■7■

294 27 5
                                    

jiminden:
-----------

ders bittikten sonra jinle dışarı çıktık."noldu ya senin moralin yok gibi" gözüme geken güneş yüzündem elimi gözüme siper edip jine döndüm "akşam dayımlar aradı. annemle dedemin evine gelmemizi istiyorlar." jin gülümsedi "bir kaç gün kafa dinlersin işte" derin bir nefes çektim içime "öyle değil onlarla yaşamamızı istiyorlar. ama ben burdan gitmek istemiyorum. babam öldükten sobra bütün mirası annemle bana kaldı ama benim eşit olmama daha var." jin off ladı "bir bu eksikti, maddi durumuzda iyi neyin kafasındalar?" başımı salladım. annemlerin tarafından kendimi bildim bileli nefret ederdim.

dayılarımdanda dedemde çekmediğim şey kalmamoştı açıkçası. "babamdan kalan evi satıp onun yerine arsa almak istiyorlar. annemde zaten babamdan sonra iyice delirdi." jin bana bakıp birde etrafa baktı. "bilmiyorum. ama reşit olmana ne varki şurda 3 4 ay" başımı salladım gözlerim dolmuştu. " gitmek istemiyorum. dedemdende dayılarımdanda nefret ediyorum, iyi davranmazlar bana orda, hala arada bir gittiğimizde bile bana iyi davranmadılar."

jin bana sarılıp oturduğumuz banktan kaldırdı. " gel arka tarafa gidelim burd abir sürü insan var" başımı sallayıp yürümeye başladım. "jin ben gitmek istemiyorum bir şey yap ya." bana bakıp önüne döndü "amcanları arasan,anlatsan sana yardım ederler"ona biraz düşünün ce mantıklıydı. "bilmiyorum." elimi tutup "hadi gel çikolata alalım" elimden tutup koşmaya başladı "jin dur" durup bana baktı "noldu" gülüp jine sarıldım "hadi hadi birak sevgi pıtırcıklığını kantine gidelim. sonra sende akşam amcanları ararsın bahsedersin durumunu" başımı sallayıp kantine gittik. içeri girdiğimizde jungkook larda ordaydı. "sen otur bir yere ben alıp geleyim" cebimden çikolata parasını çıkartıp jine uzattım "bu sefer ben ısmarlayacağım, hadi git otur" yüzüne öylece bakınca beni bırakıp kantin sırasına girdi bende boş olan masalardan birine oturdum.

"Ooo bak bak kimler gelmiş" tae nin sesiyle o tarafa döndüm. bana bakarak gülüyorlardı. şu an hiç havamda değilim, tartışamam. cevap vermeden önüme döndüm.

taki hoseokun alt sınıflardan bir çocuğa çelme takıp elindeki sıcak çayı üstüme dökene kadar. o panikle bağırınca her kez birden bana ve çocuğa baktı. jin hızla yanıma gelip beni lavobaya sürğkledi. "ağğ çok yanıyoo" lavobaya girdiğimiz gibi suyu açıp üstüme dökmeye başladım."tamam, bişey yok. gel pantalonu çıkartalım." lavoba kabinlerinden birine girip üstğmdeki pantalonu çıkarttık. " çay çok mu sıcakmış lan" bacaklarım kıp kırmızı olmuştu. "evr gitsem iyi olucak." başını sallamıştı. " tamam bekle burda ben aşşağıdaki dolabımdan sana eşofman getireyim hemde acil yardım kutusunda yanık kremi varmı bir bakayım". "macunda olur"ne dercesine bana bakmıştı "diş macunu yangıyı geçiriyo, evde elimi yakınca hep diş macunu sürerdim." başını sallamıştı "sen bacaklarına şu pantolonun ıslak yerleni tut ben gelicem hemen".

...

eve yenice girmiştim. "anne ben geldim" ayakkabılarımı çıkartırken annem içerden yanıma geldi "bu saatte neden evdesin" ayakkabılarımı ayakkabılığa koyup içeri geçtim "okulda üstğme çay döküldü bende mecburen eve geldim" içeri girdiğimde annemin 2 tane valizi yan yana duruyordu. ayrıca dayımda içerideydi. "bu valizler ne annr" annem cevap vermeden valizleri kapının yanına sürüklemeye başladı. "dayına merhaba der bi insan" arkadan dayımın sesini duyunca ona döndüm. " ne işin var burda?" içimi merak ve endişe duygusu kaplamıştı. hani annem gerçekten gitmek te kararlımıydı? "annen baban olmadığı için burda kalmanın bir manası kalmadığını söyledi. bende onu ve seni almaya geldim. hadi git eşyalarını hazırla" gitmek istemiyorum. anneme baktığımda odasına giriyordu. "ben geliyorum, Anne sen nereye hidiyorsun!?" dayım ayağa kalkıp kolumu tuttu "burda ne yapacaksınız jimin hımm? bu evi satar güzel bir arsa alırız. orayda annen le istediğiniz yaparsınız" yalandı. evi satıp bir şekilde el koyacaklardı. başımı iki yana sallayıp " ben gelmiyorum. ve bu evide satamazsın" dayım alaycı bir şdkilde güldü. o sırada annemde odadan çıkmıştı "hadi jimin saçma saoan tavırlarını bırakta hazırlan annem" saçma sapanmı? bu kadın kafayı yemiş "dedem den de dayımlarımdanda nefret ediyorum ben hiç bir yere gelmeyeceğim. evide satamazsınız"

"daha reşit bile değilsin. ne yapıcaksın burda ha!" dayımın bağırmasıyla korksamda tepki vermedim. " bak kendin söyledin. benşm imzam olmadan bu evi satamazsın ve bende reşit olmadığım için kendimde istesem bu evi satamam. evin yarısı benim sattırırmıyım sizce?" annem saçlarını geriye itip bana baktı "jimin saçmalama git hazırlan bak sinirleniyorum"
yutkunup anneme baktım "gelmşyorum. ne bu saçmalık kendi evimden zorlamı çıkartacaksınız? sevmiyorum senin tarafını anla. gelmeyecsğimde"
dayım la annem derin bir nefes aldı "lan git eşyakarını hazırla! sevmiyormuş!" dayımın bağırmasıyla hızlıca odama gidip kapıyı kilitledim.

telefonu alıp amcamı aradım. " alo jimin" bir kaç çalışta açılan telefonla derin bir nefes çektim "amca buraya gelmen lazım" konuşurken sesim titremişti. "oğlum bir şey mi oldu?" amcamın meraklı ve endişeli sesiyle ister istemez ağlamya başladım "amca dayım burda. tutturdu dedenlerin orda yaşayacaksınız diye. kaldığımız evide satmak istiyor" amcam sinirlenmiş olduğunu anlamak zor değildi. kardeşine çok değer verirdi banada öyle "tamam ben 2 saat içinde orda olurum." gözlerimi kazapımın koluna silip gülümsedim "tamam amca" telefonu kapattığında içimde endişe ve korku vardı. dayımla annem büyük ihtimal valiz hazırladığımı sanıyordu. bu bana yarım saat kazandırırdı. amcamın gelecdğini öğrenirlerse zorlada olsa götürürlerdi beni o yüzden yatağıma geçip yorganı üstüms çektim.

...

yorum ve vote istiyorum

10 kişi okusada zamanla çoğaldığı için

4 beğeni istiyorum...

çok değil ki 4 tane bdğeni...........

prend du tempsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin