ-

Nzk:Oh, Giyuu-san, sen benden 1 yaş büyüksün değil mi? Saygısızlık olsun istemem ama.. İkiniz birlikte gerçekten tatlısınız!