Harry Potter Kurgu Hikayeler (One Shot)

Cedric Diggory:Benim Küçük İksircilerim

Ortak salonda uyuyakalmışım. Çanak sesleriyle gözlerimi araladım ve masada bir şeyler karıştırmakta olan sevgilimi gördüm.

"Hiç pes etmeyeceksin değil mi?" dediğimde irkildi.

"Uyanmışsın." dedi söylediklerimi duymamışcasına. Yüzünü bile dönmemişti. Karıştırdığı kaşığı kazanın içine geri bıraktı. Eline bıçağı aldı ve göremediğim bir şeyi ezmeye başladı. Onun için en önemli şeylerden biriydi iksirler konusunda başarılı olmak. Neden önem verdiğini bilmiyorum ama iksir yaparak kendini rahatlatıyordu. Bir nevi aglayarak rahatlamak gibi.

"Ced, kendini yoruyorsun, uyuman lazım." dedim ve ayağa kalkıp yanına gittim.

"Bebeğim ben iyi hissediyorum, uykum yok. Sedef otunu uzatır mısın?" dedi gülümseyerek. Yorgun olduğunu biliyordum. Tek derdi iyi bir iksirci olmaktı.

"Felix Felicis(Sıvı Şans) mi yapıyorsun?" diye sordum Sedef Otunu verirken. Ve beline sarıldım.

"Slughorn geliştirmem gerektiğini söyledi." derken Sedef Otunu toz haline getiriyordu. Tekrar konuştu.

"Beni rahat bırakır mısın bebeğim lütfen."

"Peki, Bayım, bunu bitirdikten sonra dinleneceğinize söz verirseniz; sizi rahat bırakacağım." dedim alaycı bir şekilde.

Bana döndü ve gülümsedi. Yanağıma bir öpücük kondurdu ve, "Söz veriyorum Bayan." dedi ve önüne döndü, ama hala gülümsüyordu.

"Tamam, seni bekliyorum. Bayım."

"Ne kadar inatçı olduğunu biliyorsun, değil mi?" dedi ve kıkırdadı. Ona bakarak bende kıkırdadım.

Gidip koltuğa oturdum ve onu izlemeye başladım. Saf yakışıklılığı, saçları, sesi, kokusu, gözleri... Ona her baktığımda daha da aşık oluyordum. Bir kaç dakika sonra işi bitmişti ve Sıvı Şansı bir şişeye koydu ve elindeki şişeyle yanıma oturdu.

"Bunu yarın Slughorn'a götüreceğim. Umarım beğenir." dedi iç çekerek.

"Beğeneceğine eminim. Sonuçta sen yaptın."

"Teşekkürler bebeğim." dedi ve dudağıma minik bir öpücük kondurdu. Daha sonra kolundan tuttum ve onu yatakhanenin kapısına kadar götürdüm.

"İyi geceler bebeğim." dedim ve boynuna sarıldım. O da karşılık verdi ve boynuma bir öpücük kondurdu.

"İyi geceler bebeğim." dedi ve gülümseyerek yatakhaneye girdi. Kapısını kapattıktan sonra ben de aşağı inip kızlar yatakhanesine girdim ve uyudum.

-

Sabah, kedim Volts'un (Voltaire) miyavlamalarına uyandım.

"Ovv, benim Volts'um acıkmış mı?" dedim başını severek. Oda benim dizime sürtünüyordu. Ona mamasını koyduktan sonra kıyafetlerimi giydim. Asamıda cübbemin cebine koyduktan sonra yatakhaneden çıktım. Büyük Salona gelmiştim hemen Hufflepuff masasına oturdum. Gözlerim Cedric'i arıyordu. Her yere bakmıştım ama yoktu. Yine kahvalti yapmak yerine iksir yapiyor diye düşünürken yanımdaki kişinin kıkırdamasıyla irkildim.

Kıkırdayan kişi Cedric'ti ve onu otururken fark etmemiştim.

"Beni mi ariyordunuz Bayan?" dedi, hala kıkırdıyordu.

"Hmm, olabilir Bayım." dedim kafamı omzuna koyarak.

"Kahvaltıdan sonra Slughorn'un yanına gideceğim, gelmek ister misin?" dedi.