Olayın üstünden 2 gün geçmiştir. Sabah saat 08:05, Efe'nin telefonu çalar. Uykulu haliyle telefonu açar.
E - Alo...
A - Efe, geldim ben.
E - Hazır mısın oyuna?
A - Eminsin bak, bişey olmaz dimi?
E - Merak etme herşeyi planladım ben.
(hafifce gülümser)
~1 saat sonra~Yağız, Leya ve Naz cafe'de oturub kahvaltı ederken, Efe yanında kumral, mavi gözlü bir kızla gelip yan masaya oturur. Naz onları görünce morali bozulur.
Yağız - Naz noldu? Niye yemiyosun?
Naz - Hiiiç, aç diğim sadece.
Leya - sen şuna Efe'yi başka biriyle görünce iştaham kaçtı desene (Yağız'a bakarak sırıtır) (Yağız da Leya'ya göz kırpar)
Yağız - Naz endişelenme ya, iş falan yapıyolardır
Naz - yok be ne endişelenicem. kimle konuşursa konuşur banane. hem ben siz demeseydiniz onları görmüyodum bile.
Leya - Efe kızın elini mi tutuyo?
"Naz hemen dönüp Efe'ye bakar'
Leya - Noldu? Hani seni ilgilendirmiyodu?
Naz - elbette ilgilendirmiyo. ben bi an kızı birine benzettim de, o yüzden dönüp baktım
Leya - tabi canım kesin öyledir
Naz - öyle mi Leyacım, bunu sen istedin... Yağız, Leya sana a-
Leya - kalkalım mı artık? (gözlerini bereltip Naz'a bakar)
Naz - tamam kalkalım
Yağız - Naz ne diyodun? lafın yarım kaldı.
Naz - sonra anlatırım hele bi kalkalım da..
Kalkıp Ülkü'lere giderler. Ülkü'nün evinde 4ü oturup konuşurken kapı çalar. Arda ve iş ortaklarından biri olan Deniz Erayvaz gelmiştir.(Arda'nın Ceo olduğunu söylemiş miydim?)
Biraz oturub konuştuktan sonra Deniz ve Arda, 5 dakika sonra da Yağız çıkıp gider. Evde Ülkü, Leya ve Naz kalır.
Leya - Ülkü biliyo musun sabah neler oldu?
Ülkü - yoo, ne oldu ki?
Leya - biz sabah bi değişiklik olsun diye dışarda kahvaltı edelim dedik. biz tam yemeye başlarken yan masaya kim gelse beğenirsin?
Ülkü - ben Arda'dan başkasını beğenmem Leyacım. kim geldi?
Leya - Efe yanında manken gibi bir kızla geldi.
Naz - abartma Leya. neresi manken gibiydi o kızın? normal bir kızdı işte.
Leya - ay ay ay, Naz kıskanmamış halin buysa yani, kıskanmış halini düşünümiyorum.
Naz - yeter be. kıskandım işte kıskandım. bunu mu duymak istiyosun? Kıs-kan-dım.
Leya - oh be. bak işte böyle yola gel.
Naz - hem bu çocuk daha dün benden özür dilemiyo muydu? ne ara beni unuttu da başka biriyle ilişkiye başladı ha.
Ülkü - yürü kız kim tutar seni.
Leya - git o evi onların başlarına yık!
Naz - ne evi Leya? Efe'nin evindeler mi şuan? yeminle o kızı parçalarım.
Leya - ben ne bileyim evdeler mi, diyiller mi?
Naz - sen bilmezsin ama Yağız kesin biliyodur. ara hemen Yağız'ı.
Leya - arayıp ne diyicem?
Naz - "Seni seviyorum" diye bilirsin mesela
Leya - Naaaz.
Naz - tamam tamam. Sor bi bakalım, Efe nerdeymiş, kiminleymiş?*Leya Yağız'ı arar*
Leya - Alo
Yağız - efendim Leya
Leya - Yağız, Efe yanında mı?
Yağız - yok, o evde.
Leya - Yanlız mı peki?
Yağız - sanırım hayır, yanında bi kız vardı.
Leya - tamam, saol.
Yağız - Leya...
Leya - efendim..
Yağız - buraya gele bilir misin?
Leya - evet de, nerdesin ki sen?
Yağız - konum atıcam. Çabuk gel lütfen
Leya - tamam geliyorum.
*kapatır*Naz - noldu, nereye gidiyosun?
Leya - hiç, Yağız çağırdı da. onun yanına gidicem.
Naz - Efe nedeymiş, Efe?
Leya - evdeymiş, ama...
Naz - ama ne ama?
Leya - ama o kız da yanındaymış.
Naz - Neeğ?! Ben şimdi gösteririm onlara.
Ülkü - Naz sakın bi delilik yapma
Naz - korkmayın ya. gidip sadece o Efe beyin suratına tükürüp gelicem
Leya - hadi gel beraber çıkalım, ben de zaten Yağız'ın yanına gidicem
Ülkü - durun o zaman beni de bekleyin...
*hepsi evden çıkar, herkes ayrı bi yere gider*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İkinci Şans
Jugendliteraturyanlış anlaşılmalardan dolayı ayrılıan, ama bi türlü bir'birilerinden uzak duramayan iki aşığın hikayesi..