Sakız manyağı ve buzlar prensi

472 54 49
                                    

"şşşt sakız manyağı duyuyor musun?"dedi taehyung telefonu ağzına yaklaştırarak yoongiye taktığı saçma ama doğru olan lakaba kıkırdarken. Ne zaman onu görse her zaman sakız raflarının orada meyveli sakız seçip sakız çiğniyor olurdu. Ya çok seviyordu ya da alışkanlıktı sanırım.

"Duyuyorum, buzlar prensi."dedi yoongi taehyung gibi ona lakap taktığına gülerek. Taehyung buna göz devirdi. Garip haraketler sergilemese taehyung ona mesafeli davranmazdı ayrıca hiç soğuk değildi bir kere. Jimine gayette kanı kaynamıştı.

"Hoperlörler ne alemde? Ayarladın mı?"dedi taehyung çatıdan şimdilik temiz görünen arka bahçeye bakarken. Sık uzun ağaçlar ve bazı binalar dışında bir şey görünmüyordu.

"Evet hazır hepsi, komutunuzu bekliyorlar efendim"dedi sanki karşısında önemli bir kişi varmış gibi oyuncu sesle yoongi. Taehyung sırıttı "İyi, bekelemede kalın"diyip telefonu kapattı ve jungkooka tıkladı.

Bay çok bilmiş

Telefon 2 kere çaldıktan sonra açıldı "Efendim?"dedi jimin tatlı sevecen sesiyle. Taehyung bir şey diyecektiki sesin farklı olmasıyla kaşlarını çattı.

Ama umursamadı.

Yani, en azından siz öyle biliyorsunuz.

Herneyse.

"Herşey hazır mı? Çantalar, silahlar,?"dedi taehyung kahverengi saçlarını kaşırken.

"Evet hazır, jungkookla hazırladık hepsini"dedi jimin taehyung göremese bile başını sallarken.

Taehyung başını salladı "Tamam, hepiniz arka acil çıkış kapısına gelsin. Ses başlayınca gideceğiz"dedi taehyung alt dudağını ısırırken.

Herşeyin sadece yolunda gitmesini istiyordu, en azından kısa süreliğine. Buradan kazasız belasız uzaklaşmak istiyordu yanındakilerle.

jimin derin nefes verdi "Tamam,dikkatli ol"dedi ve ardından telefonu kapattı.

Taehyung yoonginin kaydedilmemiş numarasına tıkladı. Bir ara kaydetmeyi beynine not alıp telefonu kulağına yaklaştırdı.

"Yoongi, zamanlayıcıyı ayarla ve acil çıkış kapısına gel, ben de oraya gidiyorum şimdi"dedi taehyung hızla merdivenlere yönelirken.

"Tamam"dedi yoongi ve bir kaç bilgisayar tıkırtı sesi geldi.

"Hazır"dedi yoongi ardından heyecanlı sesiyle. İlk defa bir plana-ki okul çıkışı kavga hariç- dahil olmuştu ve bu işi başarmak istiyordu, istiyorlardı.

"Tamam, çabuk ol"diyip baş salladı ve hemen telefonu kapattı taehyung.

Kendisiyle, herkesle gurur duyuyordu.

Sonuç ne olursa olsun gurur duyacaktı.

***

"Zamanlayıcı ne kadar süre ayarladın yoongi?"dedi taehyung kol saatine bakarak.

Herkes bir araya ve sesin gelmesini bekliyorlardı, buraya gelel 4-5 dakika oluyordu ama hala ses gelmemişti.

"5 dakika, muhtelemen son saniyelerdedir"dedi yoongi telefonunu arka cebine koyarken.

Taehyung dilini yanağına bastırarak baş salladı.

"Dikkatli olmalıyız, unutmayın kafalarına,yani beyinlerine, nişan alın. Hızlı olmalıyız"dedi taehyung herkese bakıp ciddiyetle konuşurken.

"Sende az değilmişsin komşum"dedi jungkook sırıtıp son kelimeye baskı yapmasına rağmen cilveyle göz kırparken.

Taehyung sırıtıp jungkooka arsız arsız baktı "Az olmadığım çok konu var ama neyse"dedi gülümseyerek alt dudağını ısırıp.

The zombie virusHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin