1.3

162 9 23
                                    

Hepinizden gerçekten ama gerçekten çok özür dilerim. Biliyorum bu bölüm atmadığım en uzun zamandı. Ama gerçekten atacaktım. Atamadım çünkü Wattpad'e giremiyordum. Uygulama vardı ama girilmiyordu. Bunun için çok özür dilerim.

İyi okumalar.

Neden bu hayata şansız geldim. NEDEN!!!

Bu arada malikane dediğime bakmayın normal zenginlerin oturduğu ev işte. İçeri girdik, içeri beklediğimden daha sadeydi. Ne demek zenginler gösterişli değil?

Çağrı değildi. Ben zaten gösteriş sevmem. Ben zengin değilim ki?

Neyse konuyu saptırmayalım.

İçeri girdikten sonra Elçin Çağrı'ya birkaç bir şey söyledi ve yanımızdan ayrıldı. Ah Elçin sende beni yalnız bıraktın iyi mi?

"Evet benim için sıradan, senin için malikane olan evime hoşgeldin."

"Neden benim için malikane olsun ki?" Kollarını birleştirdi. "Bilmem." Dedi ve ceketini çıkardı.

"Başka bir yerde kalabilirdim." Gözleri bana döndü.

"Nerede kalacaktın?" Sustum. Kalabilecek kimsem yoktu. Arkadaşım da yoktu. Tenis kursunda da kimse benle konuşmazdı.

"Bir arkadaşım da kalırdım."

"Arkadaşın yok İzel."

"Herhangi bir akrabamda-"

"Teyzenden başka bir akraban yok."

Sustum. Sadece sustum. Tek kelime bile etmedim. Nasıl edecektim ki? Edebilecek durumum mu vardı? Yoktu...

"Bende öyle düşünmüştüm."

Ama ben öyle düşünmemiştim.

"Çağrı."

"Hı." Bana bakmadan konuşmuştu.

"Herkese böyle mi davranırsın?" Anlamaz bir şekilde baktı. "Anlamadım?"

Derin bir nefes alıp verdim. "Yani böyle tersler gibi mi konuşursun?"

"Kime mesela?"

"Özge'ye mesela."

"Bu sadece sana özel İzel." Yüzüm yavaşça düştü. O zaman neden beni evine aldın Çağrı ya da bugün yakın davrandın?

Merdivenlerden çıkmaya başladı. Onu takip ettim. Elimi tuttu ve bir odaya geldik.

"Bir süreliğine bu oda da kalacaksın. Sana olacak kıyafetlerde var dolapta, giyersin. İstersen duşa girebilirsin." Dedi ve ekledi. "Yani rahat edersin diye." Diyerek odadan çıktı.

Odayı inceledim. Oda beyaz ve siyah tonlarındaydı. Galiba Çağrı da benim gibi koyu renkleri seviyordu.

Çağrı'nın dediğini yaptım. Kısa süreli bir duşa girdim. 10 dakikaya çıktığımda üstümü giyinmem için dolabı açtım. Sadece siyah renginde kıyafetler vardı.

Bana uyacak birkaç parça bir şey aldıktak sonra hızlıca giydim. Saçlarımı kurutmama gerek yoktu. Saçlarım çabuk kuruyordu, ve yine öyle olmuştu. Odadan çıktım, Çağrı'yı ararken evi inceledim. Ben daha büyük bir ev bekliyordum, sanırım Çağrı gösteriş meraklısı değildi. Zaten okulda da öyleydi.

Onu mutfakta buldum. Elindeki büyük bardağa su dolduruyordu. Bana döndü.

"Hayırdır beni mi izliyorsun?"

Gıcık kendini bilmiş ergen.

Helal lan iç ses ilk defa sana katılıyorum.

Başka kime katılacaksın lan!?

"Şu kendini bilmiş tavırların berbat." Bir şey demedi, sadece güldü. Su dolduğu bardağı içtikten sonra kolumdan tutarak salona götürdü. Oflayıp pofladım.

"İnsan gibi söyleyebilirsin hayvan gibi davranmaya gerek yok." Kolumu bıraktı, koltuğa oturdu.

"Bu ne ya herşeye laf edip duruyorsun."

"Çünkü öyle davranıyorsun."

"Davranmıyorum."

"Davranıyorsun."

"Davranmıyorum."

"Davranıyorsun."

"Yeter şu konuyu daha uzatmayacağım."

"Aynen bende öyle yapacağım." Diyerek koltuğa oturdum. Telefonumu almak için cebime dokundum. Yoktu.

Diğer cebime baktım.

Yine yoktu.

Ayağa kalktım. Çağrı bana bakıyordu.

"Bir şey mi oldu?" Elinle yukarıyı gösterdim. "Sanırım telefonumu yukarıda unuttum." Diyerek yürürken arkadan Çağrı'nın kıkırdamaları geldi. Arkama döndüm. Siyah İPhone'mu elinde tutuyordu.

Hızlıca ona doğru yürümeye başladım. Koltuktan kalktı, telefonumu boyumu aşacak şekilde yukarı tuttu.

"Çağrı versene şu telefonumu!"

"Ne o özelin mi var?" konuşmasında dalga vardı.

"Kimsenin telefonunu izinsiz alamazsın Çağrı!" durdu.  "Öyle mi?" başımı salladım. 

"O zaman bakmam da sakınca yok." deyip telefonumun ekranını açtı. "Şifren ne?" ben hala elinden telefonumu almaya çalışıyordum.

"Benimki de soru mu 7468 şifren." o an durdum. Bunu nereden biliyordu?

"Evet şifre doğru, ben en çok whattshap'ındaki mesajlarını merak ediyorum. Söylesene İzel sevgilin var mı?" 

"Hayır hayır hayır! Whattshap olmaz o olmaz. Sakın!" Çağrı beni dinlemeyip uygulamaya girdi.

"Aha Caner, yoksa Caner senin sevgilin mi?" telefonu hala almaya çalışıyordum. "Çağrı lütfen mesajları okuma yalvarırım." yalvarmalarım bir türlü işe yaramıyordu. Gülmeye başladı. "Ah Caner, seni özlüyorum Caner, keşke burada olsan C-" o an ki sinirim ile Çağrı'ya tokat attım. Çağrı durdu. Elindeki telefonumu aldım. Bana baktı. "Sen..."

"Sana bakma derken ciddiydim. Sen bunu kabul etmiyorsun ama tam bir özürlü zorbasın." deyip küçük çantamı aldım ve Çağrı'nın evinden ayrıldım.


Merhabalar ve özür dilerim.

Biliyorum uzun zamandır bölüm gelmiyor.

(Atmadığım en uzun zamandı.)

Dediğim gibi wattpad de bir sorun yaşadım ve uygulamaya giremedim.

Bu düzensiz bölüm atmaları düzeltmeye çalışacağım.

Kendinize iyi bakın.

HAYALDEKİ YILDIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin