■9■

254 24 4
                                    

.
.
.
.
.

mintimdeminti

jin:
jimin

jimin:
efendim

jin:
daha iyimisin????

jimin:
evet
evdeyim işte

jin:
ee amcan halledebildimi

jimin:
yok
reşit değilim
annem ne derse o

jin:
saçmalık

jimin:
amcamlardayım şimdi

jin:
gerçektenmi

jimin:
evet
dayım manyak gibi
gelecek diye tutturun ca beni buraya getirdi

jin:
en azından amcanın yanında güvendesin.

jimin:
merak etme
eskisi gibi davranamazlar da
işte yinede baskı uygalar lar gidersem

jin:
ne yap et kal
gerekirse amcanla kal

jimin:
amcamla konuştuk biraz
oda bdn istenediğim sürece
bırakmazmış beni🧚‍♂️🧚‍♂️

jin:
şöyle amcam olsaaa

jimin:
amcam bir tanedir😁😁

jin:
ee annen aramadımı

jimin:
aradı birazcık tartıştık
oda ne halin varsa gör
dedi ve kapattı

jin:
oda bir şey
daha kötüde olabilirdi

jimin:
bu gün iyi ki geldin
amcam gelene kadar hayatta kalamazdım
orda
ayy düşğncesi bile kötü

jin:
tabikii😎😎

jimin:
neyse sen ne yapıyorsun

jin:
yemek yiyorum
ne yapıcam
annem gene döktürmüş

jimin:
övlvndpdmpqq
aç köpek

jin:
tch tch
oldumu şimdi
aç köpek felan
neyse hadi bb
ben iyi misin diye bakmıştım
sonra görüşürüz

jimin:
tamam

...

yoongiden:
....................

mutfakta annemin yaptığı yemeklerden yiyordum.
bir yandanda gruptaki mesajları okuyordum. jimin bana gerçektende alınmış olmalıydı.

ama babam ölse dışarı çıkmama izin vermez. kliniğe gitmem bile batıyor adama. bende yanına gitmek isterdim ama işte. ister istemez üzülüyorum bana soğuk yaptığı için.

mesaj atsammı diye düşünüyordum. ama utanıyordumda, "yoongi sana kaç defa diyeceğim şu yemeği sofrada hep birlikte yiyeceğiz diye!" annem yine yemeği önceden yediğim için bana kızıyordu. "ne olcak ordada yerim" annem başını olumsuz anlamda sağa sola sallayıp sofrayı kurmak için yemekleri ayarlıyordu. "al şunları masaya götür" elime verdiği tabaklara bakıp tamam anlaındaa kafamı salladım. tabakları kucağıma güzelce koyup ellerimle sandelyemin tekerleklerini ittim. masaya gittiğimde tabakları anneme bana ve babama olacak şekilde koydum. en altta kıyafetlerime değen tabağı kendime almıştım.

kapı çaldığında kapıyı açmak için sandelyemi ittirdim.
kapıyı açıp hızlıca tekerlekleri geri ittim. gelen babamdı ayakkabılarını çıkartıyordu "annen nerde"

"mutfakta, yemek yiyecektik" bir şey demeden üst kata çıktı. "baban mı geldi?"

"evet, üst kata çıktı" elindeki yemekleri masaya koydu. "hadi ama ya daha güzel şeyler yapabilirdin anne" brokoli çorbasına baktım. "sus bakalım, babanında seninde sağlıklı beslenmesi gerek."

"yine neyi beğenmedi" babam sandalyesini çekip oturdu. "hiiç, çorbayı beğenmedi" babam bana ters ters bakınca bende anneme baktım. "hadi soğutmayın çorbayı yiyin" çorba sıcak olduğu için üfleyerek yiyordum. o sırada annemle babamda sohbet ediyordu. telefonumun sesini duyunca o tarafa baktım. babam varkende kalkıp bakmak istemedim. o da önemsemedi zaten.

ama telefon ısrarla çalıyordu. "bak şu telefona, gece gece kim bu böyle alacaklı gibi!" sandalyemi itip telefonun yanına gittim.

arayan: jungkook

yutkunup açtım.

"efendim"

"buraya gelde konuş ne fısır fısır konuşuyorsun"  sandalyeyi iterek masaya döndüm.

"evdeğmisin yoongi"

"evet, neden ki"

"hiiç belki yanımıza gelirdin eğlenirdik" tanımadığım bir ses peltek peltek konuşunca arkada resmen kahakaha tufanı koptu .

"anlamadım" yüzüm yanıyordu. öyle bir heycan yapmıştım ki yüzümğn kıp kırmızı olduğuna emindim.

"anlamayacak ne var canım. eğlenirdik diyorum hmm"
bu jungkookmuydu ya.

"jungkook sen misin" ne kadar isim vermek istemesemde mecbur vermiştim.

"benim bebeğim noldu" iyi değildi galiba. acaba sarhoşlarmıydı.

"iyi değilsin galiba kapatıyorum" demeyle kapatmam bir oldu.

"jungkook kim" nd diyecektim şimdi. "evet suga kim, bildiğim kadarıyla bir jin birde jimin var?" yutkunup ikisinde yüzlerine baktım. "arkadaşım. arladaşta sayılmaz yeni tanıştık." uff umarım kızmazlar. "yeni arkadaş? kim vu jungkook ayrıca sarhoşun tekiyle işin ne?" derin bir nefes alıp verdim. ne cevap vereyim ki

"Lan cevap ver!" birden bağırınca sıçramıştım. "jinlerin okulundan. jinlerin arladaşıydı onlarla buluşunca onlarda vardı öyle tanıştık. "beyfendiye bak. itin tekiyle takılıyo çarpıcam elimin tersiyle olan olacak. birde  bu gün jiminlerin yanına gideyimmi diyor. onunla mı buluşacaktın?" ne alaka ya.

"hayır, gerçekten jiminin yanına gidicektim"  onunla bulışacağımı sanmaları gerçekten kötüydü. korkuyla anneme baktım. belki bir şey der diye ama babamdan  farkı yoktu . "utanıyorum artık senden çocuk. hani olmasan ne vardı, niye bela oldun başıma" gözlerim dolmuştu. çenemde titriyordu ayrıca, hani sadece yeni biriyle tanıştım bu ladar laf niyeydi.

geri kalan yemek sessiz geçmişti. somrada odama geçmiştim.
...

dün fazlalıktan 3 bölüm yazmıştım.
dün yazmasaydum bu gün bölüm gelmeyecekti
çook işim var çoook

bu arada 6 beğeni olmadan yeni bölüm gelmeyecek🤓

birde hikayeyi ilk yazışım değil ama biraz cringe olduğunun farkındayım ama zamanla alışırım zaten aslında bu hikaye çerezlik bu bittikten sonra çook güzel bir fic var aklımda onu yazıcam🤐🤐

hikayenin gidişatında istediğiniz bir şey varmı.

ilerde şöyle bir olay olsa güzel olurdu diyeceğinizz.

hadi sonraki bölğmde görüşürüzz👋👋

prend du tempsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin