0.6

17 5 36
                                    

"A-ayaz?" Diye sordum şaşkınlıkla çünkü tam kapımda elinde çiçekle diz çökmüş bana bakıyordu.

"Melek, ben senden baya hoşlanıyorum. Hatta hoşlanmayı boş ver, ben sana aşığım resmen! Bana bir şans verir misin?" 

Həyacandan elim-ayağım bir-birine girmişti. E tabu cavabımda hazırdı.
"EVETTT" Diye bağırdım.

Görende evlilik teklifi sanar.

Ayaz ayağa kalkınca boynuna atladım ve bana yavaşca yaklaşmaya başladı. Alnını alnıma dayadı. "Seni çok seviyorum Melek" diye fısıldadı. "Bende seni çok seviyorum Ayaz" dedim ve dudaklarımız yaklaştı ve öpü-

Birden bire her kes evden çıkarak bağırarak koşmaya başladı. Bi alarm çalıyordu. Her kes " YANGIN VARR!!" diye bağırıyordu.

Korkuyla Ayazla bir birimize baktik. İkimiz ayni anda "KOŞ"  dedik.

Merdivenleri inerken üçüncü adimda yere yapıştım ve gözümü açınca yastığımı kucaklayarak yerde uzanıyordum ve telefonum çalıyordu.

" Ne yani rüya mıymış?" Diye sızlandım uykulu ve ağlamaklı sesimle. Kalkıp telefonumu ev telefonuna doğru yürüdüm. Yürürken de popomu tutuyordum çünkü düşerken çok fena acımıştı. Resmen kıçımın üstüne düşmüştüm.

"Alo?" Dedim uykulu sesimle.

"Alo? KIZIM NİYE AÇMIYORSUN ÜÇ SAATTİR TELEFONU? BİR ŞEY OLDU SANDIM" sesin şiddetinden kulağım çınladığı için kendimden çektim telefonu

" Ya anne sabahın 11 de arıyorsun. Tabii açmam. Uyuyorum çünkü!"

" BU SAATE KADAR UYUNUR MU KIZIM?"
Diye bağırdı yine canım annem.

"Ann-"

"HEM TELEFONDAN ARIYORUM ULAŞILAMIYOR? MESAJ İLETİLMİYOR?"

"KIZIM CEVAP VERSENE"

"YAV ANNE İZİN VERMİYON Kİ KONUŞAYIM"

"BAĞIRMA ANNEYE! ANLAT ÇABUK"

"Ya annecim izin versen anlatıcam zaten ama izin vermiyorsun ki."

"Telefonum kırıldı onu tamirciye verdim ondan ulaşamamışsındır ve ayrıca anne sabah 11 izin verde uyuyayım ya zaten hasta raporum var iki haftalık. Sal beni kurban olayım ya."

"Ne hasta raporu kızım? Noldu? Hasta mısın? Bana neden söylemedin?"

Aha sıçtık. Ben anneme söylemeyi unutmuştum! Ha daha beteri ben size de söylemeyi unutmuştum. Ben Melek Gündüz 24 yaşında azıcık maaşla çalışanları sömüren bir şirkette muhasebeci olarak çalışıyordum. Öyle muhasebeci dediğime bakmayın. Muhasebe işlerinden başka her işe bakıyorum çünkü yardımcı muhasebeciyim. 'O ne be' diye bilirsiniz, haklısınız. Ama inanın benimde hiç bir fikrim yoktu ama acil işe ihtiyacım olduğum için sorgulamadım, sizde sorgulamayın. Ve artik çalışmaktan bıktığım için 2 haftalık sahte hasta raporu almıştım. Ve bunu anneme söylemeyi unutmuştum.

Üste çıkmak her zaman işe yarar.

" Ya anne sen beni dinlemiyor musun? Söyledim ya geçen hafta hasta raporu alıcam diye."

"Yoo söylemedin."

" İşine gelmeyince 'yoo söylemedin' söyledim ama dinleyen yok ki. Hep benden önemli işlerin var zaten. Mesela su an şakır-şukur sesler geliyor. Yine bir şeyler yapıyorsun hiç beni dinlemedin ki. Dinlesen bilirdin. Sonra yine Melek suçlu oluyor. Hepde aynı şey ' söylemedin ' Hayir ben söyledim ama dinleyen yokt-"

"Ay tamam kızım dur. Kafam şişti. Unutmuşum işte. Ne uzatdın haa"

Sinsice sırıttım. Görev tamamlanmıştı.

"Tamam artık olan oldu, geçen geçti. Neyse ben gidib uykuma devam edicem hadi eyvallah."

" Hala uyumak diyor yaa. KIZIM SAAT ON İKİ NE UYUMASI?"

"Abart anne abartt. Saat 11:05 ne ara 12 yaptın onu."

"Ben yaparım. Neyse kapat işim gücüm var. UYUMA"

" Tamam tamam "

Sonunda kapattım ve geri gidib uyudum.

***
Bölümde pek bir şey olmadı ama yinede paylaşıcam.

İdiaya son 3 günn.

Oy kullanmayı unutmayınnn<3

Aşk-ı KargoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin